TRT’nin eski çalışan Edebiyatçı yazar Yağmur Tunalı, TRT'de yaşanan ana haber kriziyle ilgili Karar Gazetesi’nde bir yazı kaleme aldı. Yazısında konuyla ilgili '“Bizimkiler” anlayışı yıkım getirdi' diyen Tunalı, neler yapılmalı konusunda da uyarıda bulundu.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
TRT tarihinde bir ilk yaşandı. Rezalet ötesi bir ilk bu. 7 Aralık’ta TRT ana haber bülteni yayınlanmadı. Hayır, daha doğrusunu söyleyeyim: “Yayınlanamadı”
Olan şudur: Televizyon ve yayın işi pek çok meslek gibi usta-çırak ilişkisiyle yürür. Âlet alırsınız ama onu kullanacak insanı yetiştirmek ustalar eliyle olur. İşte TRT’de biz bunu kaybettik. Türkiye bu devam zincirini koparmış bir memlekettir. Böyle bir cinayet işlenmiştir. İşte sonucu da budur. Günde bir defa haber yayını yapan TRT1, bir bülteni hazırlayamamış ve görülmemiş bir skandala imza atılmıştır. Bunun sebebini son on beş yılda TRT’de ne yapıldığından aramak lazımdır. Şimdi EYT konuşuyoruz ya, TRT’de bunun tam tersi yapılmıştır. Hem de üç defa. Üç defa, 2007, 2011 ve 2018’de emekliliği gelenlerin kurumdan ayrılması için teşvik kanunları çıkarılmıştır. Bunların hepsi de, emekli maaşına belli bir yüzde eklenerek düşünülmüş kanunlardır. Hem bu yapılmış, hem de emekliliği gelip de bu teşvikten yararlanmak istemeyenler için tehdid ve şantajlara girişilmiştir. Hatta sonuncuda, 903 sayılı KHK’da bu tehdid ve şantaj doğrudan kanun metnine yazılmıştır. Görülmemiş bir uygulamadır. Sadece bu son KHK ile 1800 kişi emekli olmuş, 169 kişi de o tehdide uygun olarak sürülmüştür.
O ÜÇ TEŞVİK KANUNU SEBEPTİR
TRT-1 Ana Haber Bülteninin yayınlanamamasının sebebi işte o üç kanundur. Kurum boşaltılmıştır. Trt’de iş bilen, dosya bilen, devleti ve dünyayı bilen yayıncı hemen hemen kalmamıştır. Yerlerine beş bine yakın personel alınmıştır. TRT’nin personel sayısı azalmamıştır. Bununla berber yaptığı iş azdan azdır. Artık bu kurum bir yayın ve yüksek eğitim kurumu niteliğini kaybetmiştir. Herhangi bir özel televizyon kuruluşu, personel seviyesi ve yayın kalitesi açısından TRT’den geri değildir. Kuruma alınan beş bin kişinin ne yaptığı konuşulmalıdır. Çalışanları pek azdır. Yayında zaten yüzde seksen beş oranında program dışarıya yaptırılmaktadır. Bu feci durumu yıllardır gündeme getiren ve tartışan bir Türkiye’de yaşamıyoruz. Kaç yönlü israf içinde, iş bilmez yöneticiler elinde bu büyük kurum çatırdamaktadır.
Bilinsin ki Ana Haber Bülteni’nin yayınlanamaması bir alarm değildir. Bu olayla yıkım herkesin görebileceği şekilde tamamlanmıştır. TRT bu yıkımdan sonra yeniden kurulacak bir müessesedir. Çünkü 17 bin liradan başlayarak 40 bin liraya kadar maaş alan sözleşmeliler bu yayın beceriksizliğini hazırlamışlardır. Onları buraya dolduran iş bilmez yöneticilerin derdi tasası ne devlettir, ne millettir, ne de yayındır. Bizi rezil etmişlerdir. Onları rezil edecek ve bizi rezil olmaktan kurtaracak şartları hazırlayan olay işte bu ana haberi yayınlayamamaktır. TRT’deki bu ilk ve büyük rezalet aklımız başımıza getirmelidir. Tez elden konunun üzerine gidilmelidir.