Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Yangınlarımızı Rus ordusu mu söndürüyor?

Türkiye'nin nasıl bir belanın içinde olduğunu anlamak için önce belanın ne olduğunu kavramak gerekiyor. Bir süredir memleketin güneyindeki yangın felaketi ve kuzeyindeki sel felaketi ile istisnasız her vatandaşın nasıl bir belanın içinde olduğumuzu en azından kendine sorduğundan neredeyse eminim…

Ülkenin gündemi Afgan göçmenlerken bir anda büyük yangınlar başlıyor…

Haftalarca büyük yangınların söndürülmesi, alınması gereken önlemler, yangın söndürme uçakları gibi konularla ilgilenirken birden Karadeniz'den gelen başka bir felaket haberine odaklandık.

Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi başta olmak üzere Sinop ve Bartın'da yaşanan sel felaketi onlarca vatandaşımızı bizden aldı.

Evet, biri bitmeden diğeri başlıyor…

Peki, tüm belalar bizi mi buluyor?

Yangın ve sel mi bizi öldüren?

Şöyle bir hatırlayalım…

İktidar tarafından adeta yok edilmeye çalışılan Cumhuriyet kazanımı Türk Hava Kurumu ve sonradan ortaya çıkan '100 litre fark' nedeni ile hangarlarda çürütülen yangın söndürme uçakları…

Ardından ne oluyor?

Elbette yeni ihale düzenleniyor ve sonucunu bilmiyoruz.

Çünkü açıklamadılar!

Ama BE-200 tipi yangın söndürme uçakları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kiralanıyor.

Burada biraz duralım.

Bu kısmı aklımızın bir köşesine yazalım ve devam edelim.

Antalya'nın Manavgat ilçesi başta olmak üzere Muğla Milas ve Bodrum'da yıllarca unutamayacağımız yangınlar başlıyor.

Ortada ne uçak var ne de havadan bir müdahale…

Adeta kamuoyu baskısı ile helikopterle müdahale etmeye başlıyorlar.

Sonra Kemerköy Termik Santraline alevler yaklaşırken, uçak ihalesinden sonra mavi ve beyaz renkli Rus BE-200 yangın söndürme uçaklarının önünde 'başarısını' anlatan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bir açıklama yapıyor.

"Yangının buraya gelmesi gibi bir durum şu aşamada yok. Kontrol altına alınmaya çalışılıyor."

Sonra ne mi oluyor?

Kemerköy Termik Santrali boşaltıldı ve yangın santrale ulaştı.

Burada da bir mola verelim.

Bakan Pakdemirli'nin mavi ve beyaz renkli Rus BE-200 yangın söndürme uçaklarının önünde açıklama yapmasını da aklımızın bir köşesine yazalım ve devam edelim.

17-agustos-2021-ucak-foto-1.jpg

Ardından Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde bir felaket yaşanıyor.

Yağışla birlikte HES barajının kapakları da açılınca büyük bir sel Bozkurt ilçesini adeta yok ediyor.

Son dönemlerin en geri planda ama en popüler ismi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu sel bölgesinde "Kimse, 'Nerede bu devlet' demedi" açıklamasını yapıyor.

Haklı… Kim kaldı ki "Nerede bu devlet" desin…

Bozkurt'ta felaketin boyutunu artıran bir diğer etken ise zaten olmaması gereken yerde yani dere yatağında bulunmasının yanında bölgede istiflenmiş tomruklar…

Dere yatağına istiflenmiş bu tomruklar sel felaketinin yıkıcılığını en az iki kat artırıyor.

Kurşun gibi yıkıp geçen tomrukların deposu ile ilgili bir gelişme, açıklama hala yok.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tomruklarla ilgili "Neden dere yatağına konuldu, konulmaz denilene neden engel olundu" sorularına yanıt verecek mi bilinmez.

Ancak burada sorun sadece imar, dere yataklarının daraltılması ve HES değil.

Şimdi, acı kronolojik hatırlatmalarla geldiğimiz nokta Kahramanmaraş'ta düşen yangın söndürme uçağı…

Hatırlamakta fayda var… Ne oldu Kahramanmaraş'ta?

Türkiye'nin Rusya'dan kiraladığı BE-200 tipi uçak, Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesindeki orman yangınını söndürme çalışmalarında yer aldığı sırada düştü. Uçakta 3'ü Türk, 5'i Rus 8 mürettebat hayatını kaybetti.

Ne var bunda diyeceksiniz…

Şimdi biraz başa dönelim ve hatırlayalım.

Tarım ve Orman Bakanlığı BE-200 tipi yangın söndürme uçaklarını kiralıyor.

Ardından Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, kiralanan mavi ve beyaz renkli Rus BE-200 yangın söndürme uçaklarının önünde açıklamalar yapıyor.

Hala ne var bunda diyebilirsiniz.

Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde düşen yangın söndürme uçağı siyah bir BE-200 tipi uçak ve kuyruğundaki kızıl yıldız elbette dikkat çekiyor.

17-agustos-2021-ucak-foto-2.jpg

Ardından bu uçağın Rus Deniz Kuvvetlerine ait bir yangın söndürme uçağı olduğu iddia edilirken Rusya Devlet Başkanı Putin, bir başsağlığı mesajı yayınlıyor:

"Rus askeri personeli, Be-200 uçağının mürettebatı, Türk uzmanlarla birlikte önemli bir insani misyona katılarak, insanların hayatlarını savundular, Türkiye'de meydana gelen büyük çaplı yangınlarla mücadele ettiler, çok zor koşullarda çalışarak insani ve mesleki görevlerini son ana kadar yerine getirdiler."

Yani Rus askeri personelinin Rus ordusuna ait bir uçakla Türkiye'de faaliyet yürüttüğünü açıklıyor.

O halde iktidardaki AKP yetkililerine şu soruları sormak da zorunluluk halini alıyor:

-9 Mart'ta yenilenen ihalenin sonuçları açıklanacak mı?

-Bakan Pademirli'nin önünde görüntü verdiği mavi ve beyaz renkteki uçaklardan biri Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde düşen uçak mı?

- Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde düşen yangın söndürme uçağı Rusya Deniz Kuvvetlerine mi ait?

-Rus ordusuna ait bir uçağın ve Rus askeri personelinin Türkiye'de yangın söndürme amacıyla da olsa faaliyet göstermesine izin verildi mi? İzin verildiyse ne zamandan beri faaliyetteler?

-Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düzenlediği ihale ile Rus ordusunun bir ilişkisi var mı?

Bu soruların yanıtları aynı zamanda nasıl bir belanın içinde olduğumuz sorusuna da yanıt olacaktır.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları