Omicron nasıl bulaşıyor? Öne çıkan nemli ortam detayı

Omicron nasıl bulaşıyor? Öne çıkan nemli ortam detayı
Omicron varyantına yakalananlar, hastalığı çoğunlukla diğer varyantlardan daha kolay atlatsa da sayının çoğalması sağlık birimlerinin üzerindeki baskıyı artırmış durumda. Özellikle aşısız ve yüksek riskli kişiler için endişe devam ediyor.

Omicron şu anda ABD'deki vakaların yaklaşık yüzde üçünü oluşturuyor ve ülkemiz başta olmak üzere diğer ülkelerde de Omicron kaynaklı vakalarda hızla artış yaşanıyor. Omicron varyantının, orijinal virüse ve Delta varyantına kıyasla 70 kat daha hızlı yayıldığı biliniyor.

Peki yeni varyantla birlikte virüs havada nasıl hareket ediyor? İngiltere’de yapılan çalışmada bu soruya yanıt arandı ve virüsün, havaya uçtuktan sonraki 20 dakika içinde insanlara bulaşma yeteneğinin yüzde 90’ını kaybettiği ortaya çıktı. Bu durum diğer varyantlarda görülen bir şey mi? Salgının seyri açısından araştırmayı nasıl yorumlamak gerekiyor? 

Hürriyet'te yer alan habere göre şu ana kadar Omicron'la ilgili elde edilen ilk veriler, varyantın aşılara karşı dirençli olabileceğini ve Delta varyantından daha bulaşıcı olduğunu gösteriyor. Hatta Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus "Omicron'un daha önce herhangi bir varyantta görülmeyen bir hızla yayıldığı" uyarısında bulundu.

Yeni Varyant, bu denli hızlı bulaşınca bilim insanlarının konuyla ilgili çalışmaları da artmış durumda. En son İngiliz bilim insanları ise virüsün Omicron ile birlikte solunan havada nasıl hayatta kaldığını simüle etti.

NEM, YÜZDE 50’NİN ALTINDAYSA VİRÜS ÇABUK KAYBOLUYOR!

Bristol Üniversitesi Araştırma Merkezi tarafından yürütülen çalışmada, virüs içeren zerrecikleri oluşturmaya imkân veren küçük bir cihaz geliştirildi. Bu cihazla virüs parçacıklarını 5 saniye ile 20 dakika arasında herhangi bir yerde iki elektrikli halka arasında havaya saldılar.

Bu esnada sıcaklığı, nemi ve morötesi ışık yoğunluğunu da sıkıca kontrol ettiler. Ortaya çıkan sonuca göre, nem yüzde 50’nin altında olduğunda virüs bulaşıcılığının yarısını 5 saniye içinde kaybetti. Bundan sonra bulaşıcılık oranındaki düşüş yavaşlarken beş dakika içinde yüzde 20 daha kayıp gerçekleşti.

Yüzde 90 nemli bir ortamda bulaşıcılıktaki düşüş daha aşamalı oldu. 5 dakika sonra zerreciklerin yüzde 52’si halen bulaşıcıydı, bu durum 20 dakika sonra yüzde 10’a düştü.

Bristol Üniversitesi Araştırma Merkezi direktörü ve çalışmanın baş yazarı Prof. Dr. Jonathan Reid, “Bence en büyük risk hâlâ birisine yakın olduğumuz zaman. Daha uzaklaştığınızda havada asılı kalan virüs yükünün etkisi azalıyor. Aynı zamanda virüs zaman geçtikçe bulaşıcılığını kaybettiğinden enfeksiyon riski de azalıyor” diye konuştu.

