Ne kadar yerli ve millîyiz?

Bugünlerde bazı siyasetçiler;

“Biz şöyle yerliyiz, biz böyle millîyiz.” diyorlar.

Yerli ve millîlikte mangalda kül bırakmıyorlar.

Bütün iktidarlar, bütün siyasetçiler “icraatlarıyla” ne kadar yerli, ne kadar millî olduklarını gösterir. Bu hususun öncelikle altını çizmekte yarar görüyorum.

***

Bakalım yerlilik ve millîlikte mangalda kül bırakmayanlar ne kadar yerli, ne kadar millîymiş;

“Andımızı” kaldırarak mı yerli ve millî olduk?

Yunanistan’ın “18 adet Adamızı” Lozan’a aykırı işgal etmesine göz yumarak mı yerli ve millî olduk?

Yunan Genelkurmay Başkanı’nın ve de Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı’nın burnumuzun dibindeki “ülkemize ait olan Eşek Adası’na ”çıkarak Türkiye’yi tehdit eden konuşmalarına sessiz kalarak mı yerli ve millî olduk?

Devletin tabelalarından “T.C .(Türkiye Cumhuriyeti)” kısaltmasını kaldırarak mı yerli ve millî olduk?

“Türk Kızılayı maden suyundan TÜRK ismini” kaldırarak mı yerli ve millî olduk?

“Afrin’deki gözlem noktalarından” biraz daha geri çekilerek mi yerli ve millî olduk?

Kıbrıs’ın elden gitmesine sebep olacak “Annan Planı’na“ destek vererek mi yerli ve millî olduk?

(Annan Planı iyi ki Rum tarafının “Hayır” demesi ile ortadan kalktı.)

Ordumuzun itibarını “Kumpas Davaları”yla zedeleyenlere, kendi ordumuzun komutanlarını zindana tıkanlara “siyasi destek” vererek mi yerli ve millî olduk?

Fetö’cü hainlerin “siyasi ayağının” ortaya çıkmasına engel olunarak mı yerli ve millî olduk?

“Askerimizin kafasına Suriye’de ABD askerleri tarafından çuval geçirildiğinde” susarak mı yerli ve millî olduk?

ABD destekli kumpas planları ile “Deniz Kuvvetleri’mize darbe vuranlarla” kol kola yürüyerek, Ege’deki adalarımızın, Akdeniz’de Kıbrıslı soydaşlarımızın ve Akdeniz’deki enerji kaynaklarımızın koruyuculuğunu yapan Deniz Kuvvetleri’mizin denizde zayıflatılmasını sağlayarak mı yerli ve millî olduk?

Güzide Ordumuzun “Tank ve Palet Fabrikası’nı” Katar’a devretmekle mi yerli ve millî olduk?

Dağlardan “Ne mutlu Türk’üm diyene ” yazılarını ve de “Türk bayraklarını” kaldırtarak mı yerli ve millî olduk?

Fakirin çocukları şehit düşerken, “çürük raporlarıyla bazı kesimlerin ve de bedelli askerlik adı altında zenginlerin çocuklarına askerlik yaptırmayarak,” askerliği fakir gençlerin üzerine yıkarak mı yerli ve millî olduk?

PKK terör örgütü ile “masaya oturarak” ve TSK’nın örgüte yapılan “operasyonlarını durdurarak” mı yerli ve millî olduk?

Oy devşirmek maksadıyla son yerel seçimler öncesinde “Terörist olan ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı hem de devletin televizyonuna çıkararak” mı yerli ve millî olduk?

PKK’lı teröristlerin “Habur’da davul zurnayla karşılanmasına”, “açılım sürecinde PKK’lı teröristlerin ellerini kollarını sallayarak gezmesine”, “hendekler inşa etmesine” vesile olarak mı yerli ve millî olduk?

“PKK’yı tanık, Türk Ordusu’nun seçkin komutan ve subaylarını sanık” yapan Fetö’cü hainlere siyasi destek vererek mi yerli ve millî olduk?

