"Hani ekonomimiz uçacaktı?" "Hani milletçe uçacaktık?" diye eleştirenleri öncelikle "Uçmak nedir?" konulu bir eğitime davet ediyorum.

Uçmak nedir?

Tavukçuya gidip kanat alıp yediğimizde uçuyor muyuz?

Uçmuyoruz, sadece zam gelmeden kasaya gidip ödeme yapalım diye çiğnemeden ağzımıza atıyoruz!

Kanat şart mıdır uçmak için?

Değildir!

Martı mıyız ki onlar gibi uçmaya özeniyoruz?

Değiliz! Martıları özleyecek olsak Richard Bach''ın "Martı" adlı kitabını okuruz.

Leylek miyiz ki sıcakta başka coğrafyalara, soğukta başka coğrafyalara gidelim?

Deli miyiz yüzlerce kilometre kanat çırpalım, her sınırı geçince "kanat vergisi" ödeyelim?

Hezârfen Ahmed Çelebi olmaya mı özeniyoruz?

Yoo!

O zaman nedir bu uçma konusunda laf sokmalar?

Arı gibi uçmak mı istiyoruz bal yapmak için?

Arılıkla da bir ilgimiz yok. Zaten en son arılığa özenen ANAP da tabela partisi oldu.

Sivrisinek gibi rahatsızlık vermek mi amaç uçmak isterken?

Tövbe! İnsanlara rahatsızlık vermek ne haddimize, kendi başımızın etini kendimiz yiyoruz, kendi kanımızı kendimiz kurutuyoruz zaten.

Balon muyuz ki üflendiğimizde uçalım?

Balon değiliz. Balon olsak kaderimiz bir iğneye, bir dikene bakar.

Uçaklara mı özeniyoruz göklerde uçmak için?

Allah muhafaza! Yakıt fiyatları sonrası uçak pistte en fazla hangara gider.

Eee, o zaman daha ne?

Büyüklerimiz bizim uçma isteğimizi ama beceriksizliğimizi bildikleri için en kolay uçma şeklini önümüze sunuyorlar.

Ekonomik olarak bizi uçurumun kenarına getirip oradan aşağı salıyorlar.

Siz düştüğünüzü sanıyorsunuz ama aslında yere doğru uçuyorsunuz.

Teşekkürler büyüklerimiz, bizi ipsiz uçurtma gibi yere çaktığınız için.