Medya özgür mü?
Siyasetten nemalanan, kamu bankalarından milyarlarca liralık kredi kullanmış olan medya patronlarının ağızına bakarak haber yapan gazeteciler özgür yayıncılık yapamazlar.
Özgür bir şekilde hakikatleri yazamazlar ve özgür düşüncelerini kaleme alamazlar.
Ekranlarda özgür iradeleri doğrultusunda asla konuşamazlar.
*
Sosyal medyada özgür müyüz peki?
Düşüncelerinizi rahatlıkla sosyal medyada yazabiliyor musunuz?
Kimler özgür biliyor musunuz?
Sadece yandaşlar, troller özgür.
Hatta bunların karşı tarafa sosyal medya üzerinden hakaretlerinde dahi kısıtlama göremezsiniz.
Peki telefonda görüşürken özgür müsünüz?
"Konuşmalarımız dinleniyor olabilir." düşüncesinde olmayan kaçınız var?
*
Toplumla ilişkilerde, iş yerinde rahatlıkla "Bana, eşime, çocuklarıma bir şeyler olur korkusu olmadan" özgürce düşüncelerini söyleyebilen ne kadar kişi vardır acaba?
Elbette yandaşlar, beyinlerini kiraya vermiş olanlar dışında.
Zamlara "zam" demeyerek "elektrikte, doğalgazda, benzinde, mazotta yeni tarife" başlığını atan yandaş gazeteler dışında.
Yalan haberde, yalakalıkta her devrin adamı olmada sınır tanımayanlar dışında.
*
İnsanlar ikiye ayrılıyor. Beyinlerini hür iradeleri ile kullananlar.
Beyinlerini başkalarına kiralayanlar.
Beyinlerini kiralayanların birçoğu müslüman kılık ve kıyafetli görünmelerine rağmen "menfaat, mevki ve makam uğruna" yalanı rahatlıkla utanmadan söylediklerini görüyoruz.
İftirada, yalakalıkta da sınır tanımaz, ne Allah'tan korkarlar ne de kuldan utanır bunlar.
"Hiç bir yalakalığın boşa gitmediğini bu yalakalar gayet de iyi bilirler."
*
Zamları, enflasyonu, işsizliği görsel ve yazılı basınlarında haber yapmayan, utanmadan ve sıkılmadan 365 günün hemen hemen 300'ünde "emekliye zam" manşeti yaparak yalan haber yapanlar, muhalif kesime asılsız, gerçeği yansıtmayan ifadelerle saldıranlar, ekranlarına çıkardıkları tetikçi yorumcularla algı operasyonları yaratmaya çalışan, kamu kaynaklarıyla fonlanan "besleme, tek sesli medya" özgür.
*
Eleştirel ve bağımsız yayın yapan medya kuruluşlarına RTÜK ve Basın İlan Kurumu'nca (BİK) vicdansızca kesilen cezalar.
Bu medya kuruluşuna ve mensuplarına yapılan baskılar.
Gözaltına alınan, yargılanan, mahkum edilen gazeteciler.
Hedef gösterilen, saldırıya uğrayıp dövülen gazeteciler.
Hatta bazı muhalefet parti liderlerine de yapılan saldırılar.
Peki saldıranlara ne mi oluyor?
Dostlar alışverişte görsün misali ifadeleri alınıp derhal serbest bırakılıyorlar.
İşte bunlar özgürler.
Atatürk'e utanmadan vicdansızca saldıranlar, annesine olmadık çirkin iftiraları atanlar özgür.
Cumhuriyete, Cumhuriyet değerlerine, laik düzene saldıranlar özgür.
*
Büyük bir ekonomik ambargoya rağmen yaklaşık yüzde 10'luk bir medya grubunun özgür olmadığını her türlü siyasal baskıya rağmen büyük güçlükler içerisinde hakikatleri anlatmaya çalıştıklarını görüyoruz.
Bu medya grubu siyasal iradeyi zora sokacak bir haber yaptığında vatandaşın gerçekleri öğrenmemesi için habere erişimin kamu gücüyle engellendiğini, bu konuda haber yapılmasının mahkeme kararı ile yasaklandığını görüyoruz.
Vatandaşın bu şekilde haber edinme özgürlüğü yok ediliyor.
*
İçinde bulunduğumuz bu dönemde Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmamış bir şekilde sadece muhalif kesime ve eleştiri yapan basına ifade ve basın özgürlüğü kısıtlaması var.
*
ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Freedom House'un 2021 raporunda Türkiye, toplam 34 puan alarak, "internet erişiminin özgür olmadığı" ülkeler arasında gösterildi.
Rapora göre toplam 70-100 arası puan 'özgür', 40-69 arası 'kısmen özgür', 0-39 arası 'özgür değil' şeklinde değerlendiriliyor.
*
Türkiye, 2021 yılında "Dünya Basın Özgürlüğü raporunda" 180 ülke arasında 153'üncü sırada, "Uluslararası Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde" 139 ülke arasında 117'nci sırada yer aldı.
*
Bir çok gazeteci cezaevlerinden çıkmış olsa da dünyada cezaevinde en fazla gazetecinin olduğu ülkeler sıralamasında baş sıraları kimseye bırakmıyoruz.
Eleştirel gazetecileri hedef alan polis baskısını da takip ediyorsunuzdur herhalde.
*
Ahlakı ve dini anlatanların dinsizliklerini ve ahlaksızlıklarını,
Hukuku anlatanların hukuksuzluklarını, "Yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz." diyenlerin toplumu karpuz gibi "sizler ve bizler" diye bölerek kendilerinden olmayanlara terörist damgası vurduklarını görüyoruz.
Beynini kiraya verenler şimdi diyecekler ki;
"Yol, köprü yaptılar ya."
Doğru.
"Meseleleri bizler mesele etmezsek ortada mesele kalmaz." değil mi?
*
Libya'dan, Afganistan'dan, Suriye'den, Irak'tan, Kazakistan'dan vs. ders almayanlar;
"Birleşerek ve bölüşerek tok, bölünerek yok oluruz."
*
3 Y diyerek iktidara gelenler
"Yoksulluğu, Yolsuzlukları, Yasakları bitireceğiz, özgürlük getireceğiz" demişlerdi.
19 yıl geçti.
Peki sonuç sizce ne oldu?
Herkes vicdan muhasebesi yapsın lütfen.
