Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Livaneli'ye solculuk ve Bülent Ecevit dersleri

Osmanlı siyasal yaşamında yer eden ama adı pek de bilinmeyen bir isimdir İştirakçi Hilmi. Sosyalizm fikrini öne çıkarmış ve Osmanlı Sosyalist Fırkası'nın kurucu genel başkanlığını yapmıştır…

Ankara hükümeti yoksulluğun zenginlikten çok daha heybetli durduğu bir mücadeleyle emperyalizme karşı vatanın istiklalini kurtarmaya çalışırken, İştirakçi Hilmi İstanbul'da ecnebilerden aldığı paralarla 'solculuk' icra ederdi.

Ülke düşman çizmesi altında inim inim inlerken, milliyetçi değil komünist olduğunu ve Osmanlı generallerinin savaşında (Milli Mücadele'yi yapanları kastediyor) bir işinin olmadığını ilan ediyor ve işgalcilerin işine gelecek çalışmalar yapıyordu…

İştirakçi Hilmi'yi neden mi anlattım? Zülfü Livaneli'nin Bülent Ecevit ve Deniz Baykal hakkındaki açıklamaları bana onu hatırlattı da o yüzden.

Günlerdir bekliyorum, solcu-ulusalcı cenahta biri çıkacak da Livaneli'yi yerden yere vuracak diye ama çıt yok. Sadece Ümit Kocasakal muazzam tespitlerle dolu bir reddiye yaptı, o da hak ettiği etkiyi görmedi...

Hadi Baykal'a kızgınlar anladık da, Ecevit'e sahip çıkmamaları, kıyameti koparmamaları niye?

Soldan bir ses çıkmadı diye Ülkücü gelenekten gelen biri olarak Bülent Ecevit'i savunmak bana kaldı ya; şarkının dediği gibi, "Kadere bak…"

Ne diyordu Livaneli, hatırlayalım; "Solun başını bağlayan, yolunu şaşırtan insanlar bunlar. Ecevit, Fetullah Gülen  teşkilatıyla yan yana geldi, onlara kontenjan verdi, her türlü olanağı sundu. Cemaati devlete ilk yerleştiren Tayyip Erdoğan değil, Bülent Ecevit'tir. Uzun lafın kısası, Ecevit, Baykal gibi insanlar sol filan değil, soldan hoşlanmayan, tipik Türk milliyetçileridir." ifadelerini kullanmıştı… (Bu arada, Baykal mevzusu ayrı bir konu. Bu yazıda Livaneli'nin dediklerini sadece Ecevit özelinde yerden yere vuracağız)

Livaneli'nin kısmen de olsa haklı olduğu tek bir yer var. O da FETÖ konusu. Evet, Ecevit o zamanki adıyla cemaate karşı ılımlıydı. Ancak Livaneli burada Ecevit'i eleştireceğim derken FETÖ'ye altın dönemi yaşatan Erdoğan dönemini akladığının farkında mı?

Önce şunu belirtelim; FETÖ'nün yıllar içerisinde gelişip büyümesinde, seküler çevrelerden dahi yer yer destek almasında en önemli etken sıra dışı olmasıydı.

Yani; alışagelmiş cübbeli, sarıklı, torba sakallıların adeta reklam yüzü olduğu, şeriatçılığın sergilendiği, eğitime, bilime ve seküler yaşama karşı açıkça düşmanlığın yapıldığı klasik tarikat ve cemaat yapılarına karşılık, mürekkep yalamış ve en fazla badem bıyıklı olan şakirtleri ile eğitim ve hayır hizmetleri pozları vererek kendini pazarladı FETÖ.

Siyasetten ticaret ve cemiyet hayatına, spordan basın, sanat ve akademik dünyaya kadar popülaritesi olan kim varsa hepsine sürülmeye, onları reklam yüzü yapmaya çalıştılar. "Ilımlı" görüntüleri ile de bunda başarılı oldular.

Diğer dinci yapılar karşısında yarattıkları bu algı ile ve bence naif kişiliğinden de yararlanarak Ecevit'in de takdirini aldıkları bir gerçek. 

Burada bir hakkı da teslim etmek gerekir. Eski Türkiye'deki vesayet odaklarından biri olduğu iddia edilen TSK, bu çete hakkında ilk uyanan kurum olmuş ve erken uyarı sistemi görmüştür. Fetullahçılık tehlikesi şimdilerde şeytanlaştırılan 28 Şubat sürecinde ilk kez ifşa edilmiş ve pabucun pahalı olduğunu gören F. Gülen ABD'ye kaçmak zorunda kalmıştır…

Livaneli'nin hezeyanlarına dönelim; acaba kendisi Ecevit'in AKP iktidarı gibi "ne istedilerse verdiğine" dair bir somut örnek gösterebilir mi? Ecevit ile FETÖ arasında mı ideolojik bağ, menzil ortaklığı vardı yoksa AKP ile mi? Ecevit AKP gibi devletin kapılarını ardına kadar FETÖ mensuplarına mı açtı?  Asker - sivil vatanseverlere kumpas kurulmasına izin mi verdi?

Bunların olmadığını, Said Nursi övgücüsü, emperyalizmin Ermeni palavralarının savunucusu  Livaneli de biliyor. Asıl kızgınlığı Ecevit'in solda ortaya koydu çizgi. Bunun da intikamını FETÖ üzerinden almaya çalışıyor ama aslında vatansız solculuğu ortaya koyuyor…

Evet, Ecevit'in hoşlanmadığı sol bir kesim vardı. Marjinal soldan hoşlanmıyordu. "Demokratik Sol" kavramını 12 Eylül öncesi bu sebeple ortaya koydu.

Livaneli'nin "sol filan değil" dediği Ecevit, 1960'lı yıllarda işçi haklarının temini konusunda Çalışma Bakanı olarak en önemli rolü oynayanlardandı.

Siyasi yaşamı boyunca emekçiden yana olmuş, Zonguldaklı maden işçileri başta olmak üzere emek dünyası onu babası gibi görmüştür.

Buna rağmen Ecevit, Livaneli'ye göre solcu değil.

Peki niye? Çünkü Ecevit, birileri gibi sol kavramının içini ihanetle doldurmadı! Marksist ve Leninst bir sol kültüründen beslenmedi. Anadolu solcusuydu. Anadolu solu felsefesi, onun eseriydi. 

Antiamerikancıydı ama Rusçu, Çinci değildi! Batı'ya rağmen Kıbrıs'a çıkarma yapmıştı ki, Livaneli gibi liberalizme sırtını dayamış solcular için bu büyük bir günahtır.

Ecevit, solculuk maskesi takıp ayrılıkçı-bölücü terörün ve siyasi uzantılarının değirmenine su taşıyanların hep karşında oldu. Onları haklı ve meşru gösterecek propagandaların içine girmedi. (Aksini iddia edenler, zahmet edip 1990'lı yıllardaki TBMM tutanaklarına ya da o dönemki konuşmalarının yer aldığı videolara bakabilir)

Bir yurttaşın hem sol görüşlü hem de yaşadığı ülkeyi, toprakları, ülkesinin milli değerlerini benimseyen bir insan olabileceğinin somut örneğini veren Ecevit, inançlara saygılı laiklik prensibini savunmuş ama cumhuriyet düşmanlığına da geçit vermemişti.

Ne yapmalıydı Livaneli zihniyetindekilerin gözüne girecek solcu olmak için?

Livaneli gibi Türk milliyetçiliği ile solculuğu karşı karşıya koyarak bir fikir mi inşa etmeliydi?

Livaneli gibi, Türk milliyetçiliğinin beslenme kaynaklarını önemsememeli, Türk milliyetçiliğinin kökündeki halkçı, devrimci ve devletçi damarı görmemeli miydi?

Livaneli'ye göre, solcuların milliyetçi olması gerektiğini belirten Uğur Mumcu da bu mantıkla sanırım "sol filan" değildi.

Ne yazık ki çoğu kesim Livaneli'yi "Atatürkçü" olarak biliyor. Atatürk en baskın özelliği milliyetçiliğiydi, daha da öte Türkçülüğü idi. Zülfü Livaneli ise milliyetçiliğe karşı. Nasıl bir Atatürkçülük bu?

Solculuk, emperyalizme göz kırpmak, alan açmak değildir! Ve halkçılıktan ayrı düşünülemeyecek olan Türk milliyetçiliği, Türk halkının emperyalizm karşısındaki en büyük savunma silahıdır! Sana iyi dersler olsun Livaneli…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları