Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki polemik FETÖ ile mücadele tartışmasına evrildi. AYM Başkanı Zühtü Arslan, "AYM kararları eleştirilebilir ama önce okuyup, anlamak lazım" şeklinde üstü kapalı olarak Soylu'ya cevap verdi.
Soylu ise Arslan'ın Polis Akademisi Başkanlığı dönemini hatırlattı ve "Arslan'ın işe aldığı komiser yardımcılarının yüzde 41'ini FETÖ'den kendisinin ihraç ettiğini" söyledi…
Zühtü Arslan'ın Polis Akademisi'nin başında olduğu dönem, 2009-2012 yılları arasını kapsıyor. Söz konusu dönem, FETÖ kumpaslarının zirve yaptığı bir süreçti. Yine, FETÖ'nün devlet içerisinde önlenemez yükselişini başlatan 2010 referandumu da aynı döneme denk geliyor…
Emniyet Teşkilatı, FETÖ'nün en güçlü olduğu yerlerden biriydi. FETÖ'nün altın dönemini yaşadığı yıllarda, Arslan'ın Polis Akademisi gibi çok kritik bir mevkinin başında olması, elbette akıllara soru işaretleri getirebilir…
Arslan, 2008 yılında AKP'nin hazırlattığı ve cumhuriyetin ruhunu hedef alan "Sivil" anayasa taslağının da mimarlarından biriydi.
O taslakta, Atatürk'ün "Türk istiklali" diyerek tabir ettiği bağımsızlığımız emperyazlime altın tepsi içerisinde sunuluyor ve neoliberal politikalar anayasal olarak ifade ediliyordu!
Yine aynı taslakta, "kayıtsız şartsız milletin" olan egemenlik AB'ye devrediliyor, Türklük kavramı da erozyona uğratılıyordu… Bu hususlar, o dönem AKP'nin koalisyon ortağı gibi olan FETÖ'nün talep ve çizgisi ile de tam uyuşuyordu!
Peki, Arslan'ın Polis Akademisi Başkanı olduğu dönemde Soylu ne yapıyordu?
DP Genel Başkanı olarak o günlerin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiriyor, ağır suçlamalarda bulunuyor, aynı zamanda FETÖ'nün yayın organlarında FETÖ kumpaslarına alkış tutuyordu!
"Fethullah Gülen ve Zekeriya Öz milletin temel değeridir. Zekeriya Öz, halkın iktidarını getirmeye çalışıyor" diyor, Öz'e müteşekkir olduğunu belirtiyordu.
Yani Soylu, Arslan'ın FETÖ'cüleri işe aldığını kastettiği günlerde, kendisi de FETÖ'ye karşı müteşekkir bir duruş sergiliyordu!
Sahi, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in veto ettiği ve 15 Temmuz sonrasında FETÖ'cülük nedeniyle ihraç edilen, hapse atılan rektör ve bürokratların atanmasını Sezer'e kim teklif etmişti? AKP iktidarı değil mi?
Soylu, Anayasa Mahkemesi karşısında "haklı" çıkmak için meseleyi FETÖ ile sosluyor ama işin arka planı çok farklı. AYM Başkanı Arslan'a yönelik ilk çıkışı ile, ülkenin asayişinden sorumlu olduğu halde "Senin güvenliğini sağlayamam" demeye getiren Soylu, genel olarak ise iktidarın sınırlanamayacağı mesajını veriyor…
Sınırsız iktidar, "sınırlı devlet" demektir! Devlet, 2017'deki referandumla sınırlandı. Soylu ile Arslan arasında yaşanan da, tek adam rejimi ile hukuk devletinin bir çatışmasıdır. Oysa sınırsız iktidar karşısında bireyin hürriyeti söz konusu değildir…
