Sevda Noyan'ın ölüm tehdidi espriymiş

Sevda Noyan'ın ölüm tehdidi espriymiş
Katıldığı bir televizyon programında "15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Bizim aile 50 kişiyi götürür’’ diyen Sevda Noyan, 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçunu işlediği gerekçesiyle 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada ilk kez savunma yaptı.

Ülke TV’de 2020'nin Mayıs ayında Esra Elönü'nün sunduğu ‘Arafta Sorular’ isimli programa katılan Sevda Noyan, ”15 Temmuz kursağımızda kaldı. Vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür” şeklinde ifadeler kullanmış ve komşularını tehdit etmişti. Noyan'ın kullandığı ifadeler, sosyal medyada kısa sürede yoğun tepki çekmişti.

Önceki 2 duruşmaya mazeret sunarak katılmayan Noyan, bu kez mahkemeye geldi. İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunması alınan sanık Noyan, “Program 2 buçuk saat sürdü. Programın bir bölümünde 12 Eylül darbesinde üniversite okuyamadığımı anlattım ve darbelerin insanların hayatına ne kadar büyük etkileri olduğunu ve insanları nasıl etkilediğini anlattım. O günlerde darbe söylemleri vardı. Suçlamaların tam tersine, darbelerin hayatımızı ne kadar kötü etkilediğini ne kadar yanlış olduğunu anlattım” dedi.

"ÜŞÜNCEM İLE İFADEM BİRBİRİNİ TUTMUYOR"

Sözcü'den Fahrettin Öztürk'ün haberine göre, Katıldığı programda eşiyle birlikte FETÖ konusunda mağduriyetler yaşadıklarını anlattığını söyleyen Sevda Noyan, şu ifadeleri kullandı:

* Programı sunucusu Esra Elönü de ‘Yine böyle bir şey olursa' sorusu üzerine, nüktedan bir şekilde dedim ki ‘O zaman bir şey yapmadık ama bir daha böyle bir kalkışma olursa..' diye esprili bir şekilde bu ifadeleri kullandım. Ancak burada bir eksiklik vardır.

* Ben komşulardan bahsettiğimde, sunucunun bunu normalde açması gerekirdi. Disleksi hastasıyım. Yani düşüncem ile ifademin birbirini tutmaması sonucu konuşmam eksik kaldı. Sunucu da bunu açmam için herhangi bir soru sormadı.

* Asıl anlatmak istediğim 70 hanelik bir sitede oturuyoruz. 7-8 tane site mensubu yurt dışına kaçtı. Bu kişilerden biri, yeniden geleceklerini ve darbe yapacaklarını bizleri barındırmayacaklarını söylediler.

"TWITTER'DAN BAŞLAYAN TEPKİ DIŞ KAYNAKLIYDI"

Mahkemedeki savunmasında, “Program bittiğinde çok iyi reyting aldı. Tebrik telefonları aldık” diyen Noyan, şu şekilde konuştu:

* Cumaya kadar tepki almadım. Cuma günü Twitter’dan başlayan operasyonla bunun dış kaynaklı olduğunu tespit ettim. Sadece iddianamedeki bir cümle alınarak eşimin geçmişi de ortaya konularak bizi çok ciddi şekilde mağdur edip tehdit ettiler.

* Telefonlarım çalmaya başladı. Instagram’ım hacklendi. Bunun üzerine emniyetten bana koruma tahsis edildi. Çocuklarımın, torunlarımın, ailemin adresleri deşifre edildi. Medyada bu husus köpürtüldü. Ciddi mağduriyetime neden oldu.

* Bu sözleri halk arasında korku panik yaratmak amacıyla söylemedim. Üzgünüm. Keşke yaşanmasaydı. Söylediğim sözler de suç unsuru yoktur. Beraatımı isterim.

"HERHANGİ BİR LİSTEM YOK"

Tutuksuz sanık Sevda Noyan, mahkemede yaptığı savunmanın devamında 58 yaşına kadar 3 darbe gördüğünü belirterek, “Vatanımı seven biri olarak mağduriyete uğrayan biri olarak bu konudaki hassasiyetimi hoş görmenizi istiyorum. Herhangi bir silahım yok Herhangi bir listem de yok, nüktedan sözler olarak söyledim” dedi.

Mahkemede söz alan sanık avukatı da, müvekkilinin beraatını talep etti. Mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma salonundan çıktığı sırada konuşan Noyan, “Bir şey söylemek istemiyorum. Gerçek mağdur bendim. Hayırlısı olsun diyelim. İnşallah hak yerini bulur” dedi.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar