Bir bankamızın yönetim birimlerinin olduğu binanın 4. katındaki kadınlar tuvaletinde gizli kamera bulunmuş.

Haber bu ama yeni değil.

Yanılmıyorsam yaklaşık 3 sene öncesinde olan bir olay ve davası devam ediyor diye biliyorum.

Beni ilgilendiren kısım, tuvaletlere gizli kamera konmasının amacı nedir?

Kaldı ki bir bankanın yönetim birimlerinin olduğu binada.

Hemen olaya eğildim. Yavaş eğildim çünkü belimde fıtık var.

Ben de olsam kadın-erkek ayırımı yapmadan tuvalete gizli kamera koyardım eğer gaddar ve sadece kendini düşünen bir patron olsaydım.

Bakardım, tuvaleti kullanan çalışan küçüğünü mü yapıyor, büyüğünü mü?

Eğer çok sık küçüğünü yapıyorsa demek ki ha bire su içiyor ofis içinde.

Maaşından damacana su parasını keserdim.

Küçüğünü sıklıkla yapan erkek çalışansa "Gelecekte prostat olabilir, o yüzden sağlık şartları şirketimizde çalışmaya uygun değildir" notuyla verdiği hizmetlere teşekkür eder ve gelecek hayatında başarılar dileyerek işten çıkartırdım. Suç kendisinde olduğu için tazminat da mazminat da ödemezdim.

Gelelim büyük tuvalet konusuna…

Büyük tuvaletini yapan ama tığ gibi zayıf olan çalışanlarımı "Öğlenleri yemekhanede tabakları tepeleme doldurmanıza, her lokmayı lambır lumbur yemenize rağmen görülüyor ki yediğinizi yakıyorsunuz.

Bugün yediğini yakan biri yarın emekli olunca bizden aldığı yüksek ikramiye ile yerleşeceği sahil kasabasındaki piknik alanını, ormanı yakar" diyerek işten çıkartırdım.

Böylece parayı seven biri olmamın kılıfı olarak çevre duyarlılığımı kullanırdım.

Ama dua edin ki böyle gaddar, para odaklı, emek sömürücüsü bir patron değilim.

O yüzden bana "Çok da yumuşak başlı bir patron" demesinler diye şöyle bir yol buldum.

Çalışanlarımın tamamının maaşından her ay %80 kesinti yapardım.

Kesinti gerekçesini de maaşlarını yatırdığım hesapların açıklama kısmına şu mesajla yazardım,

"Çalıştığınız ilk günden beri binanın içine ettiniz be!"

Not: Yazarken aklıma geldi… Gizli kameranın tuvaleti gelse ne olacak