Barış Yahya Çinçin / GÜNBOYU
İzmir’de özel anaokulunda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan M.M.Y’nin, 2018 yılında 10 öğrenciyi taciz ettiği iddia edildi. 10 çocuktan biri, yaşadığı tacizi anlatan bir resim çizdi ve annesine gösterdi. İzmir’de yaşanan bu olayın ardından, ailelerin kafasında “Çocuğum cinsel istismara uğrarsa nasıl anlayabilirim” şeklinde soru işaretleri oluştu. Uzman Psikolog Ceyda Yanar, çocukların cinsel istismara uğradıklarını hangi şekillerde ifade edebileceğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yanar, çocukların rutin yaşantısındaki bozuklukların önemsenmesi gerektiğini söyledi.
Uzman Psikolog Ceyda Yanar’ın Günboyu’na özel olarak yaptığı açıklamaları şu şekilde:
“Bahsettiğimiz yaş grubu, özellikle okul öncesi dönemdeki küçük çocuklar olduğu zaman onların bunu ifade edeceği iki alan var. Bunlardan bir tanesi oyun, ikincisi ise çizdikleri resimler. Çünkü, çocukların kelime dağarcıkları bir yetişkininki kadar gelişmediği için bilişsel düzeyleri de yaşadıkları olayları, yetişkin gibi anlamlandıramaz. Çocuklar da bunu hayatta en iyi bildikleri iki yol ile ifade etmeyi seçiyorlar. O yüzden oyun ve resim karşımıza çıkıyor.”
“YEMEK VE UYKU DÜZENİNDE BOZUKLUĞA DİKKAT”
“Çocukların böyle bir durum ile karşılaştıklarında, günlük rutinden farklı davranmaya başladıklarını söyleyebiliriz. Bu ne demek? Bir çocuk çok rahat uyuyordur, çok rahat yemek yiyebiliyordur, kendi başına kalabiliyordur ama bunlardan bir tanesi veya birkaç tanesi her zamankinden daha farklı olabilir. Yemeğini zor yer, iştahı kapanır, uykusu bozulur. Kâbus görmeye başlayabilir, annesinden rahatlıkla ayrılabiliyordur, bir anda ayrılamamaya başlar. Biz yetişkinler nasıl ki canımız sıkkın olduğu zaman suratımız asılır, bir şeyleri yapmak istemeyiz, onlar da aynen bu şekilde, yapmaktan keyif aldıkları, normalde yaptıkları şeyleri, daha farklı yapmaya veya yapmamaya başlarlar.”
“KURALLARA KARŞI GELİYORSA, HABERCİ OLABİLİR”
“Sorumluluklarını daha önce yerine getiren ve bu konuda ailelerine herhangi bir sorun yaşatmayan çocukların, bir anda kuralları uygulayamaz hale gelmesine dikkat edilmelidir. Örnek verecek olursak, daha önce rutin bir şekilde dişlerini fırçalayan ve kıyafetlerini düzgün şekilde giyen çocukların, bu rutinlerini reddetmesine dikkat etmek gerekir. Evde ondan beklenenlere karşı zorlanmalar meydana geliyorsa, aileler bunun için önlem almalıdır.”
“AİLELER SOĞUK KANLI OLMALI”
“Ailelerin böyle bir durumu fark ettiğindeki ilk tepki çok kritik. Bunu oyunda yakalandığında ya da resimlerde fark ettiklerinde, tabii bunu kondurmak çok zor ama orada da panikle hareket etmeleri çok yanlış. Bunun yerine olabildiğince soğuk kanlı kalmalılar. Eğer hikâyenin ya da olayın geri kalanına ilişkin bir bilgi elde etmek istiyorsa, çocuğun korkmaması gerekiyor. Eğer çocuğu ürkütürsek, bizim duygumuz çok yüksek bir yerden gelirsek, çocuk der ki, “Bu tehlikeli, benim annem ve babam panikledi, o zaman ben bunu ona anlatmamayım” İçine daha çok çekilir. Aileler, soğuk kanlılıkları ile birlikte çok hızlı şekilde bir uzmana danışmalı. Çünkü çocuğun yaşadığı anda deneyimlediği şey güvenli ortamda ortaya çıkarılmalıdır, bunu sağlayacak kişiler de konunun uzmanlarıdır.”
