Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

Yiyin efendiler yiyin… tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!

Osmanlı Devleti bilindiği gibi Sultan 3. Selim'den itibaren batılılaşma ve uygarlaşma yoluna yöneldi. Bunun devamını sağlayan Sultan II. Mahmut'un devlet yönetiminde ilk kez kurumlar oluşturuldu.

Görünüşte bu batılı düzeylerde insanlar için, onları halk olarak dürüst yönetebilmek için en kolay ve sağlıklı yöntemlerdi kuşkusuz. Fakat ne yazıktır ki aynen Avrupa'da olduğu gibi bu kez iktidarda görev alan insan bireylerinin, imkanları nisbetinde kişisel çıkarlara yönelmekteydiler.

Tam bunlar ülkede yerine oturtulmaya çalışılırken, bu kez 1853'lerde Tanzimat başlamış iken İngiltere ve Fransa ile beraber olup  Sivastopol savaşları yaşanacaktı.

İşte bu tarihten itibaren artık Avrupalılar  Konstantinopolis şehrinde Levantenler olarak yerleşmeye başlayınca, insanların, uyanıkların kişisel çıkarları ve ticaret alanları da giderek açılmıştı.

Tirgenyev'in güzel bir sözü var der ki: "… Bazı yaralar vardır ki kapanmış olsa bile hatırlayıpta dokununca sürekli sızlar…" Ne yazıktır ki, bizler yakın tarihimizi bile hiç bilmemek, öğrenmemek gibi bir huya  sahip olduğumuz için bugün de aynen yaşadıklarımızı sebep sonuç mantığıyla irdelemeyi hemen hiç birimiz istemedik.

Üstelik 19. Yüzyıl yarısından itibaren, Osmanlı İmparatorluğu devletinin batılılarla hemen hemen aynı süratle yenilenmeye başladığını bilmekteyiz… Peki bunlardan halkın haberi var mıydı? Evet vardı (bugün de öyledir)

Örneğin Sultan Abdülhamit han döneminde İstanbul'da yayınlanan yabancı ekalliyetlerin ve Türklerin birçok adlarda günlük gazeteleri vardı.

1- Fransızca TURQIE gazetesi 2- Ceride-i Havadis 3- Vakit gazetesi 4- Fransızca Gazette de Orıant, 5- Rumca Neologos 6- İngilizce Essen Express gazetesi 7- Tercüman-ı Hakikat 8-Tarık gazetesi 9- Rumca Bayzantıon gazetesi 10- Takvim-i Vekai gazetesi 11- Tercüman-ı Hakikat gazetesi 12- Mürrivet gazetesi 15- İkdam Gazetesi, 16- Paris'teki Figaro gazetesi 17- Sabah gazetesi, 18- Şuray-ı Ümmet gazetesi vb.

Bütün bu yayın organları sansür yasaklarına rağmen, özellikle devletin üst düzey kadrolarını tenkit ederler, aldıkları rüşvet ve çıkarları az sayılarda olsa da halkına duyururdu. İşte başlıktaki Tevfik Fikret'in söyledikleri de aynen rüşvet ve çıkar ilişkilerini birebir yazar.

Tanzimatla beraber bugünkü Devlet kurumları oluşturup Şeyhülislamın bile yönetime hiçbir şekilde karışamayacağı, fikir veremeyeceği kanunlar çıkarmışlardı, Osmanlılar.

Değerli okuyucularım, son yılın içinde güncel hale gelen rüşvetler ve yağmacılık işlerinin devlet kadrolarında nasıl olupta uygulandığını tamamen de görsel ve yazılı basınlarda okuyorsunuz.

Osmanlı Devletinin 19. Yüzyıl ikinci yarısından itibaren başlatılmış olan yöneticilerin bireysel de sayılan çıkarlarının sonucunda neden asırlardır süregelmiş bir devletin nasıl bitirildiğini de sanırım hepimiz anlamış olduk, tarihlerimizden.

Bugünkü iktidar döneminde halkın sömürülmesi için ilk hamle İnşaatçılık ve TOKİ uygulaması olmuştur.

Böylece binlerce partili üyeleri, üst düzeydeki bürokratların bedava daire sahibi yapılmaları /Bu önceki tarihte oldu mu derseniz, elbette Osmanlı döneminde çok olur da, Cumhuriyet döneminde oldu mu:

Ankara'da Atatürk dönemi ilk başlatılan Kooperatif inşaatları Şükrü Saracoğlu evleridir. İnşaatlar devlet personelinin kiraladığı evlerdir. Çıkar ve de mali menfaatler hiç olmamıştır.

Ancak 1961'de bu lojmanlardan birisinin içinde daha önce de lojman olarak kullanmış bir albay tayin olunca, bu evi kiraya vermiş. Derhal ihbarı yapılıp cezalandırılmıştır.

Gelin bugün benzeri bir cezalandırmayı arayın, belki bulursunuz? -15 sene önce başlayan İstanbul Belediyesindeki rüşvetler, parti menfaatleri- 20 yıldır iktidar olan AKP'nin maliyede bilinen tamamen ve ekonomi dışı kararlarıyla Dövize yapılan çıkarlar -Merkez bankasındaki 128 milyar dolar? 96 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar döneminde benzeri dahi olmamıştır, olamazdı da.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları