Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millî Görüşün sembol isimlerinden Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Oğuzhan Asiltürk’e yaptığı ziyaretin aynı zamanda ittifaka yönelik olduğunu da belirtmesi siyaseti karıştırdı…
“Saadet, Cumhur İttifakı’na dâhil olur mu?” sorusu şimdilerde kulislerde en çok tartışılan konu. Saadet Partisi’nde de geniş yankı uyandırdı Erdoğan’ın seçim ittifakı çıkışı. Yersiz bir tartışma değil bu. Çünkü öteden beri Saadet Partisi’nde Cumhur İttifakı’nda olunmasını savunan bir kanat ve aktörler var.
Erdoğan’ın ziyarette bulunduğu Asiltürk bunların en önemlilerinden biri. Hatta Millî Görüş’ün şu an manevi önderi görülmesi nedeniyle de Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’ndan daha fazla bir ağırlığa sahip…
“Vebali büyük olanla ittifak olmaz.” diyen eski Genel Başkan Mustafa Kamalak'ın ise teşkilat üzerinde pek fazla etkinliği kalmadı.
Saadet Partisi’ndeki söz konusu kanatta CHP ile aynı ittifakta yer almanın yüzde 6’ya dayanan oyları düşürdüğü inancı hâkim. Bununla birlikte, Saadet Partisi'nin Cumhur İttifakı’na geçmesi durumunda tekrar AKP’nin muhafazakâr seçmeninin ikinci tercihi olacağı düşüncesi de var…
Böyle bir tablo üzerinden AKP'yi destekleyen Millî Görüşçüleri tekrar kazanmayı temel strateji olarak kurguluyor Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na sıcak bakan kanadı…
Bu durumun AKP’nin küskün tabanına oynayan DEVA ve Gelecek Parti’si için tehlike oluşturacağını söylemek yanlış olmaz…
Peki, Saadet’in Cumhur İttifakı’na geçiş yapmasının AKP açısından getirisi ne olur? İktidar partisi, önceki seçimde ikna edemediği Saadet seçmenini bu sefer ikna edebilir. En azından belli bir bölümünü…
“Büyüme” destanı!
Duydunuz mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’in ilk kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda, “Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi durumundayız” dedi…
Oysa daha birkaç ay önce acı reçetelerden, ekonomiyi ayağa kaldıracaklarından bahsediyordu Erdoğan.
Yine de haksız değil! Bir büyüme gerçekten var çünkü. Dünyanın süper hızlı büyüyen 5 müteahhidine sahip tek ülkeyiz öyle ki…
Üretmeyen bir ülke nasıl büyür? Tarım iflas etmiş, hayvancılık iflas etmiş, şirketler kapanıyor, milyonlarca işsiz var, emeklilerimiz yarı aç yarı tok yaşıyor ama biz beş müteahhitle büyüme destanı yazıyoruz bu ahval ve şerait altında…
