Türkiye Sedat Peker videolarının bir yenisiyle daha Pazar gününe uyandı.
Peker, bir önceki gün ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeğeninin eşi ile olan görüşmesini yayınladı.
Sezgin Baran Korkmaz, Yıldırım Demirören ve Veyis Ateş...
Bu hafta ise bu isimlerle gündeme düştü Peker.
Peker, son videosunda yine inanmakta zorluk çekmeyeceğimiz ama duyunca yine de şaşırdığımız iddiaları dile getirdi.
10 bin dolar iddialarına yanıt veren Peker, "Bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız?" diyerek gönül koydu ve "Ben aç kalırım yine herkesten çok para veririm. 10 bin dolar da yalan, vallahi yalan. Ben kimseye böyle bir para yollamadım ama daha çok yolladım" dedi.
AKP'li Metin Külünk ile olan ilişkisini anlatan Peker, "Almanya'daki o dernekler var ya, onlara rica ederdi 'para yollar mısın' diye, el altından onlara para yollardım" ifadeleriyle iddialarını sürdürdü.
AKP'nin seçim döneminde dağıttığı kahvelerin kendisine ait olduğunu iddia eden Peker, "Onlarca milyon liralık kahveyi benden siz alıp dağıtmadınız mı her yerde? Bir lira mı verdiniz, verdiyseniz hani fatura?" dedi.
Doğan Medya grubunun Ziraat Bankası kredisiyle Yıldırım Demirören tarafından 'satın alınmasına' ilişkin de konuşan Peker, şunları söyledi:
"Biz gazeteyi bastık, Aydın Doğan kargaşadan korktu, yerleri verdi 750 milyon dolara. Aslında bir tanesi o kadar ederdi ama hepsini o paraya aldı. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi. Bu sahtekâr 750 milyon doların hiçbirini ödemedi biliyor musunuz, faizlerini bile ödemedi. Bu televizyon onun değil, o emanetçi. Başkaları yönetiyor. Sabah grubu da öyle."
Türkiye ve ABD tarafından aranılan SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz'a ilişkin de konuştu. Peker, Sezgin Baran Korkmaz'ın yurtdışına kaçmadan önce İçişleri Bakanlığı'na çağrılarak bir görüşme gerçekleştirdiğini iddia etti.
Öte yandan Peker, Habertürk sunucusu Veyis Ateş'in de Sezgin Baran Korkmaz'ın otelinde para ödemeden tatil yaptığını iddia etti.
Yukarıda Sedat Peker'in Türkiye'nin gündemine oturan son videosundaki iddialarını özetlemeye çalıştım.
Peker'in neredeyse her videosunda hedefinde olan ve adeta düşman ilan ettiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da açıktan Sedat Peker'e ilişkin açıklamalarda bulundu.
Peki, ne oldu da bu düşmanlık bir anda ortaya çıkıverdi?
Şimdilik bu sorulara yanıt bulmak zor gibi görünüyor.
Peki, ortaya atılan iddialar?
Kıbrıs'ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı cinayetine ilişkin ve Sedat Peker'e yönelik soruşturma dışında ortaya atılan onca iddia ile ilgili ne soruşturması başlatıldı?
Evet, "Peker videolarına sessiz kalan tek isim" dedim bu yazının başlığına...
Aslında konuşması gereken ama konuşmayan tek isim var bence...
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül...
İddialara ilişkin soruşturma başlatıldığına dair tek açıklaması yok.
Bunu da bırakın, 'iddiaları inceliyoruz' gibi bir açıklaması da yok.
Tabi, üstü kapalı olarak arasının iyi olmadığı konuşulan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya verdiği yanıttan başka…
Soylu, Habertürk yayınında "Bugün bunun (Atilla Peker) alınması için KOM Dairesi'ne yazı yazdım. Benim mi yazdırmam lazım, resen devreye girilmesi lazım değil mi?" ifadelerini kullanmıştı.
Geçtiğimiz günlerde 16. Türk Ceza Hukuku Günleri kapsamında gerçekleştirilen çevrimiçi toplantıya katılan Gül, üstü kapalı olarak Soylu'ya yanıt vererek şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kanunu uyguladığı için savcının, hakimin hedef haline getirilmesi hiçbir şekilde mazur görülemez. Uygulaması gereken mevzuatı uyguladığı için yargıya ithamda bulunulması hukuk devletinde alışık olunan bir durum değildir. Kanunu değiştirme ihtiyacı ortaya çıkmışsa, kanunda bir eksiklik olduğu düşünülüyorsa bu işlemin adresi bellidir. Ortaya çıkan sosyal ve hukuki ihtiyaçlar doğrultusunda kanunu değiştirmek veya düzenlemek meclisin görev ve yetkisindedir."
Yani, Adalet Bakanı'nın arasının iyi olmadığı konuşulan İçişleri Bakanı'na verdiği yanıttan başka konuya dair tek açıklaması yok.
Yukarıda da dediğim gibi aslında konuşmayan çok isim var ama konuşması gereken ve konuşmayan tek isim var.