Süleyman Şah türbesinin bulunduğu vatan topraklarımızı “İŞİD militanlarına terk ederek” mi yerli ve millî olduk?

Türk ordusunun güzide subaylarının komutanlarının “belli dönemlerde tasfiyesini” gerçekleştirerek mi yerli ve millî olduk?

Yerli aşımızı üreten ve “amacı, hızla yayılan enfeksiyon (COVİD-19 gibi) hastalıklarıyla mücadele etmek olan” Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü kapatarak mı yerli ve millî olduk?

Anayasa ve kanunların bazı maddelerini askıya alarak, AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin, işlerine gelmeyen bazı kararlarını uygulamayarak mı yerli ve millî olduk?

“6326 sayılı petrol kanununa göre tüm yetkiler devlet adına Türkiye Petrolleri’nindi. Bu maddeyi kaldırarak” mı yerli ve millî olduk?

Bebek katili “Öcalan’ın mektubunun Diyarbakır meydanında okunmasına” ses çıkarmayarak mı yerli ve millî olduk?

Şehitler arasında bile “ayrım yaparak” mı yerli ve millî olduk?

“ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde yapılandırdığı YPG’ye destek vererek bölgede bir Kürt devleti kurma gayretine” seyirci kalarak mı yerli ve millî olduk?

Stadyumlardaki, spor salonlarındaki, hava alanlarındaki "Atatürk adını kaldırarak” mı yerli ve millî olduk?

Resmî bayramlarımızın coşkulu törenlerle kutlanmasına “yasaklar getirerek” mi yerli ve millî olduk?

“Eğitimi yap-boz tahtasına çevirerek” mi yerli ve millî olduk?

Her yıl 27 Aralık günlerinde yapılan “Geleneksel Atatürk Koşusu ’nu" yasaklayarak mı yerli ve millî olduk?

Bu ülkenin kurucusu “Atatürk’e hakaret edenleri koruyup kollayarak”, onları ziyaret ederek mi yerli ve millî olduk?

Bağımsız olması gereken kurumları bağımlı hale getirerek, “özellikle yargının önemli bir bölümünü siyasallaştırarak” mı yerli ve millî olduk?

Ülkemizi dünyada “en yüksek faizle” borç bulan ülkelerden biri haline getirerek mi yerli ve millî olduk?

(Merkez Bankası) MB’nin “128 milyar dolarını (milletin kaynaklarını)” ucuz kurdan sattırmak ile mi yerli ve millî olduk?

MB rezervlerini cumhuriyet tarihi boyunca asla yaşanmamış olan, Aralık 2020 tarihi itibarıyla “yaklaşık 50 milyar dolar eksi rezerve düşürerek” mi yerli ve millî olduk?

Türkiye tarımda kendine yeten 7 ülkeden biriydi. Türk çiftçisinin alın terini hiçe sayıp yeterli desteği vermeyerek, birçok tarım ürününü samana varana kadar ithal edip bizim çiftçi yoksullaşırken yabancı çiftçiye kazandırarak mı yerli ve millî olduk?

Türk çiftçisinin bankalara sadece 2,5 milyar olan borcunu “100 milyara çıkararak” mı yerli ve millî olduk?

Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasını sağlayan sistemi yaratarak mı yerli ve millî olduk?

Şeker fabrikalarını kapatarak, elden çıkararak neticesinde “şeker ithal etmek zorunda kalarak” mı yerli ve millî olduk?

Neyimiz var, neyimiz yok ülkenin birçok varlıklarını “Babalar gibi satarak” mı yerli ve millî olduk?

Yandaşlara rant sağlamak suretiyle yeşili katledip her tarafı betonlaştırarak, dolayısıyla “İstanbul’a ihanet ederek” mi yerli ve millî olduk?

Rekor düzeylerde “bütçe açığı ve de cari açık

verilmesini sağlayarak” mı yerli ve millî olduk?

Hangi birisini sayalım ki.

Sayınız sayabildiğiniz kadar.

Evet efendiler;

“Sizlerin yerli ve millîliğinizi sevsinler.”

Yazımı şu ifade ile bitirmeyi uygun görüyorum: