Şizofreni en sık genç yaşta görülüyor!

Şizofreni en sık genç yaşta görülüyor!
Uzmanlar, şizofreni hastalığının en sık 16 ile 30 yaşları arasında görüldüğünü söylüyor.

Şizofreni en sık genç yaşta görülüyor!

Şizofreni, insanların gerçeği anormal olarak yorumladığı ciddi bir zihinsel bozukluktur. Şizofreni, bazı halüsinasyonlar, sanrılar ve günlük yaşamı etkileyen son derece düzensiz düşünce ve davranış kombinasyonuyla sonuçlanabilir.

Şizofreni en sık 16 ile 30 yaşları arasında görülür ve erkekler kadınlardan biraz daha genç yaşta belirtiler gösterme eğilimindedir. Çoğu durumda, hastalık o kadar yavaş gelişir ki, birey uzun yıllardır şizofreni ile yaşadığını bilmez. Bununla birlikte, diğer durumlarda, aniden ortaya çıkabilir ve hızlı bir şekilde gelişebilir. Şizofreni, küresel olarak tüm yetişkinlerin yaklaşık yüzde 1’ini etkiler.

ŞİZOFRENİ ÇEŞİTLERİ

Paranoid

Paranoid şizofreni hastaları zulüm gördükleri ya da birileri tarafından cezalandırıldıkları ile ilgili yanlış inançlara (sanrılar) sahiptirler. Fakat düşünceleri, konuşmaları, duyguları oldukça normaldir.

Hebefrenik

Hebefrenik şizofreni hastalarının zihni karışık ve tutarsızdır, konuşmaları karma karışıktır. Dışarıdan bakıldığında davranışları duygusuz veya yüzeysel veya uygunsuz, hatta şapşalca ve çocuksu görülebilir. Çoğunlukla duş almak veya yemek hazırlamak gibi normal günlük işlerini yapma becerilerini bozan düzensiz davranışları vardır.

Katatonik

Bu şizofreni türünün en çarpıcı semptomları fizikseldir. Katatonik şizofreni hastaları genelde hareketsizdir ve çevrelerindeki dünyaya karşı reaksiyon vermezler. Genellikle çok katı ve sert olurlar ve hareket etmeye isteksizdirler. Ara sıra yüzlerini buruşturmak veya biçimsiz duruşlar yapmak gibi garip hareketler yaparlar. Veya başkasının söylediği bir kelimeyi veya cümleyi tekrar edebilirler. Yetersiz beslenme, bitkinlik ve kendilerini yaralama riskleri çok yüksektir.

Kalıntı (Rezidüel)

Şizofreni türlerinden olan bu türde şizofreni semptomlarının şiddeti azalmıştır. Halüsinasyonlar, delüzyonlar veya diğer semptomlar hala vardır, fakat şizofreni tanısı konduğu zamanki kadar şiddetli değildir.

ŞİZOFRENİ NEDENLERİ

Şizofreniye neyin sebep olduğu bilinmemektedir, ancak araştırmacılar genetik, beyin kimyası ve çevre kombinasyonunun hastalığın gelişimine katkıda bulunduğuna inanmaktadır.

Dopamin ve glutamat adı verilen nörotransmiterler de dahil olmak üzere doğal olarak oluşan beyin kimyasallarıyla ilgili problemler şizofreniye katkıda bulunabilir. Nörogörüntüleme çalışmaları, beyin yapısında ve şizofreni hastalarının merkezi sinir sisteminde farklılıklar göstermektedir. Araştırmacılar bu değişikliklerin öneminden emin olmasa da, şizofreninin bir beyin hastalığı olduğunu gösteriyorlar.

  • Aile şizofreni öyküsü olan
  • İltihaplanma veya otoimmün hastalıklar gibi artan bağışıklık sistemi aktivasyonu
  • Babanın yaşı
  • Yetersiz beslenme veya toksinlere veya beyin gelişimini etkileyebilecek virüslere maruz kalma gibi bazı hamilelik ve doğum komplikasyonları
  • Genç yaşta ve genç erişkinlik döneminde (psikoaktif veya psikotropik) uyuşturucular kullanmak
  • Yas, boşanma, işi ya da evi kaybetme, ilişki kaybı, fiziksel, duygusal veya cinsel istismar gibi travmatik yaşam olayları

Şizofreni birçok risk faktörünün bir araya gelmesiyle oluşur. Bu faktörlerin hiçbiri şizofreniye tek başına yol açmaz. Bazıları yatkınlığa sebep olurken bazıları da tetikleyici bir işleve sahiptir. Şizofreni gelişiminin düşük/yüksek zekayla hiçbir ilişkisi yoktur.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar