Barış Yahya Çinçin / GÜNBOYU
Uzman Klinik Psikolog Berfin Akannaç, işsizliğin insan hayatı üzerindeki olumsuz etkinliklerine ilişkin Günboyu’na önemli açıklamalarda bulundu. İşsizliğin insan psikolojisinde ciddi tahribatlar doğurduğunu belirten Akannaç, “Kişinin bir işte çalışması; belli bir maddi güce sahip olarak özerkliğini elde etmesini, statü sahibi olarak kendini itibarlı hissetmesini ve yaşam içerisinde gerekli olan maddi ihtiyaçlarını karşılamasını sağlar. Bu durumda işsizliğin kişiden tüm bunları aldığını söylemek mümkündür” dedi.
Uzman Klinik Psikolog Berfin Akannaç’ın Günboyu’na özel açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
“İŞSİZLİK, İNSANI DAYANIKSIZLAŞTIRIYOR”
“İşsizlik, sosyo-ekonomik bir sorundur. Ve işsizliğin insan hayatında ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Bu yazı da ise işsizliğin psikolojik etkileri üzerinde durulacaktır. Bir işte çalışmak sosyal bir normdur, bu normun dışında kalan bireylerde kendine yönelik güvende eksiklik, geleceğe yönelik umudu azaltarak olumsuz düşüncelere odaklanma ve sağlık sorunları yaşama ihtimalinin yüksek olduğu araştırmalar sayesinde açıklanmıştır. Tüm bu süreçler kişinin psikolojik olarak daha dayanıksız hale gelmesine sebebiyet vermektedir.”
“İŞSİZLİK KİŞİNİN SAYGINLIĞINI AZALTIYOR”
“Kişinin bir işte çalışması; belli bir maddi güce sahip olarak özerkliğini elde etmesini, statü sahibi olarak kendini itibarlı hissetmesini ve yaşam içerisinde gerekli olan maddi ihtiyaçlarını karşılamasını sağlar. Bu durumda işsizliğin kişiden tüm bunları aldığını söylemek mümkündür. Özerkliği, statüsü ve yaşam kalitesini sürdürmesi için kişinin ihtiyaç duyduğu iş imkanının olmaması; büyük bir kayıptır. Bu kayıp kişide; geleceğe ilişkin kaygı, depresif duygu durum, uyku problemleri, kendine yönelik inancında yetersizlik ve kişinin kendi değeri hakkındaki olumsuz çıkarımlarının oluşmasına sebebiyet vermektedir. İşsizlik, kişi için kendini bağımsızlığının ve saygınlığının (toplum içerisinde) elinden alınması, yaşam kalitesinin ise düşmesi anlamına gelir. Ve bu anlam kişi de büyük bir kaybın varlığına işaret olur. “
“GENÇLERDE KIYIMA NEDEN OLUYOR”
“İşsizliğin özellikle genç işsizlerde öz kıyıma sebebiyet verdiği araştırmalar ile saptanmıştır. İşsizlik, kişi için ne olacağı meçhul olan bir yolda yürümek gibidir. Bunun yanı sıra toplumdan topluma değişen cinsiyet rolleri açısından da işsizliğin yarattığı yıkımlar değişebilmektedir. Özellikle bizim toplumumuzda erkek cinsiyetine yönelik yüklenen ''evi geçindirme'' sorumluluğu, işsiz erkekler de erkekliğin talep ettiği görevin yerine getirilmemesi anlamına gelebilmektedir.”
“YAKINI İLE YÜZLEŞMELİ”
“Kişi eğer işsizliğin yarattığı; kaygı, depresif duygular ve yetersizlik hissine sahipse; yargılanmadığını ve anlaşıldığını hissettiği bir yakınıyla bu duygularını ve sürecini paylaşarak duygular ile yüzleşmeli ve paylaşımın getirdiği rahatlamayı yaşamalıdır. Biz dünyayı kendi deneyimlerimizi esas alarak algılarız. Bu deneyimler zihnimizde bilişsel şemalarımızı oluşturur. Kişi işsizliğinin kendisi için anlamını da bilişsel şemaları ile algılar ve algıladığı şekilde tepkiler verir.”
“İŞSİZLİĞİNİN ANLAMINI SORGULAMALI”
“Bir kişi işsiz olduğu için kendini ''yeterli olmayan biri'' olarak görürken; farklı bir kişi işsizliğini ''istihdam azlığı'' şeklinde açıklayabilmektedir. O sebeple kişi kendisi için işsizliğin anlamını sorgulamalı ve bu anlamın gerçekten doğru olup olmadığına ilişkin kanıtlar bulmaya çabalamalıdır. Bazen kişiyi işsizlikten daha çok işsizliğe yüklediği anlam ve toplumsal normlar yormaktadır. Kişi bu yorgunlukla baş etmek için toplumsal beklentilere bir sınır çizmeli ve kendisi için yorucu, gerçekçi ve işlevsel olmayan işsizlik inancını değiştirmelidir.”
