Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

Tarihteki devlet yönetimi için dinci iktidarlar….

21.yy.'ın ilk çeyreğindeyiz. Şu yada bu tür kitlesel oluşumlar da , özellikle ETNİK ve DİNSEL çatışmaların giderek arttırıldığı yılları yaşamaktayız. Sözde insan hakları ihlallerinin ise çoğunluğu ve de eşitsizliğini yaşadığımız Kozmopolit dünyamızı açık biçimde yaşamaktayız.

Elbette ki insanlık tarihi her zaman için Korku ve Umut arasında ki karmaşıklıklara sahne olmuştur. Bu karmaşıklıklar sübjektif bir açıdan bakıldığında  günümüzde de pek değişmeyecektir. Hatta belki de istenilmese de kitleler arasında belki de artacaktır.

Kuşkusuz insan toplulukları ve de millet olmada en önemli faktör, "Milli kültürün değerlerini dil, din ve örf adetler, toplumsal dünya görüşleri, değer yargıları, tarih, coğrafya ve bilim esas olmalı.

Kuşkusuz toplamlarda kültür değerinin sıra başındaki DİL kavramı bireylerin beraberliklerini sağlar. Çünkü kültür yapılarını bir arada tutan çimontodur. Buna mukabil millet olmuş toplumlar da ikinci satır başı sayılan DİN ise  İnsan-Tanrı-toplum ve çevre ilişkilerine yön veren temel kavramdır.

İnsanlık tarihinde Semavi dinlerin oluşmasıyla birlikte insanların mutluluğu için kurallar koyan bir tür "Kuramlar Sistemi" şeklinde öne çıkagelmiştir. İnanç, ibadet ve ahlak ile ilgili kurallar, getirilen emir ve yasakların bütünü gibi görünen din, farklı isimlerle ve farklı şekillerde olsa bile  insanlık tarihi bunu toplumlarda vazgeçilmez ruhsal düşüncelerin gereği olarak kabul edilir.

Bilinmektedir ki, insanoğulları M.Ö. eski çağlar da kısmen yerleşik, daha sonraları kitleşerek bu kez de yöresel kentleşmelere girmişlerdi. Kabul edilen dünya tarihine göre M.Ö.3000lerden itibaren ilk uygarlık olarak kabul edilen SÜMERLER'i görmekteyiz.

Arkeolojik ve çivi yazılarıyla günümüze kadar süregelen bu medeniyetin insanlar arasındaki ilişki ve yaşam biçimlerinin, kitle bütünlüğünü sağlamak adına ilk kez DİN kavramını getirdiklerini görürüz. Dünya küresinde, evrende, doğada görülen hissedilen her nesnenin bir Tanrısı vardır onlar için.

Onlara göre Tanrılarda insanlar gibi sever, kavga eder, kötülük yaparlardı. Yer, Gök, Hava, Su Tanrıları yaratıcı, diğerleri yönetici ve koruyucu tanrılar Onların Tanrıları insan şeklinde algılamaları ve de Tanrıları şehirlerin dışında evren ve doğa tanrısı olarak gösterirlerdi. (Semavi dinlerde oluşturulan   benzeri)

Anlaşılıyor ki onların kurdukları bu çok Tanrılı sistem, zaman içinde yavaş yavaş Tek tanrı modeli oldu. Fakat bu arada diğer yaygın gördükleri tanrılar ise yok edilmeyerek Melekler, Şeytanlar ve Cinler olarak tanımlanmaktaydı. /Aynen Semavi dinlerde ki gibi.

SEMAVİ DİNLERİN OLUŞUMU-YAHUDİLİK

 İlk Semavi din kabul edilen Yahudilik kavramı bugünkü tanımıyla İsrailoğulları'nın Peygamberi de sayılan Hz. MUSA (M.Ö.12.yy.) yasalaştırıp, bağımsız ve din bütünlüğüne bir devlet olarak kurmasıyla oldu.

Burada da yaşama kurallarının, yetkilerinin dinsel yazılı kitaplar olan Tevrat'ta, İncil'de ve de biz Müslümanların Kur'an-ı keriminde de aynen detaylar verilerek yazılmaktadır. (İbranice Mose)

Hz. Musa'nın getirdiği halkı düzenleyici Onemir Evamir asıre) adıyla tüm şekliyle Kuranda da yazar. Nitekim Yunus suresinde Hz. Musa ve on emirlerin nasıl, neden oldukları da aynen mevcuttur. Vazgeçilmez ayetler arasında hiç unutulmamaktadır.

Böylece dünya tarihindeki ilk Semavi din'de sayılan Yahudilerin devlet yönetiminide esaslar sayılar bu sistem, dinsel açıdan devlet yöneten iktidar biçimi diye kabul edilmektedir. Bu son derece doğal olup, üçbin yıl önemli bölgede yaşayan halkların da henüz bilim ve kültür ile gelişmeleriydi, kuşkusuz.

SEMAVİ DİN MÜSLÜMANLIKTA EMEVİLER

Hz. Muhammed ve dört halifeden sonra ilk İslam imparatorluğu Emevi kabilesinin başındaki Muaviye'nin kendisini Halife tanımlamasıyla başlamış oldu. Bu başlangıç Emevilerin son halifesi Mervan II. De bitti. Muaviye'nin özellikli ve sert birisi olarak devlet adına hakimiyeti kurmak için, öncelikle asabi vede sert kişiler, kararlar belgelerinde açıktır.

Halifelikle birlikte onların Arap geleneklerini de asarak, önce kendi kabilelerinin sonra da öbür kabilelerin (günümüzdeki tanımıyla partilerin) çok sıkı bir şekilde denetlenip, uygulamalara girdikleri bilinir. Bu girişimin daha ve de acımasız, hiç yazılı kayda gerek duymadan gasp, rüşvet ve malların haciz etme işlemleri sıradan hale gelmeye başladı.

Böylece de devleti yöneten iktidarların babadan oğula devamı şekline geçirildiğini görmekteyiz. (Günümüzde ki Türkiyemiz de iktidar modellerinde ki tek adam sisteminde, aynen 1300 yıl önceki Emevilerin Din silahını iktidarlarında kullanıp, yaptıklarıyla hemen hemen  olarak görmek mümkündür.)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları