Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

Afet

AFAD'ın sayfasında yapılan açıklamada, "Dünya genelindeki doğal afetler ele alınınca, 31 çeşit doğal afetin 28 tanesini meteorolojik afetlerin oluşturduğu görülür. Doğal afetlerin çeşitleri ve önem sıraları ülkeden ülkeye de değişmektedir. Örneğin, Akdeniz Bölgesinde doğal afetler kuraklık, seller, orman yangınları, heyelan, dolu fırtınaları, çığlar, donlardır. Ülkemizde ise en sık görülen meteorolojik karakterli doğal afetler dolu, sel, taşkın, don, orman yangınları, kuraklık, şiddetli yağış, şiddetli rüzgâr, yıldırım, çığ, kar ve fırtınalardır." denilmektedir.

Sadece AFAD tarafından paylaşılan bu bilgi bile son günlerde ülkemizi kasıp kavuran yangınların, sellerin yönetimce bilinmedik, beklenmedik doğa olayları olmadığını bize ispatlamaktadır. Bu satırları okuyunca yaşananların göz göre göre geldiğini anlamamak mümkün değil, yaşananlar adeta bir bile bile lades durumu değil mi?

Bir ülke düşünün saraylara, makam arabalarına, VIP özel jetlere milyarlar harcasın, her önüne gelene ultra lüks makam odaları döşesin fakat orman yangınlarına müdahale edecek hava araçlarını kiralık olarak bulmaya çalışsın. Akıl alır bir iş mi bu tercih, bu kaynak kullanımı?

Üstelik ormanlar aynı zamanda bir doğal zenginlik ve korumamız gereken bir ekonomik kaynak.

Sevgili okurlarım bakın ormanlarımız sadece ekolojik fayda üretmez, aynı zamanda çok ciddi bir ekonomik kazanç kapısıdır, Türkiye'nin 22,9 milyon hektar orman varlığı ve bu ormanlarda toplam 935.512.150 m³ ağaç serveti bulunmaktadır.

Orman Bakanlığı tarafından bu ormanlık alanlarda 2020 yılında gerçekleştirilen hasılat miktarı (dikili kabuklu gövde hacmi olarak) işletme şekillerine göre;

• Koru ormanlarından: 21.340.612 m3

• Baltalık ormanlarından: 936.068 m³

• Toplam: 22.276.680 m³ kadardır.

Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) Döner Sermaye üzerinden yaptığı orman ürünleri satışından sadece 2020 yılında 7 Milyar 200 Milyon TL ve çoğu orman alanlarının madencilere kiralanmasından elde edilen 2 Milyar 600 Milyon TL toplamda 9 Milyar 800 Milyon TL kendi kazancı bulunmaktadır. Üstelik bu yıllık gelir! Acaba bu gelirden bir pay ayrılarak, genel bütçeye yük olmadan her yıl bir iki uçak, bir iki helikopter almak niye hiç düşünülmedi?

Bakın orman yangınlarının ülkemiz için bilinmedik, beklenmedik bir şey olmadığını AFAD açık açık söylüyor, neden gerekli yatırımlar yapılıp gerekli tedbirler alınmaz?

Adım Hıdır elimden gelen budur diyerek, köşeye çekilip oturmak kabul edilebilir mi?

Doğa olaylarının doğru yönetilememesi halinde bir afete dönüşeceğini hep söylüyoruz, bu tip olaylar meydana geldiğinde Tanrı'nın işi, elden ne gelir, kader deyip beceriksizlik ve tedbirsizliği gizlemeye çalışmak, afet bölgelerini siyasi şov alanına çevirmek, zaten olağan üstü bir durum varken buralarda siyasi mitingler düzenlemek kabul edilebilir bir şey midir?

Bakın son iki, üç yıldır deprem, sel, heyelan, orman yangınları ve salgın hastalıklardan oluşan bir dizi doğal olay beceriksiz bir yönetimin elinde hep bir felakete dönüşmüştür. Bu gün yaşananlarda aynı durumun devamından başka bir şey değildir.

Karadeniz dağlarının coğrafi yapısı, buraya düşen olağan ve olağan üstü yağış miktarı belli. Gerisi basit bir hesap kitap meselesi, mühendislik açısından nereye, nasıl; köprü, yol, bina yapacaksın ya da yapmayacaksın son derecede net. Sen bilimi ciddiye almaz, mühendisleri dinlemez, rant uğruna doğaya meydan okursan kusura bakma doğa senden güçlüdür ve eninde sonunda seni yener, perişan eder.

Bu noktada Andre Gide'nin "Yaşam çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar sonra dersi verir" sözünü hatırlatmak isterim. Geçmişte ki yaşanmışlıklardan ders almayan kişi ve toplumların başı beladan hiçbir zaman kurtulmayacaktır. Umarım Türkiye'yi yönetenler bu son yaşananlardan gerekli dersleri çıkarmışlardır. Yok, eğer çıkarmadılarsa benzer felaketleri yaşamaya devam eder dururuz…

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları