Sınırlarımız delik deşik. Yolgeçen hanı.

Giren belli değil, çıkan belli değil.

Mülteciler sınırlarımızı ellerini kollarını sallayarak geçiyorlar.

***

2011 yılından beri zaten Suriye sınırı oldu bir kevgir.

Önce 6 milyon kadar savaş kaçkını Suriyeli alınmıştı ülkemize.

Başka örneği olmayan bir olaydır.

Dünyada hiçbir devlet bu kadar insanı içine almamıştır.

***

Bölgenin en geri, en eğitimsiz, önemli bir bölümü kökten dinci olanlar sığınmacı olarak kabul edildi. Birçok Suriyeliye, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına  dahi verilmemiş haklar verildi.

Bu kararı veren kimlerdi?

***

Şimdi Afrikalı, Afgan, Pakistanlı, Libyalı vs. göçmen.

Akın akın geliyorlar. Gelen gelene.

Göçmen sayısında liderliği dünyada kimseye de bırakmıyoruz. Dünyanın en istikrarlı göç veren ülkesi Afganistan, en istikrarlı şekilde göç alan ülkesi de Türkiye.

"Avrupa ülkeleri sınırlarını mültecilere kapatıp güvenliklerini sağlarken biz neden sınırlarımızı kapatmıyoruz?"

Suriyelileri ülkelerine kabul etmeyen Avrupalı ve Araplar mı akıllı, yoksa bizimkiler mi?

***

Siyasi irade çok büyük yanlışlar ve tehlikeli  işler yaptı.

Yapmaya da ısrarla devam ediyor.

Milyonlarca mülteciye kapılarımızı açıp ülkemizin demografik yapısını tahrip ettiler. Halen de ediyorlar.

***

Sahi bu "ordu" neden var?

TSK'nın komuta heyeti, sınır illerinin valileri?

Ya siyasi irade?

Sınırlarımızı korumaları gerekmiyor mu bunların?

Burada "Milli Güvenlik Suçu" işleniyor.

Sığınmacılar "güvenlik sorunu, beka sorunu" haline geldi artık.

Ivır zıvır konulara "beka meselesi, beka meselesi" diyen milliyetçi geçinen kesim;

Sahi neredesiniz? Sesiniz neden çıkmaz?

İşte size gerçek bir beka sorunu;

"Mülteci meselesi."

***

Sınırlarımızı korumakla görevli olanlar; "Bırakınız geçsinler." şeklinde yasa dışı emir veremezler.

Yasadışı verilen emirlere de uyulmaz.

Yasalar ülkemizin sınır güvenliğiyle ilgili ne emrediyorsa bugün bunları yapmayanlar ileride "yargı karşısında" hesap verebilirler.

Bu husus göz ardı edilmemelidir.

Bir ifade vardır; "Bugün tatlı tatlı yenen hurmalar gün gelir mideleri  tırmalar."

***

Videolardan görüyoruz.

Sınırlar olmuş birer elek.

Toplu geçişler.

Şehirlerde topluca dolaşan üniformalı, kimliği belirsiz meçhul yüzlerce Afgan genç.

Bunların içerisinde terörist grupların olmaması kesinlikle imkansızdır.

Bu husus biline.

İçişleri Başkanlığı'nın bu görüntülere rağmen mülteci girişlerini gözümüzün içine baka baka  yalanlamasına peki ne dersiniz?

***

Karadan İran'a transfer edilen mülteciler İran devletinin kontrolünde Türkiye sınırlarına getirilip bırakılıyorlar.

ABD ve İran, Türkiye'nin gelecekte sıkıntı ile karşılaşması için her şeyi yapıyor.

***

Sığınmacılar neden İran'da kalmıyorlar?

Veya diğer Arap ülkelerine değil de Türkiye'ye geliyorlar?

Akıl tutulması mı yaşıyoruz, yoksa emperyalist güçlerin planlarına ayak mı uyduruyoruz?

***

Kadına saygı duyulmayan, kadının aşağılandığı, kadının hayatın her dalından çıkarıldığı, kız çocuklarının okula gitmesinin yasak olduğu, kadına peçe veya burka, erkeğe sakal ve takke mecburiyetinin olduğu, fotoğraf çekmek ve müziğin yasak olduğu, camide yoklamaların alındığı, camiye gitmeyenlere ağır yaptırımların uygulandığı, ders kitaplarında görsellerin yasaklandığı, televizyon ve bilgisayarların günah diye parçalandığı, kullananların halk huzurunda ellerinin kesildiği, kesilen ellerin yerleşim yerlerinde sergilendiği, İslam devletine karşı gelenlerin idam edildiği, devletin her kurumunda dinin egemen olduğu, medeniyete düşman, binlerce yıllık tarihi heykellerin "put" diye paramparça edildiği, kendi düşüncelerinden olmayanların elleri bağlanıp koyun boğazlar gibi boğazlandığı, gözlerini kan bürümüş insanların hakim olduğu, bu şekilde bir yaşantının da İslam olarak ifade edildiği yerlerden geliyor bütün bu insanlar.

Ortaçağ döneminde bile yaşanmayan ilkellik bunlarda var.

"Zihinleri Taliban ideolojisi ile dolu kitleler bunlar."

Kadınlarımıza, kızlarımıza öyle çirkin bakışları var ki. Sokaklarda artık huzur içerisinde dolaşılamayacak. Öncelikle bu hususların altını önemle çiziyorum.

***

Afganistan'dan gelenlere bir bakınız. Hiç yanlarında çocuk yok, kadın yok.

Hepsi genç.

İçlerinde bir çok sapık, sapıtmış olanlar var.

Neymiş efendim Taliban'dan kaçıyorlarmış.

Yerseniz.

"Gelin bunu bir asker emeklisi olarak benim külahıma anlatınız."

Yardım mı yapılacak;

Efendim kendi ülkelerinin sınırları içerisinde yapılsın o zaman.

Böyle bir sistemin uygulanmaması hiç tuhaf gelmiyor mu sizlere de?

***

Niçin batının insanı doğuya göç etmiyor da bunlar batılı ülkelere gidiyorlar?

Bu kitleler, ülkelerinde iken dini rejim isteyenler, şeriat isteyenler. Uydurdukları bir dinin (indirilmiş  dinin değil) arkasından sapıkça gidenler.

İşte böylesi karakterlere sahip bu sığınmacıların plansız bir biçimde ülkemizin her bir tarafına dağıtılmasının gelecek yıllarda ciddi sorunlar yaratacağını anlamamak için ahmak (aklını gerektiği biçimde kullanma yeteneği olmayan) olmak lazım.

***

Sakın "Bunlar kaçak yollarla ülkeye giriyorlar ." diye kimse demesin.

Siyasi irade bunlara müsaade etmese bir kişi dahi sınırdan geçemez.

Bu da biline.

***

Ayrıca ABD, Afganistan'dan çekilirken, ülkemizi yönetenlerin  Türk askerini "Afganistan Cehenneminde" tutmanın planlarını yaptığını da gözardı etmeyelim.