VİRÜSÜN HAVADA KALIŞ SÜRESİ KISA DEMEK, AEROSOL BULAŞ DEMEKTİR

“Bu diğer varyantlarda görmediğimiz bir şey”

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Şener, “Aslında bu çalışmada vurgulanmak istenen Omicron’un damlacık değil, aerosol yayılma dinamiğine uygun şekilde hareket etmesi” dedi ve aerosol yayılmayı şu şekilde açıkladı:

“Aerosol yayılma; sadece öksürme, hapşırma veya konuşma sırasında saçılan tükürüklerle değil, nefes alıp verme sırasında, konuşurken, egzersiz yaparken ya da bağırırken saçılan hava yoluyla virüsün bulaşması… Yani bu durum mesafenin de önemli olduğunu ama maskenin çok daha önemli olduğu anlamına geliyor.”

Ayrıca Prof. Dr. Alper Şener “Virüsün havada kalış süresi kısa demek, aerosol bulaş demek” dedi ve şu bilgileri paylaştı:

- Artık şunu da çok net şekilde biliyoruz, Omicron çok daha bulaşıcı. Çünkü olgu sayısı artışı, tüm ülkelerde aynı hızda artış gösteriyor ve bulaş skorları üç aşağı beş yukarı aynı… Virüsün havada kalış süresi kısa demek, aerosol bulaş demektir. Bu da diğer varyantlarda görmediğimiz bir şey… Havada kalış süresi kısa olan virüsler, bulaş zincirinde yüksek kapasitede devinim gösteriyorsa taşınmak için damlacığa ihtiyaç duymazlar.

- Aslında aerosol yayılım modeli uzun zamandır tartışılan bir konu. Bunu kapalı alandaki dinamikler ile açıklamak kolay ama açık alanda bunun sebeplerini göstermek çok zorlaşıyor. Kapalı alanda partikülün havada kalma süresi bunda etkili olabilir ama açık alanda çok farklı faktörler var.

Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sezer Okay ise “Virüs içeren damlacıkların havada şu kadar süre asılı kalıyor diye belirli bir süre vermek çok zordur ve hep aynı sonuç çıkmayabilir” dedi ve ekledi:

“Bu araştırmada da görüldüğü gibi süre veren çalışmalar genellikle kontrollü şartlar altında yapılan deneyler ile gerçekleşiyor. Ancak gerçek hayatta kontrollü şartlar altında yaşamamız zor. Virüs içeren damlacıkların ne kadar süre havada kalacağı bulunduğumuz ortamdaki nem, rüzgâr, insan aktivitesi gibi birçok etkene göre değişir. Ama bu araştırmalar, virüsün seyri açısından da oldukça önemli.”

Konu tartışmaya açık ve cevaplanmayı bekleyen çok fazla soruyu barındırıyor. Örneğin bugüne kadar havalandırmalar çok önemli deniyordu ama araştırmada havalandırma faydalı olmakla birlikte bulaşı önleme konusunda daha az etkiye sahip olduğu söyleniyor.

Prof. Dr. Alper Şener ve Doç. Dr. Sezer Okay, Omicron'la ilgili sorulara dair oldukça önemli bilgiler verdiler.

DIŞ ORTAM, VÜCUT ISISINDAN DÜŞÜKSE VİRÜS SU BUHARI İLE DAHA UZUN MESAFE GİDER

1-) Omicron dâhil koronavirüsle birlikte hayatımıza giren tüm varyantlar, havada asılı kalıyorlar. Koronavirüs, neden havada çok çabuk kaybolmayıp, bulaşıcılığını devam ettiriyor? Bunun temel nedeni nedir?

Doç. Dr. Sezer Okay: Aslında havada asılı kalan virüsün kendisi değil, hasta birey tarafından öksürme veya hapşırma gibi eylemlerle etrafa yayılan ve virüs içeren çok küçük damlacıklar. Bu durum sadece Covid-19’a özgü olmayıp, hava yoluyla bulaşan viral solunum yolu hastalıkları için genel bir durum.

Aktif virüs içeren damlacıklar yerçekiminin etkisiyle aşağı doğru iner ancak havada kaldığı sürece maske gibi koruyucu ekipmanı olmayan kişiler tarafından solunduğunda hastalığa neden olur.

