Bazı arkadaşlar ya fazlası ile saf veyahut da fazlası ile iyi niyetli, seçimlerin centilmence bir rekabet şeklinde, demokratik ve uygar bir iklimde yapılacağını zannediyorlar, işlerin nasıl çirkinleşebileceğini hiç hayal edemiyorlar.
Bunlar mevcut iktidarın düzmece deliller ve gizli tanık ifadeleri ile bu ülkenin Genelkurmay Başkanını bile yıllarca mapus damlarında yatırdığını unutuyor, Osman Kavala ve Mücella Yapıcı gibi birçok ismin başına geleni görmezden geliyorlar.
Bakın seçilecek aday deniyor ya böyle bir siyasi ortamda bir adayın seçim yarışında kalabilmesi için öncelikle dokunulmazlık zırhına sahip olması gerekmektedir, seçim yarışında kalabilecek ve en nihayetinde seçilebilecek aday ancak odur, gerisi hikâyedir.
Eskileri bıraksanız bile bugün iktidarın Ekrem İmamoğlu''na yaptıklarını görmüyor musunuz? İmamoğlu''nun tepesine yargı kararını astılar Demokles''in Kılıcı gibi sallıyorlar, seçimi kazansa bile mazbatasını vermeyiz diye Yüksek Seçim Kurulu''na yorum bile yaptırıyorlar.
Yarın bir aday çıkarırsınız birkaç düzmece delil, iki gizli tanık ifadesi hop adamı tutuklar mapusa koyuverirler değil mi?
Sonra anlat derdini Marko Paşa''ya yasal süre geçtiği için başka aday da bulup çıkaramazsın, atı alan Üsküdar''ı geçer, elin böğründe kalır ve seçimleri altın tepside hediye etmiş olursun...
Yapmazlar mı diyorsun?
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır yahu...
Adam çıkmış anayasaya yüzde yüz aykırı olduğu halde hâlâ ben üçüncü bir defa daha aday olacağım seçilip üçüncü bir dönem daha cumhurbaşkanlığı yapacağım diye diretiyor!
Anayasayı tanımayan, anayasaya uymayan, işine geldiği anda anayasayı çiğnemekten çekinmeyen birilerinin bu seçimlerde işleri çirkinleştirmeyeceklerine inanan varsa demedi demeyin hakikaten de fazlaca saftır.
Ayrıca herkes biliyor bu seçimlerde iktidarı kaybederlerse birçok politikacı, birçok bürokrat ve birçok iş insanı kendini mahkeme kapısında, hâkim önünde bulacak ve yargılanacaklar.
İktidar ve yandaşlarının kaybedeceği çok şey var. Ortada deve edilmiş çok ciddi paralar olduğu söyleniyor, Kılıçdaroğlu bu meblağın 418 milyar dolar gibi astronomik bir seviyeye ulaştığını anlatıyor.
Bunlar çok ciddi suçlar, ispatlandığı anda hem cezai ve hem de mali yaptırımı çok ağır olacaktır, emin olun bugün birçok kişi bu olasılığı düşünüp tir tir titriyor, birçok kişiye hafakanlar basıyordur.
Emin olun korku dağları bekliyor ve insanları suça iten en önemli neden de korkudur! Bu yüzden ben önümüzdeki seçimlerin çok sert geçeceğini ve işlerin gerçekten de çok çirkinleşeceğini düşünüyorum. İşte bu yüzden muhalefetin adayını özenle korumak gerek.
İçişleri Bakanlığı ve MİT gibi kurumların işlerini nasıl yapacaklarını, yarıştaki adaylar arasında taraf tutup tutmayacaklarını, adil davranıp davranmayacaklarını hiç bilmiyoruz. Lakin Çubuk olayı da aklımızda, Süleyman Soylu gibi birinin başında olduğu bir teşkilatın, iktidarın mutlak kontrolünde olan istihbaratın adil davranacağını ve muhalefet adayını korumak için gerekli maksimum özeni göstereceğini beklemek için de bir sebebimiz yok, bu konuda da gerekli önlemler acilen alınmalıdır düşüncesindeyim.
Yukarıda da söylediğim gibi muhalefetin adayını iktidarın sopası haline gelen yargının hışmından da koruyabilmek gerekir ki bu noktada eldeki tek olanak ise dokunulmazlıktır!
İşte bu yüzden de muhalefet adayının muhakkak ve muhakkak dokunulmazlık zırhı ile korunan biri olması gerekmektedir.
Diğer yandan iktidarın gazına gelip aday erkenden açıklanmamalıdır!
Muhalefet adayını yasal olarak mümkün olan en geç zamanda açıklamalıdır ki kimi hedefe oturtacaklarını son ana kadar bilemesinler ve bu iktidar tarafından kurulacak komplolara ya da kumpaslara yeterli zaman kalmasın.
