Atatürk ve İnönü tarafından özenle korunup kollandı

Atatürk ve İnönü tarafından özenle korunup kollandı
Türkiye'yi acıya boğan orman yangınlarıyla birlikte yeniden gündeme gelen Türk Hava Kurumu'nun Atatürk ve İnönü tarafından nasıl özenle korunup kollandığını duygulanarak okuyacaksınız...

Gazeteci yazar Tufan Türenç'in, 1999'da Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde "Sabiha Gökçen, Atatürk'le Bir Ömür Boyu" adlı eserden alıntıladığı yazıda, AKP iktidarının bugünlerde adeta yok etmeye çalıştığı Türk Hava Kurumu için Atatürk ve İnönü'nün gösterdiği çabalara ışık tutuyor.

HESAPLARDA KIRK PARA AÇIK VAR

Türenç'in, "Atatürk, İnönü ve kırk paranın öyküsü" başlıKlı yazısı şöyle: 
Gazi bir gün Başbakan İsmet İnönü'yü canı çok sıkkın görmüş. Bakmış Paşa'nın suratından düşen bin parça. Kurtuluş Savaşı'nı birlikte yaptıkları, en umutsuz günlerde bile canını bu kadar sıkkın görmediği arkadaşına, dayanamayıp sormuş:
''Paşa Hazretleri, nedir canını bu kadar sıkan olay?''
Paşa, Gazi'nin suratına bir süre bakmış, sonra düşünceli düşünceli anlatmış:
''Türk Hava Kurumu toplantısından geliyorum. Hesaplarda kırk para (bir kuruş) açık var. Çok üzüldüm. Başkanı sıkıştırdım, bu bir kuruşu nereye verdiklerini bulamadılar. Çok canım sıkıldı.''
İsmet Paşa çaresizlik içinde ellerini iki yana açmış ve sözlerini sürdürmüş:
''Türk Hava Kurumu başkanı ile yöneticilerinden derhal o bir kuruşu bulmalarını istedim. Bütün hesapları yeniden taramaları için çok sıkı emir verdim. Kafam bu konuyla meşgul.''
Arkadaşının canını sıkan bu olayı öğrenince Atatürk'ün de suratı asılmış.
İsmet Paşa'nın 40 paranın peşine düşmesini onun kadar ciddiye alan Atatürk şöyle demiş:
''Demek bu kırk para seni bu kadar üzdü, bu kadar yordu ha... Ama haklısın, biz cumhuriyeti kurarken çok kırk paralara ihtiyacımız oldu. Bugün kırk para yok olur, yarın kırk kuruş, öbür gün kırk lira, sonra da dört yüz lira... derken ipin ucu kaçar.''
Bu konuşmadan sonra İsmet Paşa o kırk paranın peşini bırakmamış. Türk Hava Kurumu'nu her gün aramış.
Başkan ve görevlileri o küçücük parayı bulmaları için seferber etmiş.
Günlerce kurumun bütün hesapları didik edilmiş.
Sonunda hesaplarda nereye verildiği belli olmayan kırk paranın izi bulunmuş.
Yanlışlıkla bir başka hesaba geçtiği anlaşılmış.
Durum hemen Başbakan İsmet İnönü'ye bildirilmiş. Paranın bulunduğu müjdelenmiş.
Kırk paranın peşine düşen Başbakan bu haberi duyunca rahatlamış. 
İsmet Paşa'nın 40 paranın bulunduğunu Atatürk'e bildirip bildirmediği bilinmiyor.
40 para konusunda bu kadar duyarlı davrandıklarına göre büyük olasılıkla bildirmiş olmalı.

TRİLYONLAR CEBE İNDİRİLİYOR

Bu öykü bugünün Türkiye'sinde yadırganabilir. Hatta birçoğumuz buna dudak büküp, saçma bulabilir.
İşte zaten bu dudak bükmeler, aldırmazlıklar yüzünden bugün boğazımıza kadar pislik içindeyiz.
Atatürk ile İsmet Paşa 40 paraların peşine düştükleri için onların yönettiği devlette halkın parası çarçur edilmedi.
Oysa bugün trilyonlar havada yok edilip ceplere indiriliyor ama aldıran yok.


 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar