Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Petrolümüz çalınırken halk ninni ile uyutuluyor

1987 yılında Yunanistan Lozan Antlaşmasını ve Bern Mutabakatı'nı ihlal ederek Taşoz Adası etrafında petrol aramaya başlar...

Derhal savaş gemilerimiz Taşoz Adası'na intikal eder, TSK alarm durumuna geçer...

Türk askeri, Yunanistan'ın direnmesi ve krizi sürdürmesi halinde Taşoz-Ahikerya arasındaki toplam 9 adaya yerleşecek ve Yunanistan'ın adaları kullanma hakkına son vererek adaları geri alacaktır.

Yunanistan geri adım atar...

Yıllar geçer, AKP iktidara gelir...

2009'da Yunan Enerji Şirketi ENERGEAN hiçbir engelle karşılaşmadan Taşoz Adası etrafında petrol arama ve sondaj çalışmalarına yeniden başlar.

Yani Eski Türkiye'nin durdurduğu Yunanistan, Erdoğan döneminde Bern Mutabakatı'nı ihlal ederek Taşoz Adası Türk Karasuları'nda petrol aramaya başladı.

Dahası, Yunan ENERGEAN Şirketi, KEROGEN Capital adlı İsrail Şirketi ile birlikte 2015'te Taşoz Adası Türk Karasuları'nda 7 petrol kuyusu açarak Türk petrolünü çalmaya başlamıştı.

Yunanistan, 2021 itibarı ile Türk karasularında bulunan 11 petrol kuyusundan günde 4 bin varil ham petrolümüzü çalıyor...

Lozan'a göre Taşoz Adası'nın sadece kullanım hakkı Yunanistan'a ait. Hava ve deniz sahası Türkiye'nin egemenliğinde!

İktidar ise Ege, Akdeniz üzerinden iç siyasette tribünlere oynuyor, 'gayrı millî muhalefet' falan diyor, Eski Türkiye'yi mahkûm ediyor...

Petrolümüz çalınırken, hamaset ninnisi ile halk uyutuluyor...

10 KASIM 1938'DEN SONRA GELEN ATATÜRK MEKTUPLARI

Atatürk'ün vefatının ardından 11 Kasım'dan itibaren dünyanın pek çok yerinden sıradan insanların Ankara'ya gönderdiği mektuplardan en çarpıcı 3 kesit...

Çanakkale'de Atatürk'e karşı savaşan Anzak askeri Stuart Maclean:

"Bizler, liderinizin pek iyi temsil ettiği Türk askerinin yiğitliğini, cesaretini ve güler yüzlülüğünü ateş altında tanıyıp öğrendik..."

Güney Afrika'daki Müslüman kuruluşlarından gelen mektup:

"İslam dünyası için bir felaket olan Kemal Atatürk'ün ölümünden dolayı son derece üzgünüz..."

Ve yürekleri parçalayan mektup, Hatay gibi kurtarılmayı bekleyen Kerkük Türkmenleri'nden;

"Cihan yanıyor ve ağlıyor. Bizim kara bahtlı Kerkük'ümüzün daha çok yanmaya, daha çok ağlamaya hakkı var. Bizim bikes ruhumuz her Türk'ten ziyade Ulu Ata'nın yetimidir...

Her şeysiz yaşadık. Yokluğun, sefaletin en harap edici ve yıkıcı ıstıraplarına göğüs gerdik. Yalnız ve yalnız bir emelimiz vardı: Atatürk.

Büyük halaskar bedbaht Kerkük'ü bir gün mutlaka kurtaracaktı...

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları