Mustafa Balbay: "İktidarın gerçek yüzü..."

Mustafa Balbay: "İktidarın gerçek yüzü..."
Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, AKP iktidarının uyguladığı politikaları eleştirdi. Balbay yazısında, "Dünyada hiçbir şey çökmekte olan bir diktatörlükten arta kalanlar kadar pis kokmaz!" sözlerini kullandı.

Mustafa Balbay, iktidarın diktatörlüğünün çöktüğüne vurgu yaparak, "200 binden fazla ağacın kesildiği bölgenin görünümü tam bir enkaz! İstanbul’a ihanet edenler, memleketin neresine etmedi ki! Kaz Dağları’nın enkaz dağları haline gelmemesi için hepimizin sorumluluğu var" sözlerini kullandı.

Mustafa Balbay'ın, "En-Kaz Dağları..." başlıklı yazısından ilgili kısmı şöyle:

"Dünyada hiçbir şey çökmekte olan bir diktatörlükten arta kalanlar kadar pis kokmaz!
AKP iktidarının sadece adında kalan adalet ve kalkınma uğruna yaptıklarının gerçek yüzü bizde bu sözü çağrıştırdı. 
Adalet için yargı paketleri hazırlıyoruz deyip hukukun paketlendiği günler gördük... 
Kalkınma için her türlü adımı atıyoruz deyip memleketin kalkınması için kurulmuş ne kadar müessese varsa toptan satıldığını gördük... 
Bugünlerde ülkenin doğal kaynaklarının doğayı katlederek peşkeş çekilmesine tanık oluyoruz. Buna karşı toplumsal bilincin sadece katliamdan etkilenen kesimlerde değil, daha geniş yığınlara yayılması bir nebze umut verici. 
Kaz Dağları örneğinde olduğu gibi... 
O Kaz Dağları ki; 2500 yıl önce yazılmış Homeros destanlarının yatağı... 
Bugün her metre yüksekliği ayrı bir iklimi yaşatan Kaz Dağları’nda altın madeni uğruna büyük bir katliam yapılıyor. Çıkarılacak madenin yüzde 96’sını alıp götürecek olan Kanadalı maden şirketi Alamos Gold’un bize armağanı şu: 
“Türkler iyi taş taşır!” 
Bu gidişe karşı 26 Temmuz’da başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti hafta başında doldu taştı. Bu direncin artarak devam etmesi mutlaka sonuç verecektir. Örgütlü ve bilinçli bir halktan daha büyük güç yoktur.

200 binden fazla ağacın kesildiği bölgenin görünümü tam bir enkaz! 
İstanbul’a ihanet edenler, memleketin neresine etmedi ki!
Kaz Dağları’nın enkaz dağları haline gelmemesi için hepimizin sorumluluğu var.
Başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti hepimizin geleceği içindir. 
Bunca kötü örneklere karşın, hâlâ altın madeni için her şeyi göze alanlara bizim çok güzel bir dileğimiz var.
Bir zamanlar, zengin mi zengin bir ülkeyi yöneten diktatöre hiçbir şey yetmez olmuş. Neye sahip olsa, “Dahası yok mu” diye soruyormuş. Bir gün çevresindekiler onu çok mutlu edecek bir müjdeyle gelmişler:
“Efendimiz, şu andan itibaren tuttuğunuz her şey altın olacak...” 
İnanamamış... Önündeki bardağı tutmuş, altın... Az ötedeki sürahiyi tutmuş, altın... Sevinçten deliye dönmüş. Fırlamış sokağa, ağacı tutmuş, altın... Taşı tutmuş, altın... 
Tuttuğu her şey altın... Saatler geçmiş, acıkmış... 
Ekmeği tutmuş, altın... Suya dokunmuş, altın... 
Sözü uzatmayalım, bizimki tuttuğu her şey altın olduğu için acından ölmüş! 
Kaz Dağları’nda altın madeni için ağaçlara kıyanların tuttuğu altın olsun!"

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar