Türkiye yeniden tarikat ve cemaatlerin devlet kurumlarındaki kadrolaşmasını konuşuyor.

15 Temmuz'daki FETÖ darbe girişimini yaşamış bir ülkenin yeniden bunları konuşması nasıl bir durumdur?

Artık bunun adını koyamıyorum.

Bakanlıklar, ordu, emniyet, yargı, medya, futbol kulüpleri hatta milletvekilleri...

Bunlar aklıma gelen bazı kurum ve alanlar.

Tamamına yerleşmişti Fethullahçı Terör Örgütü.

Resmî kurumlar, özel kurumlar, özel sektör gibi aklımıza gelen gelmeyen her alana yerleşmişlerdi.

İlk başta bu duruma karşı çıkanlara "Hayır işi yapıyor" yanıtı veriliyordu.

Sonra?

İlk başta (Özellikle Cumhuriyet Donanması olmak üzere) Türk Silahlı Kuvvetlerine saldırdılar.

Yargıyı ele geçirdiler.

Medyaya yayıldılar.

İnanılmaz derecede güçlendiler.

En küçük bir eleştiriyi öylesine boğdular ki, paralel bir devlet yapılanması olmasına rağmen adeta Oligarşi'nin ta kendileriydiler.

Öyle ki, futbol kulüpleri hatta taraftar gruplarına bile saldırdılar.

Suikastlar düzenlediler.

Her hangi bir cemaat-tarikat'a mensup olmayan, sadece Cumhuriyet'e bağlı kalabilmiş kim olursa olsun yıllarca hapis yatırdılar.

Özel Yetkili Mahkemeleri-Savcıları oldu.

Kimse onlara "ne yapıyorsunuz" diye soramadı.

O kadar güçlendiler ki...

Tarifi mümkün değil.

Ve kanlı bir darbe girişimine kadar gerçek yüzlerini göremediler.

Ama biz gördük!

Bu memleketin ilerici vatansever insanları uyardı.

Ve haklı da çıktı.

Şimdi bu ilerici vatansever insanlar yine aynı uyarıları yapıyor.

Menzil tarikatının neredeyse tüm kurumlara yerleştiği iddia ediliyor.

Eski Menzil şeyhinin oğlunun, verdiği bir röportajda, can korkusu nedeniyle hastaneye gitmediğini söylüyor.

Şimdiki Menzil şeyhi yani amcasının ve müritlerinin kendisine zarar vermesinden korkuyor.

Neden böyle söylüyor peki?

Menzil tarikatına mensup ne kadar doktor var da aynı tarikatın Eskişehir grubu hastaneden gelecek zarardan bahsediyor?

Tehlikenin büyüklüğüne bakar mısınız!

Hazır tehlikenin büyüklüğünden bahsetmişken...

Sözlü mülakatlarda, sınavlarda başarılı olan bu ülkenin en aydınlık beyinlerini eliyorsunuz.

Yerlerine ise Adıyaman'ın bir köyünü satın almış toprak ağasının müritlerini atıyorsunuz.

Ne diyelim...

Anadolu insanının en bilinen, en iyi niyetli sözü ile bitirelim:

Allah akıl fikir versin.