Prof. Dr. Alper Şener: Örneğin sizin boğazınızda virüs varsa; konuşma, öksürme, hapşırma ile ağızdan çıkan gözle görülemeyen salgıya yapışan virüs, havada dış ortam ısısına göre mesafe kaydeder.

Dış ortam vücut ısısından düşük ise su buharı ile daha uzun mesafe, yüksek ise daha kısa mesafe gider. Üst solunum yolu virüslerinde kış aylarında daha sık görülme mekanizması da aslında böyledir.

OMICRON EŞİTTİR KISA TEMAS HIZLI BULAŞ

2-) Araştırmaya göre havadaki nemin düşük olması virüsün havada kalmasını engelliyor. Bu durumu nasıl yorumlamak gerekiyor?

Doç. Dr. Sezer Okay: Havadaki nemin fazla olması damlacıkların buharlaşma hızını azaltacağı için yüksek nemli ortamlarda damlacıklar daha uzun süre havada kalabilir.

Çalışmada nemin etkisi incelenmiş ancak nem dışında sıcaklık ve rüzgâr gibi farklı değişkenler de ortamda damlacık bulunup bulunmamasını etkiliyor. Çalışmanın daha da genişletilip rüzgârın da etkisini eklemek gerekiyor. Ama bu haliyle de çalışma bir fikir veriyor.

Prof. Dr. Alper Şener: Bu durum daha çok aerosol ile bulaş dinamiğini gösteriyor. Bu da Omicron’u farklı bir virüs yapar. Kısa temas, hızlı bulaş anlamı çıkar. Haliyle bu durum damlacık ile değil, aerosol ile bulaştığının dolaylı kanıtıdır ama yine de iddialı… Fakat bu durum sonuçta bilimsel bir tartışmaya da açık bir tespit…

3-) Çalışmada yüzde 90 nemli bir ortamda ise bulaşıcılıktaki düşüş daha aşamalı olmuş. Aşırı nemli ortamlarda olmamak mı gerekiyor?

Prof. Dr. Alper Şener: Nem tüm virüslerde bulaşı artırır. Çünkü partükül olarak taşınma kolaylaşır. Örnek sauna…

Aslında salgının başından beri kapalı ortam havalandırması veya ortamda karbondioksit miktarı 600 ppm üstüne çıkınca Koronavirüs bulaşı artar dememizdeki mantık hep burada… Hava temizleyicilerin bu nedenle nemden yoksun hava sirkülasyonu sağlamaları da bulaşı azaltmak içindir.

HAVALANDIRMALAR ÇOK ÖNEMLİ

4-) Ama gerçekleştirilen araştırmada havalandırmanın faydalı olmakla birlikte bulaşı önleme konusunda daha az etkiye sahip olduğunun altı çiziliyor.

Prof. Dr. Alper Şener: Ben buna katılmıyorum, bulunduğunuz dış ortamın nem oranı önemli… Kuru bir hava varsa dışarıda örneğin Erzurum, havalandırma çok önemli. Ama İzmir gibi nemli bir hava varsa dışarıda, çok önemli değil… Özellikle Omicron vakaları artışı fazla olan illere bu gözle de bakmak lazım.

Doç. Dr. Sezer Okay: Havalandırmanın nasıl yapıldığı da önem taşıyor. Örneğin bir otelde tüm odalar tek bir havalandırma sistemiyle havalandırılıyorsa ve filtre sistemi yoksa bir odada hasta bir kişinin yaydığı virüsleri tüm odalara yayacaktır.

Ancak, pencerelerin açılması şeklinde bulunduğumuz ortamı havalandırma ortamdaki nem miktarını azaltacağı için damlacıkların havada kalma süresini azaltır. Bu durumda tek başımıza değilsek yine maske takmayı unutmamalıyız çünkü hava akımı ile damlacıklar sosyal mesafede bile bize ulaşacaktır.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar