Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Mafya-Siyaset-Medya-Ticaret…

Türkiye bu 4 kelimenin sadece yazıda değil gerçek anlamda yan yana gelmesini konuşuyor.

Her şeyin başlangıcı olan Sedat Peker'in yayınladığı videolar.

Kendisine haksızlık yapıldığı iddiası ile kamera karşısına geçen Sedat Peker, başladı anlatmaya…

Sonrasında siyasetçisinden gazetecisine, iş insanlarından haber spikerlerine herkesin birbiri ile ilişkisi konuşulmaya başlandı.

Özışık kardeşlerin Sedat Peker ile olan ilişkisinden, AKP'ye aleni şekilde yakın olmalarına rağmen CHP'li belediyelerden aldıkları 'reklam' paralarına kadar.

SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın 'oteline çöküldüğü' iddiasından, Habertürk spikeri Veyis Ateş'in kendisinden 'sorunların çözümü için' 10 milyon Euro istediği iddialarına kadar.

Sezgin Baran Korkmaz'ın 'çöküldüğü' iddia edilen otelinde kalan sanatçısından gazetecisine, siyasetçisinden yargı mensuplarına kadar….

Sizlere bu ilişkiler ağı içerisinde onlarca daha örnek sıralayabilirim.

Sedat Peker'in videoları ile başlayan süreç adeta bir kördüğümün ardından rahatlığa kavuşan ip gibi… Çektikçe geliyor!

Her gün yeni bir isim daha dahil oluyor bu kördüğüme…

Peki neden kördüğüm?

Çünkü iddialarla ilgili tek bir soruşturma yok!

İktidardan bu ilişkilerin üzerine atılmış tek bir adım yok.

Konuyla ilgili bir tek açıklamayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptı. O da kendini savunmak için!

Gelinen nokta o kadar iğrenç ki, daha kimlerin neleri çıkacak bilmiyoruz.

Ancak rezalet bir durumun içinde olduğu kesin…

Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunu nedeniyle İstanbul'u 'çürük yumurta kokusu saracak' deniliyordu ya…

O çürük yumurta kokusu Türkiye'yi sardı.

Artık burnumuzdan nefes alamaz olduk.

Halkın çektiği açlık-sefalet artık nereye kadar sürecek?

Yoksulluk intiharları, mobbing intiharları artık duymaya alıştığımız olaylar haline geldi.

Bizi ne hale getirdiniz?

Bunlar da yetmedi, HDP İzmir İl Başkanlığı'nı basan bir tetikçi 20 yaşındaki genç bir kadını kahvaltısını yaparken katletti.

Artık parti binasına giren tetikçiler "içeride kaç kişi olursa olsun öldürecektim" diyor.

Bu da yetmedi, 11 yaşındaki kız çocuğu sokak röportajında "Valla ben ülkeden gitmeyi planlıyorum en kısa zamanda..." dedi.

AKP iktidara geldiğinde ben bu yaşlardaydım ve görmediğimiz rezillik kalmadı.

"Daha kötü ne olabilir" dedikçe her defasında daha kötüsünü yaşattınız.

Meydanlarda, maç çıkışlarında, parklarda aklımıza gelebilecek her yerde bombalar patladı.

Yüzlerce insanımızı terör saldırılarında kaybettik.

Yetmedi, yetemedi…

Artık rezalet öyle bir noktaya geldi ki, mafyadan para alan siyasetçinin kim olduğu ortada olduğu halde tek bir soruşturma yok ortada!

Şantaj, çökme, karakolda milletvekili dövdürtme, kara para aklama…

Mafya-Siyaset-Medya-Ticaret!

İşte bunların tamamı yukarıda yazan zümrelerin arasında dönüyor ve biz durup sadece izliyoruz.

Çünkü ne yargı harekete geçebiliyor ne de ülkeyi yöneten iktidar partisi buna müsaade ediyor.

Çünkü bahsettiğimiz konuların hiçbiri muhalefet partileriyle ilgili değil.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları