Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

EKONOMİ VE GERÇEKLER

100 Yıllık Hesaplaşma

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Tahir Büyükakın'ın Çayırova'daki Yerel Yönetimler Danışma Kurulu Toplantısı'nda, "Yüz yıllık hesaplaşma olacak" sözleri epeyce bir gündem oluşturdu.

Bu söylemin peşi sıra gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Milli Mücadeleyi başlatmak için Samsun'a ayak bastığı noktaya dikilen onur anıtına düzenlenen kahpece saldırı, Türkiye çapında çok büyük bir tepkiye neden oldu.

Vatandaşlar doğal olarak zihinlerinde her iki olayı örtüştürdüler, bir illiyet bağı kurdular ve bunu cumhuriyet değerlerine karşı yapılan bir saldırı olarak algıladılar.

Aslında bu 100 yıllık hesaplaşma davası yeni bir dava değil, bu ülkede Cumhuriyeti yıkıp, milli egemenlik ilkesini berhava ederek yerine bir şeriat ve hilafet devleti kurma hayalinde olan marjinal bir kesimin varlığı da sır değil.

Bu marjinal kesim özellikle 2. Dünya savaşı sonrasında ortaya çıkan soğuk savaş yıllarında komünizm ile mücadele adı altında NATO ile CIA ve MI6 gibi yabancı istihbarat örgütlerince epeyce desteklendi, beslendi, büyütüldü ve özellikle de tarikat ve cemaatlerin çatısı altında iyi örgütlendi.

Bu örgütlerin en etkini ise elbette Fetullahçılardı, sonuç olarak Fetö terör örgütüne dönüştüler ve 15 Temmuz kalleşliğine imza attılar.

Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte iktidar ve zenginlik kaybeden Cumhuriyet'in eşit vatandaş ilkesi gereği sıradan insanlar ile aynı seviyeye getirilen, imtiyazları ellerinden alınan şeyh, şıh, hacı, hoca taifesinin bunu hazmetmesi elbette kolay olmadı. Milli Mücadele yıllarında Halife, İngiliz ve Yunan kuvvetleri ile işbirliği yapan Cumhuriyet'in başından beri karşısında olan bu kesim Kurtuluş Savaşı ile kazanılan emsalsiz başarı sonrasında bir müddet yeraltına indiler faaliyetlerine gizli gizli devam ettiler.

Fakat Cumhuriyet'in ilk yıllarında bile şeriatçı yobaz isyanları ciddi bir tehdit oluşturdu. Halkı şeriat adına ayaklanmaya çağıran Şeyh Said isyanı ile Menemen ayaklanması ve Kubilay'ın katledilmesi ilk akla gelenlerdir.

Bir yıl sonra 1923'de Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağız, bizim için gurur ve mutluluk veren bu kutlamanın birilerine kuyruk acılarını hatırlatması ise elbette hiç de anormal değil. Bu kesimden olanlara korumasız bir heykele kahpece saldırmak ile ne Atatürk'ün ve ne de Türkiye Cumhuriyetinin yıkılmayacağını hatırlatmak boynumuzun borcudur.

Diğer yandan dava ve 100 yıllık hesaplaşma diyenlerin neyle, kiminle, nasıl hesaplaşacaklarını gerçekten de çok merak ediyorum.

Bu kesim:

·              Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bağımsız Cumhuriyet'i yıkarak yerine bir monarşi mi kuracaklar?

·              Mustafa Kemal Atatürk tarafından dile getirilen ve temel anayasal kural olarak konulan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesini mi buharlaştıracaklar?

·              Saltanatı ihya edip, egemenliği milletten alıp bu hanedana mı verecekler?

·              Anayasayı kaldırıp şeriat mı ilan edecekler?

·              Eşit ve özgür bireyleri tanımlayan anayasal vatandaşlık hakkını kaldırıp, şeriata göre eşit olmayan köle ve kullardan oluşan bir toplum modeli mi dayatacaklar?

·              Şeriata geçerek kadın erkek arasında medeni hukuk, ekonomi ve sair alanlardaki hukuki eşitliği yok edip kadının haklarını mı buharlaştıracaklar?

·              Taliban'ın Afganistan da yaptığı gibi kadınların çalışmasını ve hatta evden çıkmasını mı yasaklayacaklar?

·              Türk alfabesini kaldırıp Arap alfabesine mi geçecekler?

·              Bilimsel eğitim yerine din eğitimine mi geçecekler?

·              Taliban'ın Afganistan da yaptığı gibi sanatı mı yasaklayacaklar?

·              Türkçe konuşmayı yasaklayıp Arapçayı ana dil mi ilan edecekler?

İşin açığı Cumhuriyet'e düşman olup 100 yıllık hesaplaşma hayalleri peşinde koşan ve Türkiye'yi Taliban Afganistan'ına çevirmeyi hedefleyen bir şeriatçı İslamcı kesimin başarı olasılığı sıfırdır.

Bunlara söylenebilecek tek bir şey var; bakın biz sizin ağababalarınızla yüz yıl önce hesaplaştık, halife padişahınızın tacını tahtını kafasına geçirip, şeriata dayalı monarşik düzeni yıktık ve Milli Egemenliğe dayalı Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk. Cumhuriyeti korumak konusunda ise ölümüne kararlıyız, 100 yıl sonra yeniden hesaplaşmak isteyen olursa biz buradayız…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları