Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Muhalefet iseler yardım kampanyası yapamazlar mı? 

Sevgili okuyucularım; malum dünyada olduğu gibi ülkemizin de başta gelen sorunu Covid-19. Sağlık çalışanlarımız bu salgını alt etmek için canla başla, büyük bir özveriyle mücadele ediyorlar. Onları kutlamamız gerek. Bu işin sağlık yönü, bir de ekonomik, yardımlaşma ve siyasi yönü var. Üç günlük bir yazı dizisi halinde bu konuyu kaleme alacağım...

2020 yılının ilk ayları.

Koronavirüsü salgını bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteriyordu.

Birçok iş yeri kapandı.

İşsizler ordusuna milyonlarca kişi daha eklendi.

Evet "İşsiz ve aşsız" kalan milyonlar.

***

Mart 2020'nin sonlarında Korona salgını nedeniyle işini kaybeden ya da zor durumda olan vatandaşlara yardım amacıyla ülkemizde ilk olarak yardım kampanyasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı (İBB) ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı başta olmak üzere 11 muhalefet büyükşehir belediyesi başlatmıştı.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sloganı;

"Birlikte başaracağız."

Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sloganı ise;

"6 milyon tek yürek" idi.

***

Muhalefet partili büyükşehir belediyelerinin başlattığı bağış kampanyaları anında İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi ile durduruldu.

Hesapları ise bloke edildi.

Bu paraları bloke etmede bir "yetki gaspı" vardır.

Bu parayı ancak "yargı" bloke edebilir.

***

Muhalefet belediyelerinin yardım hesaplarının bloke edilmesinde bazı siyasi hesapların yapıldığı aşikârdır.

Ülkemizin çok zor bir süreçten geçtiği bu dönemde bu fevkalade yanlıştır.

Siyasi hesaplar vatandaşın sağlığının, vatandaşa yapılacak yardımların önüne geçmemelidir.

***

Yardımsever vatandaşların verdiği bağış paralarının bloke edilmesine rağmen adı geçen belediyelerin yüzbinlerce aileye yardım götürmesi ve de götürmekte olmaları vatandaş için sevindirici olmaktadır elbette.

***

Muhalefet belediyelerinin yaptığı bağış kampanyası hesaplarındaki paraların bloke edilmesinin hemen ardından 30 Mart 2020 tarihinde İktidar; "Biz bize yeteriz Türkiyem" sloganıyla bir bağış kampanyası başlattı.

Yardımların "Millî Dayanışma Kampanyası" çerçevesinde toplanılacağını belirtilerek, muhalefet belediyelerin girişimlerini "devlet içinde devlet olma mantığı" olarak nitelendirildi.

Diyanet'ten de anında bir "fetva" geldi; "Zekâtların ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyalarıyla hak sahiplerine ulaştırılması caizdir."

***

31 Mart'ta İçişleri Bakanlığı, valiliklere bir genelge göndererek, bazı belediyelerin valilik izni olmadan yardım kampanyası başlattığını belirtip "söz konusu belediyeler hakkında işlem yapılmasını" istedi.

***

Belediyeler bağış toplar.

Topladıkları bağışlarla da yardım yaparlar.

Belediyelere  "yardım topluyorsunuz"  diyerek soruşturma açılırsa bu virüsün yarattığı sıkıntılarla  "yeterince" mücadele olunamaz.

Bunun altını çizmek gerekiyor.

***

Ülkemizde halen birçok vakıf (bunların isimleri herkesin malumu) "hem de izin almadan" bağış, yardım toplayabiliyorken, vatandaşa hizmet götüren belediyelerin bağış toplamasının engellenmesi akıl alacak bir iş değildir.

"5393 sayılı Kanun" ve de "5216 sayılı Kanun"

belediyelere bağış kabul etme yetkisi ve imtiyazı vermektedir. Bu kanunların ilgili maddelerini "görmezlikten gelmek" hakikaten düşündürücüdür.

***

Belediyeler Kanunu'nda belediyelere bağış toplama imkânı verildiği ve ihtiyaç sahiplerine belediyelerce yardım yapılmasının bir genelge ile engellenmesinin yasalara aykırı olduğu birçok hukukçu tarafından da ifade edildi.(Devam edecek.)

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları