Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Burak Kalemkar

Burak Kalemkar

Mizah Dili ve Edebiyatı

Mikrofona yanıtlar

İstanbul Havalimanı'nda mahsur kalan insanlar, "Otele ihtiyacımız var" diye slogan atıp protesto ederken ben ne yaptım?

Elbette kilometrelerce öteden, onlara mikrofon uzattığımı hayal ederek, dediklerini size aktardım.

Ortak sorum şu, "Abilerim ablalarım neden bağırıyorsunuz, nedir derdiniz? Yoksa siz çaktırmadan yöneticilerimi protesto mu ediyorsunuz?"

İlk cevap veren insan "Olur mu abem, ne protestosu? Rabbi'me şükürler olsun ki böyle bir hava limanında mahsur kaldık. Burada her şey var, rahatımız yerinde, keyfimizin gözü de rahatımızın yerinde. Aynen bizlerin üst üste, balık istifi olduğumuz gibi keyfimizle rahatımız da üst üste bekliyorlar. Biz ülkemizde ses sanatçılarıyız, bağırarak sesimizi açıyoruz. Rahatsız oldunuzsa hemen susarız. Ben bu ses açan bir kısım dış mihrakın lider konumundaki üyesiyim. Siz yeter ki dilimizi koparmayın, biz susarız" dedi.

Diğeri de hemen atılarak "Rica ederim, biz kimiz ki ülkenizi protesto edelim? -Vi nid otel- olarak söylenen ama yazılışı -We need hotel- şeklindeki sloganımız sizin ülkenizin değerli yöneticilerine değil, kendi ülkemizdeki yöneticileredir. Biz kendi ülkemizdeki yöneticilere bu sloganla -Büyük devletseniz bize bu ülkede otel ayarlayın!- diye mesaj veriyoruz" dedi.

Bir diğer durumundan mutluluk saçan kişi mikrofonumuza adeta kafa atarcasına "Ne mutlu bize ki, İstanbul'da kardan dolayı mahsur kaldık. Biz kendi ülkemizde mahsur kalsak hemen yetkililer gelir, bizi kurtarır, evimize veya uygun yerlere yerleştirirdi. Oysa burada böyle bir şey yok. Biz bağırıyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ama duyan yok. Böylece sağır kulaklara bağırarak bir şeyin karşı tarafa duyurulamayacağını deneyimlemiş olduk. Sayenizde tekâmülümüze ciddi bir katkıda bulunduk" dedi.

Çocuğun biri sarıldı mikrofonuma ve "Benim sütüm bitti, çikolatam kalmadı. Uyurken masal, hikâye falan filan anlatan annemin/babamın sesini duyamıyorum, hoparlörden birileri sürekli bağırıyor. Ben sizin yüzünüzden Z kuşağı olmaktan vazgeçtim. Mahvettiniz beni, gençliğime girmeden soldum. Buraya gelirken yeterli süt, çikolata, oyuncak, masal desteği vermeyen Hampupşorolop Cumhuriyeti vatandaşlığından istifa ettiğimi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek istediğimi herkese ilan ediyorum" dedi.

Hele bir yaşlı amca vardı ki, çok mutlu etti beni.

"Öyle mutluyum ki burada mahsur kalmaktan. Ülkemizde emekli maaşları düşük olduğundan karım beni her gün Zırtistan Eyaleti Devlet Fırın Ofisi'ne yollayıp ucuz ekmek almamı istiyordu. Burada böyle bir derdim yok. İnşallah karlar erimez de huzurun tadını çıkarırım" dedi.

Muhalefetin "Mahsur kaldılar" diye lanse etmeye çalıştığı kesimlerle söyleşime son verecektim ki ne dediğini tam anlayamadığım bir kadın "Kar güzel, Türkiye eğlence, ben kar erimek istemiyor. Erise bile ülkeme gitmeyecek ben. Orda huzur var, disiplin çok, organizeyşın yoğun. Ama yok burada hiçbiri, kim kime dum duma, düm tek tek" deyip göbek atmaya başladı.

Bu olayı "İnsanlar mahsur kaldılar, protesto ediyorlar" diye duyurmaya çalışan muhalefet dünyaya rezil oldu, rezil!

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları