Tarkan Batgün: “Scout alanında herkese şans verilsin”

Tarkan Batgün: “Scout alanında herkese şans verilsin”
Türkiye’de scout alanının önde gelen isimlerinden Tarkan Batgün, resmi olarak scout olabilmenin yolunun TFF kurslarında diploma almak olduğunu belirterek, “Bence herkese şans tanınmalı. Kurslara her isteyen gidebilmeli. Futbol oynama şartı olmamalı” dedi.

REHA KAZAR / GÜNBOYU

Futbolla ilgilenen kişiler arasında sosyal medya üzerinde son dönemde scouting oldukça popüler bir yere sahip. Günümüzde birçok genç scout olmak isterken bu sektöre girebilmek ise göründüğünden daha zor.

Türkiye’de scout alanının önde gelen isimlerinden Tarkan Batgün, ‘scouting’e dair merak edilenleri Günboyu’na anlattı.

Öncelikle merhabalar Tarkan Bey. Sosyal medya üzerinde futbol ile ilgilenen kişiler tarafından scouting şu sıralarda trend haline gelmiş durumda. Scout ve scouting terimlerinin ne olduğunu bize kısaca anlatabilir misiniz?

Merhabalar. Scouting bir seçim sistemi. Hem oyuncular için hem teknik direktörler için. İzleyip izletebilmek, analiz edip analizleri gösterebilmek, anlatabilmek ve inandırabilmek ilmi diyebiliriz.

Bildiğimiz gibi siz uluslararası futbol analiz platformu Wyscout'un Türkiye temsilcisi ve Türkiye'de scouting hizmeti veren Gutto.biz'in kurucusu ve yine dünyaya örnek olan Comparisonator karşılaştırma uygulamasını yaratan ekibin başındasınız. Tüm bu unvanları elde etmeden önce Avustralya'da uzun yıllar yaşadınız. Avustralya'da ne amaçla bulunuyordunuz? Yurt dışında zaman nasıl geçti.

Avustralya’ya 90’lı yılların başında MBA için gittim. Bir dönem de olsa Wollongong Üniversitesinde bulundum. Yurt dışında hem futbolculuk yıllarım geçti hem de maç videoları çekiminden başlayan akabinde de video analiz ve scouting işine geçen bir yolculuk devam etti. Avustralya, spor konusunda dünyanın ilk beşinde bulunan, yenilikler ve icatlar üzerine yoğunlaşan sportif bir gene sahip. Oradan aldığım, öğrendiğim çok şey oldu. Halen de ikinci vatanım.

Wyscout'un Türkiye temsilcisi olmanız, Gutto.biz'i kurmanız... Nasıl başladı? Bu kararları ne zaman, nasıl aldınız?

Guttobiz’in kuruluş senesi 2007. O sene beni aslında Türkiye’ye getiren, bir nevi beni keşfeden Bülent Uygun olmuştu. Onun davetiyle uzun yıllar sonra ülkemize gelmiştim. Hatırlarsınız Braga-Sivasspor maçını... O maçla ilk defa Türkiye’yi canlı maç analizi, devre arasında oyuna müdahale ile Bülent Uygun hocamız ve ekibi sayesinde yapmıştık. Akabinde maç sonrası ben Jorge Jesus hocanın ekibi ile Braga’ya gittim kısa bir müddet. Dönüşümde de Guttobiz’i Türkiye’de kurduktan sonra geri gelmenin yollarını aradık. Wyscout ile yollarım aslında 2009 senesinde kesişti. Onların alt tabanındaki bir sistemi kurma görevini Sportstec firması yetkilisi (Şimdilerde Hudl) olarak ben üstlenmiştim. Bu sayede oyuncuların ve takımların attıkları gollerden yaptıkları tüm hareketlere ayrıştırılma işlemini yaptıktan sonra beni bünyelerine Türkiye sorumlusu olarak kattılar. Sonrasında onların hem reklam yüzü, hem program destekçisi, hem de kurslarını yapma sorumluluğunu aldık. 2010 senesinde Sportstec ve Wyscout ile birleşimimizden oluşturduğumuz Scouting Sertifika kurslarına başladık. Sene 2010-13 arası 4 adet kurs düzenledik. 250’ye yakın uluslararası öğrencimiz oldu. Bu scouting endüstrisindeki ilk scouting kursu olarak tarihe geçti

Türkiye'de scouting sisteminin henüz tam anlamıyla oturmadığını biliyoruz. Pek çok eksik var. Sizce scouting sisteminin Türk futbolunda gelişememesinin, tam olarak bir randıman alınamamasının sebebi nedir? Mesela Türkiye'de teknik direktörler scouting işine önem vermiyor diye bir algı mı var yoksa bu gerçek mi?

Belki çok garip karşılayacaksınız ama bu işte en önemli rolü aslında futbolcu temsilcileri oynar. Dünyanın her ülkesini gezerler, birçok maç seyrederler ve bir çok kulüple ilişki kurarlar. Bu ilişkilerin hiçbiri kulüplerde ileri gitmemiştir. Çünkü bizde scoutları bile futbolcu temsilcileri ülke ülke gezdirirler. Yani hiçbir kulübün maalesef kendi ilişkilerini kuracak kimsesi yoktur. Olanlarda çok çabuk harcandıkları için yok edilirler. Aslında biz scoutlarımızı bu ilişkileri kurmak için eğitsek çok başka yerlere gelinebilir. Teknik direktörlerin scouting işine önem vermediği doğru değildir. En çok oyuncuyu bizzat kendileri seyrederler fakat kendi ayarlarında scout ekipleri olmadığından dolayı onlar da futbolcu temsilcileri ile doğal olarak çok iyi ilişkiler kurmak zorunda kalırlar. Neticede kulüpler henüz bir scouting bütçesi diye bir olayı bilmediklerinden bu tür toplara girmezler.

img-6510-e1510858225983.jpeg

Sportif direktör kavramı da Türkiye'de pek yaygın değil. Avrupa'da pek çok kulübün sportif direktörü, scout birimiyle eş zamanlı hareket edebiliyor. Türkiye'de neden bu sistem işlemiyor?

Sportif direktör dediğiniz kişi son derece iyi eğitimli olmalı. Minimum İngilizce bilmeli. Futboldan anladığı kadar, ekonomiden, muhasebeden, iktisattan, uluslararası ilişkilerden, pazarlamadan ve satıştan anlamalı, analitik düşünceye sahip olmalı ve data yönetimini, yöneticiliğini çok iyi yürütebilmeli. Bu özelliklerin hepsi olmadığı takdirde o işi yapan kişinin başarılı olması mümkün değil. Yöneticilik ve insan yönetmek dünyanın en zor işi. O yüzden binlerce üniversitede yönetim bilimi kürsüsü mevcut. Futbolu iyi bilmek yetmiyor. Futbolda scoutingin bir numaralı iş olduğunu bilmeyen yok. Neticede iyi oyuncun varsa galipsin, kötü oyuncun varsa mağlupsun. O yüzden en iyi yerlerde bunu görmek ve kendinize uygun bir yapı seçerek hareket etmek gerekiyor.

Peki çok merak edilen bir soruyu sormak istiyorum size. Türkiye'de scouting sistemini en başarılı uygulayan kulüp ya da kulüpler hangileri? Türkiye'de ayrıca alt liglerde de scouting sistemine rastladınız mı hiç?

Şu an için Başakşehir akademisinin başındaki Nedim Yiğit hocayı birinci sıraya alırım. İzin verilirse müthiş işler yapacaktır ve aslında kendisini teknik direktör olarak görmek istediğim kişilerden birisi. Fenerbahçe akademisinde Serhat Pekmezci'yi akademi deyince başta sayarım. Ayrıca Beşiktaş mükemmel bir scouting başarısına imza atarak Necmettin Çelikhan’ı başa getirdi. Kendisi scouting konusunda enternasyonel alandaki en iyi yetişmiş kişilerdendir. Yapılanma olarak eğer izin verilirse ve sistemleşme devam akademi anlamında ve üst yapıda bir numara potansiyel Fenerbahçe’de. Birlikte çalıştığım en iyi scoutlardan birisi de Dehan Ögetbil’dir. Dehan hoca önce Beşiktaş’ın scouting koordinatörü gibi iki sene çalıştıktan sonra şimdi de Fenerbahçe’de. Büyük iş yapıp onu aldılar, çok iyi transfer bence. Hem analist hem scouting piridir. TFF’de canlı maç analiz kurslarını birlikte veriyorduk seneler önce. Trabzonspor’da da önemli bir yapılanma söz konusu. Orada da Uğur Uzunali kardeşimiz var. Yabancı transferlerini önce ona sormak lazım. Yıllardır her zaman danışırım. Galatasaray’da da yıllardır TFF’de hizmet etmiş Olgu Şimşek var. Çok önemli bir analist ve futbolcudan da çok iyi anlar. Data işini çok iyi bilir. Çok yakın bir zamanda Cihan Ünal’ı transfer ettiler. O da çok değerlidir bu konuda. Burada eskilerin fırtına scoutu şimdilerin yeni menajeri Erman Akyüz’ü sayarım. Batur Altıparmak ve Ömer Koray Uzun gibi iki değerli futbolcu temsilcisi ile yıllarını geçirip çok önemli keşiflerde bulundu. Şimdilerde Mehmet Zeki Çelik’in yönetimi de onda mesela.

Birçok genç arkadaşımız scout olmak istiyor. Yani bu işler bu kadar kolay mı? Resmi anlamda diplomalı bir scout olmanın şartları neler? Hangi adımları atmak gerekiyor?

Bu işler bu kadar kolay değil arkadaşlar. Yıllarca inanarak çalışmaktan geçiyor bu işler. Resmi alanda bir diplomayı an itibarı ile TFF kursları veriyor ama maalesef bu eğitimlerde UEFA kurslarına puan toplayıp teknik direktörlüğü ilerletme kısmında rol oynuyor. Gençlere buralarda maalesef yer açılmıyor. Öncelikle gençler C kursu için yıllarca sıra bekliyor akabinde de federasyon kurslarında eski futbolcular daha önde. Elbette futbol geçmişi çok önemli bu işte ama ben öncelikle bu işle ilgilenenlere amatörde de olsa futbol ayakkabısı giymeyi çalışmalarını öneririm. Bir yandan da unutulmamalı ki bu herkeste olmayan bir yetenek. Ben yıllardır saçım olmasa dahi mahalle berberlerinden bilgi alırım. Komik gibi anlaşılmasın. En önemli bilgi alım noktası oralardır. Mahallenin tüm gençlerini bilirler ve maça giderler. O yüzden bu olayın diploma tartışma yaratıyor. Kurslar çok önemli fakat bu kurslara herkese gidebilmeli, herkes eğitim alabilmeli. Amatör kümelerde ne futbolcular var ama profesyonel olmaya vakti olmamış, eğitimi seçmiş ya da sakatlanmış... Onların suçu ne? Bence herkese şans tanınmalı. Kurslara her isteyen gidebilmeli. Futbol oynama şartı olmamalı. Benim şahsi görüşüm bu.

Son olarak, scouting işini Türkiye’ye getiren kişi olarak Türk futbol tarihinde önemli bir yeriniz var. Geçen sene dünyanın ilk futbol teknoloji inkübasyon merkezini İstanbul’da kurarak yeni bir sayfa açtınız. Bu sistemin ilk ürününü de yerli ve milli olarak dünya piyasasına sokmak üzeresiniz. İsmini de Comparisonator koydunuz. Söylenmesi hayli zor aslında ama bu önemli hikayeyi sormak lazım. Comparisonator uygulaması nasıl gelişti?

Evet, geçtiğimiz sene aldığımız kararla yıllardır biriken tecrübemizi artık üretici olarak dünya futboluna hizmet etme adına kullanmaya karar verdik. İnkübasyon terimi bir şeylerin içeride beslenerek, tecrübelenerek büyütüldüğü bir takım şeylerin merkezi. Biz de merkezimizde SoccerLab, Hudl, Wyscout gibi dünya devlerini bünyemizde toplayarak başlattık. Her birinin masası ve işlerini takip eden uzmanları bu masalarda görev yapıyor. Kendimize ait programcıları Boğaziçi Üniversitesi'nin en üst düzey akıllılarından topladık. Furkan Yağız ve Umut Baran Zorlu daha 20 yaşındalar ama akıllara durgunluk veren enerji ve bilir kişilikleri aslında çok öncelere dayanıyor. Yani 12 yaşından beri kod yazıyorlar. Önce onlara futbol dersleri aldırdık. Ofisimizde çok üst düzey antrenörlerle çalıştılar. Bu dünyanın dinamiklerini anladılar ve hayallerimizi bir oyuncu ve takım karşılaştırma uygulaması ile süslediler. Bu uygulamanın verisine de Wyscout’u ortak ettik ve dünyada daha hiç olmayan bir uygulamayı dünyaya yelken açtırmaya başladık. Dünyanın en önemli takımlarına 3 aydır kullandırıyoruz ve sosyal medyada da çok kısa sürede çok uzun bir yol aldık. Ronaldo ile Messiyi sezon sezon, maç maç, saniyeler içerisinde karşılaştıran yerli ve milli bir uygulamamız mevcut. Sırtımızda ay-yıldızlı formamızla biz de bu işi dünyada büyütmek için yollara düştük. Haddimizi biliyoruz ve aslında devlere parça geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz parça çok akıllı; yapay zeka ve makine öğrenimi ile 7 lisanda da konuşuyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar