Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Aydın Tomakin

Aydın Tomakin

AYDIN'CA

Vatandaş alıştı galiba!..

Son altı aydır yapılan zam yağmuruna vatandaş çok hızlı uyum sağladı galiba. Günlük, hatta saatlik yapılan zamlara tepkiler azalmaya başladı. Katiline aşık olma durumu var ortada sanki!

Zam sağanağına karşı isyan edenlerin sayısı gün geçtikçe azalmaya başladığını görüyoruz. Bu durum iktidarın da hoşuna gidiyor elbette. Bu durumu çok bilinen bir fıkrayı aktararak tekrar etmek istiyorum.

Zamanın padişahı yine içinde ekonomik gidişatı düzeltmek için zam yağmuru ile halkı iyiden iyiye bunalttığı bir ortamda yanındaki yalakalarını sokağa göndermiş, gidin halkı dinleyin zamlar hakkında neler söylüyorlar diye. Padişahın yalakaları bir süre sonra makama çıkarlar ve derler ki; halk zamlar karşısında kara kara düşünüyor. Padişah bu durum karşısında zamlara devam kararı alır. Bir süre sonra Padişah yalakalarını tekrar sokağın nabzını tutmak üzere gönderir. Yalakalar ikinci kez verdikleri raporda vatandaş homurdanmaya başlamış Padişahımız derler. Padişah zamlara devam kararı verir. Yalakaların verdikleri üçüncü raporda ise; halk isyan noktasına gelmiş, homurtular daha da artmış durumda derler. Padişah zamlara devam karar alır. Yalakaların son verdiği raporda ise; vatandaş çıldırmış durumda. Herkes sokakta davul zurna oynuyorlar der. Padişah bu son raporla durumun vahametini anlar ve talimatını verir. Zamları kesin der...

 Günümüze geldiğimiz zaman vatandaş homurdanmayı kesti ama sokağa çıkıp davul zurna ile de oynamıyor. Bugün ortada tuhaf bir durum var. Vatandaş yapılan veya yapılması muhtemel zamlara karşı hazırlıklı sanki. Tepkiler azalmaya başladı. Hani Ak Partili bir yetkili ne var yani doğal gaza ufak ufak zamlar yapılıyor demişti. Yine başka bir milletvekili bakın kuyruklar azaldı. Vatandaş zenginleşti diye adeta vatandaşlarla dalgasını geçiyordu. Bu vatandaş unutmaz. Geç veya erken yapılacak ilk seçimlerde vatandaş da sizlerle dalgasını sandıkta geçecek… "Kurt soğuk kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz" diye güzel bir deyim vardır. Vatandaş bu sıkıntılı günleri elbette atlatacaktır. Ama bu sıkıntıları hiç yoktan çektirenleri de asla unutmayacaktır.

Ak Parti iktidarı göreve geldiği 2002 yılında Türkiye ekonomisi G20 içinde 17. sırada idi. Şimdi ise 23. sıraya gerilemiş durumda. Ekonomi Bakanı''nın dediği gibi ekonomi, onun gözündeki ışıltı olmadığını bu vatandaş biliyor. Çıkıp da utanmadan gözlerime bakın, ekonomi gözlerimdeki ışıltıdır diyebiliyordu. Yine aynı Maliye Bakanı biz bu enflasyonu gönlümüzle yeneceğiz diyor. Bu nasıl olacak anlayan beri gelsin. Ekonominin düştüğü stagflasyon durumunu gönlümüzle nasıl halledeceğiz ben anlayamadım. Anlayan varsa yazımın altına yorum olarak yazabilirler. Ak Parti iktidarları döneminde yani 20 yılda bu kadar ekonomiden uzak bir bakan göreve gelmemişti. Ali Babacan son derece başarılı idi. Naci Ağbal, Lütfi Elvan ekonomiyi çok iyi bilen ve yöneten isimlerdi. Ancak tersten dünya liderine ekonomiyi çok iyi bilen değil çok iyi biat eden bakanlar lazımdı. O nedenle saydığım isimler demek ki çok fazla biat etmedikleri için görevlerini fazla sürdüremediler.

Ekonominin daraldığı bu noktada, vatandaşın tepkisinin azalmasını ancak "Stockholm sendromu" ile izah edebiliriz. Veya vatandaş yukarıda da ifade ettiğimiz gibi tepkisini sandıkta vermeyi bekliyor olabilir. Görelim Mevlam neyler? Neylerse güzel eyler…

Ne mutlu Türk''üm ve Müslüman''ım diyene ve diyebilene

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları