ÜMİT KARADAĞ / GÜNBOYU
Ülkemizde çok sevilen ve tüketilen Türk Kahvesi’nin pişirilmesi ve hazırlanması dünyanın en eski kahve hazırlama yöntemidir. Bakır cezveler kahve yapımında ilk kullanılan alettir.
NEREDEYSE 500 YIL ÖNCE HAYATIMIZA GİRDİ
Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte hayatımıza giren Türk Kahvesi, çok kısa sürede hanedan izniyle yaygınlaştı. 1554 yılında Suriye’nin Halep şehrinden İstanbul’a gelen iki tüccar tarafından Tahtakale’de satışı başladı. Hemen ardından “kahvehaneler” açıldı.
YABANCI MARKALARIN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
Kahve ile tanışmamız bu kadar eskiyken, Türk markalar hem ülkemizde hem de dünya piyasasında yabancı markaların gerisinde kaldı.
Türkiye’deki kahve pazarının yüzde 43.85’i yabancı sermayeye ait. Starbucks 417 mağazası ile pazarda yüzde 26’nın üzerinde paya sahip. Avrupa’da en fazla Starbucks şubesi olan 2. Dünya’da ise 8. ülkeyiz.
Starbucks’ın Türkiye’deki en büyük yerli rakibi ise Kahve Dünyası. 169 mağazası bulunan Kahve Dünyası’nın pazardaki payı 10.7 olarak biliniyor. 57 yerli markanın pazar payı ancak yüzde 56’yı bulabiliyor.
(Dünya Gazetesi, 2018 yılına ait veriler)
TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİM 1,1 KİLO
Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun (ICO) hazırladığı Dünya Kahve Tüketim Raporu’na göre Türkiye’de son 5 yılda yüzde 13,2 artış gösteren kahve tüketimi, 93,9 bin tona ulaştı.
Listenin başında yıllık 1,5 milyon tonla ABD gelirken, ikinci sırada 1,3 milyon tonla Brezilya ve üçüncü sırada 465 bin tonla Japonya yer aldı.
Avrupa Birliği ülkelerinde toplam 2,6 milyon ton kahve tüketilirken, kişi başı yıllık 12 kilogramı aşan kahve tüketimiyle Finlandiya dünyanın zirvesine yerleşti.
Kahve tutkunu Finlandiya’yı, Avrupa’nın en soğuk ülkeleri İsveç, Norveç, İzlanda ve İsviçre izledi. 2018 yılında Türkiye’de ise ilk defa kahve tüketimi kişi başı yıllık 1 kilogramı aşarak 1,1 kilograma ulaştı.
