Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Absürt bir yakıştırma...

Emeklilikte Yaşa Takılanlar. Kısaca EYT olarak biliniyor. EYT'lilerin mücadelesi haklı ve doğru bir mücadeledir. Çünkü Evrensel Hukuk, kural olarak bir yasanın çıktığı tarihten önceki tarihe uygulanması için kişinin lehine bir durum olmalıdır der. Daha kesin bir kural ise kanunlar geriye işlemez denilmektedir. EYT, 1999 yılındaki üçlü koalisyon hükümeti tarafından getirilmişti. Yasanın neden çıkarıldığını veya yasanın yanlışlığını tartışacak değilim. Şu kadarını söyleyebilirim. Bana göre yasa doğrudur. Erken emeklilik Türkiye'yi bir erken emekliler cennetine dönüştürecekti. Dolayısı ile bu yasanın çıkışı Türkiye'nin sosyal dengeleri açısından doğrudur.

Ancak buradaki itiraz konusu çıkarılan kademeli emeklilik yasası 1999 yılından önce işe başlayanları da kapsamına almasından kaynaklanmaktadır. Yasa geriye doğru uygulanmaya başlayınca böyle bir problem doğmuş oldu. Halbuki 1999 yılından itibaren yani yasanın çıktığı tarihten itibaren işe başlayanları kapsamına alsaydı bugün yaşadığımız EYT problemi olmayacaktı.

EYT'nin MHP ile ilgisine gelince. MHP Meclis'te, EYT'lilerin problemlerini çözeceklerine dair söz vermişlerdi. EYT probleminin çözülmesi için İYİ Parti yasa teklifi verince işler karıştı. Hatta yasaya destek veren MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta'nın partiden ihraç edilmesine kadar gidilmişti. Burada tamamen partizanca olaya yaklaşılmıştır. Yasa teklifinin İYİ Parti'den gelmiş olması İktidar ve küçük ortağını rahatsız etmiş ve reddedilmişti.

Yine MHP'den devam edelim. Son dönemde Sayın Devlet Bahçeli'nin ciddi manada rahatsızlığı söz konusudur. Her ne kadar parti yetkililerinden genel başkanımız dimdik ayaktadır. Sapasağlamdır. Görevinin başındadır gibi açıklamalar yapılsa da Sayın Devlet Bahçeli ciddi manada rahatsızdır. Bu bilinen bir gerçektir. Buradan hareketle kamuoyunda ve dolayısı ile basında Bahçeli sonrası MHP'nin başına kim geçebilir diye tartışılmaya başlandı.

MHP'nin Bahçeli sonrası tartışılırken ortaya çok ilginç bir isim atıldığını görüyoruz. Halen Ak Parti'nin İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu. Evet Süleyman Soylu'nun Devlet Bahçeli'den sonra MHP'nin başına geçeceği basında yazıldı ve yazılmaya devam ediliyor. Bana göre absürt bir yakıştırma gibi geliyor. MHP'yi yakından tanıdığım için böyle bir ismin MHP bünyesinde kabul göreceğini hiç ama hiç tahmin edemiyorum. Ama siyaset bu. Neden olmasın da diyebiliyorum. Çünkü daha dün denilebilecek bir zaman diliminde Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan arasından belki de kavgada dahi söylenmeyecek çok ağır tartışma ve sözler söylenmesine rağmen bugün can/ciğer kuzu sarması olması nedeniyle MHP'deki bu kökten zihniyet değişikliği nedeniyle Süleyman Soylu da pek ala MHP Genel Başkanı olabilir diye düşünebiliriz. Ama her şeye rağmen ben yine de ihtimal vermiyorum. Bir de MHP'ye geçiş dönemi için Oktay Vural'ın ismi genel başkanlık için konuşulmaya başladı.

MHP'deki bu çalkantılı dönem nasıl biter, nasıl çözülür bilemeyiz. Ancak 47 yılını MHP camiasında geçirmiş bir kişi olarak şu kadarını söyleyebilirim ki, MHP kuruluş değerlerine dönmediği sürece ve Devlet Bahçeli'nin sayesinde MHP'ye yerleşik zihniyet değişmediği sürece MHP'den hiçbir şey olmaz. Kedinin kuyruğu gibi ne büyüyebilir, ne de küçülebilir. Hatta küçülme durumu daha müsaittir. MHP'nin mevcut ekibin dışında tamamen MHP'yi fabrika ayarlarına dönüştürecek bir ekiple MHP tekrar eski şanlı tarihindeki yeri alabilir diye düşünenlerdenim.

Ne mutlu Türküm ve Müslümanım diyene, ve diyebilene...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları