Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Londra'ya gökten düşen adamın gizemi

30 Haziran 2019 Pazar günüydü, sakin bir yaz öğleden sonrasıydı. 31 yaşındaki bir yazılım mühendisi olan Wil, Londra'nın güneybatısındaki Clapham'daki evinin önünde şişme bir hava yatağında uzanıyordu.

Birden havadan bir şeyin düşmekte olduğunu fark etti. İlk başta inanmak istemedi ancak nesnenin giderek yaklaşması, artık durumu inkar edilemez hale getirdi: "Onun bir insan vücudu olduğuna ikna olmuştum."

 Wil haklıydı. Düşen, bir insan bedeniydi; bin metre yüksekten düşmüş ve yarı donmuş bir şekilde 15:38'de yere çakılmıştı. Düşen beden, yerel saatte 9.35'te, yani tam sekiz saat altı dakika önce Nairobi'nin Jomo Kenyatta Uluslararası Havaalanı'ndan kalkan Kenya Havayolları KQ 100 seferindeki kaçak bir yolcuya aitti. 

Uzman suç biriminden DS Paul Graves vakayı incelemek üzere gönüllü oldu. Geçen yıl Brixton Polis Karakolu'ndaki dar, şerit aydınlatmalı ofisinde tanıştığımızda Graves, "Bunun ilginç bir dosya olduğunu düşünmüştüm" dedi.

Polis, uçağın iniş takımlarının kalkıştan sonra geri çekildiği bölüm olan tekerlek yuvalarının incelenmesi için personel gönderen Heathrow Havaalanı yetkilileri ile temasa geçti. Personel içeride kirli, haki renk bir sırt çantası bulmuştu.

Çantada önemli bir ipucu yoktu: Sadece biraz ekmek, bir şişe Fanta, bir şişe su ve bir çift spor ayakkabı. Ancak Fanta şişesinin Kenyalı bir dükkândan alındığı anlaşılıyordu ki bu da kaçak yolcunun uçağa Kenya'dan bindiğini gösteriyordu.

Bunun üzerine adamın DNA örnekleri ve parmak izlerinin kopyaları Kenya'daki yetkililere gönderildi. Sonuçlar hızlı şekilde geri döndü: Eşleşme bulunamadı.

Bir yolcu uçağının tekerlek yuvasında saklanmak, intihar derecesinde tehlikeli bir şeydir. ABD Federal Havacılık İdaresi'ne göre, 1947'den Şubat 2020'ye kadar dünya çapında 128 kişi bu şekilde kaçmaya çalıştı. Bu vakaların %75'inden fazlası ise ölümle sonuçlandı.

Tekerlek yuvasına saklanan yolcu, uçağın kalktığı esnada düşebilir. Şayet kurtulsa bile, tekerleğin yuvasına geri çekildiği aşamada iniş takımı tarafından ezilebilir. Dahası, eğer yolcu ezilmekten de kurtulsa bile muhtemelen kısa bir süre sonra hava koşulları ve basınçtan dolayı ölecektir. Kalkıştan yaklaşık 25 dakika sonra, çoğu yolcu uçağı on bin metrelik bir seyir yüksekliğine ulaşır ve uçağın dışındaki sıcaklık yaklaşık -54C'ye kadar düşer.

Bu seviyedeki hava basıncı ise deniz seviyesinden yaklaşık dört kat daha düşüktür, bu da yeterli oksijen alamamak anlamına gelir. Kalkış sırasında hava basıncındaki hızlı düşüş de dekompresyon hastalığına neden olabilir, dalgıçlardaki vurgun yemek gibi.

İçerdiği riskler göz önüne alındığında gerçekten olağanüstü olan durum ise, bazı kaçak yolcuların bu yolculuktan sağ şekilde çıkabilmesidir. Bu durum, bilim insanlarının da açıklamakta zorlandığı bir olaydır.

Graves kaçak yolcunun kimliğini tespit etmeye yardımcı olabilecek herhangi bir bilgi kırıntısını ortaya çıkarmak umuduyla Eylül 2019'da, yani davayı üstlenmesinden üç ay sonra Kenya'ya uçtu. Kaçak yolcu uçağa binmeyi nasıl başarmıştı?

İşin zor kısmı, kalkıştan önce uçağa erişim sağlamak olurdu. Jomo Kenyatta International'da sıkı güvenlik önlemleri vardı. Graves, tüm personelin güvenli kapılardan geçmek için geçiş kartı kullandığı havaalanı güvenlik sisteminde, açık bir güvenlik ihlali olduğuna dair hiçbir kanıt bulamadı. 

2019'un sonunda Kenyalı yetkililer soruşturmalarını tamamladılar ve Jomo Kenyatta International Havaalanı'nda herhangi bir ihlal tespit edilemedi. Havalimanı, Kategori 1 seviyesindeki güvenlik statüsünü korudu. Ancak bu olaydan bir yıldan fazla bir zaman sonra tuhaf bir şey oldu. 4 Şubat 2021'de Maastricht'e inen Türk Hava Yolları Airbus A330 kargo uçağının ana iniş takımlarının üzerinde 16 yaşında Kenyalı bir çocuk bulundu.

Uçak, 3 Şubat'ta Jomo Kenyatta Havaalanı'ndan kalkarak Hollanda'ya inmeden önce İstanbul ve Londra'da mola vermişti. Mucizevi bir şekilde, çocuk yaşıyordu ve görünüşe göre zarar görmemişti. Bir gün sonra hastaneden taburcu edildi.

30 Haziran 2019'da dünyaya düşen adamın kimliğini ise hâlâ bilmiyoruz.

Kimliği belirlenemeyen adamın bedeni, 26 Şubat 2020'de Lambeth mezarlığına gömüldü. Tabutu toprağa indiren görevliler, birkaç saniye başlarını öne eğdiler. Tabutun üzerinde "Bilinmeyen (Erkek), 30 Haziran 2019'da öldü, 30 yaşında" yazan bir metal levha vardı.

Kenya Havayolları'nın kaçak yolcunun ölümünün dehşeti gazete manşetlerine taşındı, ancak her hafta çok daha fazla sayıda göçmen aynı derecede korkunç koşullarda yaşamını yitiriyor. Kamyonların arkasında kilitli kalıyorlar, boğuluyorlar, hareket eden yük trenlerinden düşüyorlar, sınır devriye muhafızları tarafından vuruluyorlar veya ırkçı çeteler tarafından dövülerek öldürülüyorlar.

Yıllarca fiziksel ve cinsel tacize maruz kaldıkları gözaltı merkezlerinde tutuluyorlar. Bazen umutsuzluktan kendilerini diri diri yakıyorlar. Kayıp Göçmenler Projesi'ne göre 2014 yılından bu yana küresel göç yollarında 10 bin134 kişi hayatını kaybetti. Bu sayılar muhtemelen gerçek miktarın yalnızca küçük bir kısmı.

Bu insanlardan bir tanesi önümde, güneybatı Londra'nın küçük bir arsasında, işaretsiz bir mezarda yatıyordu, sadece basit bir tahta haç ve sayısal bir kodla tanınacak şekilde. Onun gibi pek çok insan var. Ziyaret edilmeyen mezarlarında hikayeleri de onlarla birlikte kayboluyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları