Senaryonun üstünde bir senaryo var... Eski danışman Erdoğan'ı bu kez fena kızdıracak

Senaryonun üstünde bir senaryo var... Eski danışman Erdoğan'ı bu kez fena kızdıracak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı, Karar gazetesi yazarı Akif Beki, "Yetkiyi iktidar alıyor ama sorumluluk hep muhalefette. Tokmak iktidarın elinde, davulsa muhalefetin boynunda" diye yazdı.

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, "Rejim, şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerine kurulu. Fakat hesap, yalnızca muhalefetten sorulabiliyor. İstediğiniz kadar hem de. Görev taksimi, iş bölümü böyle. Roller dağıtılmış bir kere. Senaryonun üstünde bir senaryo var, filmin üstünde bir film" ifadelerini kullandı.

Akif Beki, "Muhalefetin yatacak yeri yok" başlıklı yazısında şu tespitlerde bulundu:

"Rejimimiz öyle bir rejim ki... Bedava kahveyi, oy istediği millete iktidar içiriyor ama faturayı ödemek muhalefetin görevi. İktidar, ters düşmeden önce istediğiyle pervasızca aile fotoğrafı çektiriyor. Ters düştükten sonra ise çetelerle yürüyen olmak muhalefetin yükümlülüğü. Çetecilere polis koruması veren, mafyanın siyasi ayağını bilip de adını saklayan, elindeki bilgi ve belgeleri savcıya vermeyen, siyaseti karanlık operasyonlarla kirleten de muhalefet. İktidar, suçla mücadelede memnuniyetlerin kendisine, şikayetlerin de daima muhalefete bildirilmesini istiyor.

Muhalefete kaybettiği belediyelerde, eskiye dönük arsa-arazi rant oyunları fark edildi diyelim. Kurcalatmamak, dosyaları emniyete aldırmak iktidara, rantla suçlanmaksa muhalefete... Milleti yedirip içiren, sırtını giydiren iktidarken açları doyurmamanın sorumlusu bittabii yine nankör muhalefet.

BU NİTELİKTEKİ BİR REJİMİN ADINA

Yetkiyi iktidar alıyor ama sorumluluk hep muhalefette. Tokmak iktidarın elinde, davulsa muhalefetin boynunda. Kim demiş hesap sorulamıyor, sordurulmuyor diye!
Rejim, şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerine kurulu. Fakat hesap, yalnızca muhalefetten sorulabiliyor. İstediğiniz kadar hem de. Görev taksimi, iş bölümü böyle. Roller dağıtılmış bir kere. Senaryonun üstünde bir senaryo var, filmin üstünde bir film. Herkes demokrasiden, hak ve özgürlükten payına düşene razı olmak durumunda.

Ne ki utanmaz muhalefet, buna rağmen iktidara fatura kesmeye, iktidardan hesap sormaya, yüce Meclis'i de bu operasyona alet etmeye kalkışıyor. Bir değil, iki değil, sürekli üstelik. Bu nitelikteki bir rejimin adına, 'var ya bu muhalefetin yatacak yeri yok rejimi' denmez de ne denir!

ŞU İKİSİ HANGİ KİTAPTA YAZIYOR?

Bir: Ucu iktidara dokunuyorsa Meclis'in çok işi var, başından aşkın. Öyle komisyon kurup mafyanın siyasi ayağını, kirli faaliyetlerini ve karanlık bağlantılarını filan araştıramaz. İki: İktidarı rahatsız ediyorsa savcılar, suç itiraflarını ihbar kabul edip soruşturamaz. Bu, suçluların oyununa gelmek, devleti hedef alan bir komplo ve kumpasa alet olmak, Türkiye'ye operasyon çekilmesine çanak tutmak olur. Demokrasi ve hukukun kitabı yeniden yazılmıyorsa bu ikisi sizce hangi kitapta yazıyor?

Not: Kalem, iktidara gelmesinden önceki bir MB başkanını, krizde 5 milyar dolarlık rezervi sattı diye Meclis komisyonunda soruşturup mahkemede yargılatan ve ceza verdiren bir partinin elinde."

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar