"Türkiye'de koronavirüs öyle bir noktaya geldi ki...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca her gün vaka ve hayatını kaybedenlerin sayısını açıklıyor.
Kimileri "vah vah" deyip 10 dakika sonra unutuyor.
Kimileri "çokmuş yahu" deyip 20 dakika sonra unutuyor.
Kimileri de bir tweet atıp 30 dakika sonra unutuyor.
Evet, birçoğumuz aslında dünyanın gerçek bir savaşta olduğunun farkında değil.
Dünya genelinde ölüm sayıları bir milyona yaklaştı.
Tam sayıyı verecek olursak; 881 bin!
Yazıyla; sekiz yüz seksen bir bin!
Dünyada ülkeler birbirlerine saldırsa, insanlar birbirlerini öldürse ancak bu kadar ölüm olur.
Yani net olarak söylemek gerekirse; Savaş çıksa bu kadar olurdu!"
Bu satırları 8 Eylül 2020 tarihli "Savaş çıksa bu kadar olurdu!" başlıklı yazımda kaleme almıştım.
O günlerin üzerinden elbette çok zaman geçti...
Değişen tek şey ise her zaman olduğu gibi sadece rakamlar...
O tarihte dünya genelinde koronavirüs nedeniyle 881 bin insan yaşamını yitirmişti.
Bugün ise dünya genelinde koronavirüs nedeniyle ölümlerin sayısı 5 milyona yaklaşmış durumda...
Tam olarak söylersek bu yazıyı yazdığım 23 Ekim itibariyle 4 milyon 898 bin...
Bu sayı Türkiye'de ise 67 bin olarak kayıtlara geçti.
Sadece laf olsun diye söylenmiş bir söz değil sadece rakamların değiştiği...
Devlet dediğimiz mekanizma tek bir önlem bile almayı bıraktı.
Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğu tamamen halka yüklediler.
Türkiye'de koronavirüsün olduğu ilk ilan edildiği günlerdeki uyarıları bile yapmıyor artık Cumhurbaşkanı Erdoğan:
"Ellerimizi güzeeeelce yıkıyoruz..."
Mesela, "Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değil" diyorlardı.
Belki yine diyorlar ama artık eskisi kadar sık değil.
Şimdilerde, sadece aşının önemine vurgu yapılıyor.
Elbette bunu önemsiyorum. Herkes aşısını olmalı. Ben aşı yaptırmayanların toplum sağlığını tehlikeye attığını düşünenlerdenim.
Öyle toplumdan soyutlanıp, çekilip bir köşeye aşı ve virüs hakkında komplo teorileri uydurmak kolay...
Varsa alternatifin, bilimsel ispatıyla çıkar açıklarsın. Yoksa suçlusun!
Kimseye zorla aşı yapamayacaklarına göre Bakan Koca, sadece uyarmakla kalıyor.
Ancak toplumsal izolasyonu da unuttuk...
Artık pozitif çıkanların temaslıları dışarı çıkıp markete gidip gelebiliyor.
Bunun hiçbir denetimi yok!
İzolasyonu bu kadar önemsememin nedeni de yine rakamlar...
23 Ekim itibariyle iki doz aşısını olanların sayısı 48 milyon...
1. doz aşısını olanların sayısı da 55 milyon...
Yani 30 milyon insan henüz aşı olmamış!
Memlekette aşı mı yok?
Yok, varsa aşı karşıtları etkili olmuş olacak ki, 30 milyon insan aşıdan uzak tutulmuş...
Peki, ne olacak şimdi? 55 milyon insanın hakkı 30 milyon insanda mı kalacak?
Son olarak Kırklareli, Burdur, Eskişehir Edirne, Osmaniye, Ordu, Amasya, Tekirdağ, Çanakkale, İzmir ve Balıkesirli vatandaşları kutlamak istiyorum.
Çünkü bu kentlerde aşılanma oranları yüzde 80!
Maalesef Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hiçbir aslı olmayan, bilimsel olarak kanıtlanmamış dedikodular yüzünden aşılamalar çok düşük...
GDO'lu ürünlerle beslenen insanların aşı ile kısırlaşacağına inanmasına bir türlü alışamıyorum.
Olsun! Benim hala umudum var.
