Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Yurt problemi yok. Biz İstanbul'u gezdik!

Pandemi nedeniyle ara verilen yüz yüze eğitime yeniden başlandı.

Üniversite öğrencileri okudukları şehirlere döndüklerinde ev kiralarının ciddi oranda arttığını ve yurtların da yetersiz olduğunu gördüler.

*

Yurt bulamama ve ev kiralarındaki pahalılık nedeniyle Türkiye'nin birçok yerinde yüzlerce üniversite öğrencisi "Barınamıyoruz" eylemi başlatmıştı.

Devleti yönetenler, yurt bulamayan öğrencilerin Türkiye'nin dört bir yanında sürdürdükleri bu eylemlere tepki gösterip;

"Yalan söylüyorsunuz" demiş ve

"Yurt sorunu diye bir şey söz konusu değil" iddiasında bulunmuştu.

Hatta bu öğrenciler için "terörist" ifadesini dahi kullanmışlardı.

*

Bunları söyledikten sonra şimdi geleyim kendime, yani şahsıma.

Çocuğum bu yıl İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan bir üniversiteyi kazandı.

Eylül 2021'in başında ünüversite sonuçları açıklandıktan hemen sonra eşimle beraber üç hafta kadar "keyif olsun diye" ayaklarımızdan kara sular çıkana kadar yurt aradık.

*

Bu süreç içerisinde o kadar aramamıza rağmen yurt bulamayınca kazandığı üniversite bölgesi ve yakın mahallelerde "turistik gezi olsun diye" emlakçı emlakçı dolaştık.

Hatta "spor olsun düşüncesi" ile mahalle mahalle kiralık daire veya pansiyon aradık.

Bizimle beraber bir yığın öğrenci ailesinin de "heyecan olsun diye" bizim yaptığımızı yaptıklarına bilfiil şahit olduk.

"Yanlış anlamayınız ha, yurt problemi falan yok."

*

Yurt bulamadıkları için eylem yapan öğrencilerin yanına gidip İstanbul'un her tarafında siyasi iradenin yaptırdığı yurtlar olduğunu bizim ise "spor ve heyecan olsun diye" yurt aradığımızı söylemeyi de ihmal etmedik.

*

Sokak aralarındaki tabelalarda "Kiralık yurt, kiralık pansiyon" yazan her telefonu aradık.

Telefonda karşımıza çıkan kişiler bütün yerlerin hem de üniversite sonuçları daha açıklanmadan kiralandığını, hiç yer kalmadığını "bize kıllık olsun diye" ifade ettiler.

*

Bir binanın 4'üncü katında 1+1 olan bir daireyi kiralık tumaya çalışan bir öğrenci ailesi, daire içerisinde 4 bin lira kira ücretini biraz daha indirebilmek için emlakçı ile pazarlık yaparken;

"Belki tutmaktan vaz geçerse iki aile bir olup daireyi ortak tutar, çocuklar beraber kalırlar." düşüncesi ile daire dış kapısında başka bir aile ile "heyecan olsun diye" sıra bekledik.

*

Biz daire dış kapısında iki aile olarak sıra beklerken  apartmanın  dış kapısında bekleyen bir öğrenci ailesi de "macera olsun diye" daire içerisinde pazarlık sonucunun olumsuz bitmesi için bir umut bekliyordu.

*

Daire içerisinde emlakçı ile pazarlığa tutuşmuş öğrenci ailesi dışarıda bizlerin beklediğini biliyordu.

O öğrenci ailesi, doğalgazı, elektrik ve su sayaçları dahi bağlanmamış, inşaat halindeki  1+1 olan bu daireyi hem de 4 bin liraya ihtiyaçlarından değil sadece "bize nispet olsun" diye tuttu.

*

Çocuğumun okulunun bölgesinde üç hafta kadar özel yurt, pansiyon ve kiralık daireyi eşim ve ben  "heyecan olsun diye" aramamıza rağmen bulamayınca çocuğumun dışarıda kalmaması için memleketteki dede yadigarı evi "dedemize ve babamıza saygısızlık olsun diye" düşük fiyata satıp, yine maceralı aramaların neticesinde zar zor bulduğumuz küçük bir daireye, satın aldığım kişiye "bir babalık yapayım diye" piyasa fiyatından yüksek para ödeyip hem de inşaat halinde iken aldım.

Evet çocuğum üniversitede okuduğu sürece burada kalacak.

*

Sakın ha hiç bir öğrenci ve ailesi ülkede yurt problemi var demesin!

"Yurt sorunu diye bir şey söz konusu değil. Tamamen yalan söylüyorlar."

Evet  ben çocuğuma yurt, pansiyon veya kiralık daireyi sırf;  "heyecan olsun, spor olsun, turistik gezi olsun diye" bir aya yakın aradım.

Başka ne dememi beklerdiniz.

*

İnsanlar, bizler perişan olmuş vaziyette yurt arıyorken bakan bey de  çıkmış utanmadan,

sıkılmadan ekranlarda gözlerimizin içine baka baka;

"Bizim yurtlar lüks" diyor.

Öğrenci aileleri ve biz yurt bulamazken diğer yurtlar lüksmüş.

Bana ne, bize ne.

*

Peki siyasi irade 20 yıllık süre içerisinde hiç bir öğrencinin mağdur olmaması için yurt yapamaz mıydı?

Elbette yapardı.

Yapmayı tercih etmediler.

Gençleri tarikat, cemaat ve kendi düşüncelerine hizmet  eden vakıf yurtlarına mahkum etmeyi tercih ettiler.

Ne de olsa buraları arka bahçeleri olarak görmüyorlar mı?

*

Unutulmamalıdır ki;

Cemaat ve tarikat yurtlarında öğrenciler bedelsiz veya düşük bedellerle barındırılır. Genç beyinler buralarda tarikat ve cemaatlerin siyasi fikirleri ve çıkarları doğrultusunda uydurdukları din ile yıkanır.

Bu öğrenciler hakim, savcı, kaymakam, vali, subay ve astsubay vs. olduklarında bunun bedelini o cemaat ve  o tarikata ve de o cemaat ve tarikat liderlerinin biat ettikleri dinci partilere bulundukları makamlarda iken öderler.

Bunu, güzide ordumuza kurulan kumpas davaları sürecinde ve de 15 Temmuz hain kalkışmasında bu millet görmüştür.

Halen de ders alınamamıştır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları