Beşiktaş, Süper Lig'in 11. haftasında Alanyaspor'a konuk oldu. Mücadele, Akdeniz temsilcisinin 2-0'lık galibiyetiyle sona erdi.
Alanyaspor'un ilk golü 14. dakikada Efecan Karaca'nın asistinde Babacar'dan gelirken, 90+4'te de Diedhiou ile 2. gol geldi.
Bu mağlubiyetle beraber, Beşiktaş son 3 maçını da kaybetmiş oldu.
Galatasaray galibiyetinin ardından bu çöküş açıklanabilir değil.
Ancak Sergen hocanın açıklamaları kötü gidişin nedenlerine ışık tutuyor.
Sergen hoca ilk defa bir konuda sorumluluğu üzerine almadı.
Mağlubiyetin sorumlusu olduğunu ancak kötü oyunun, mücadele etmemenin sorumluluğunu üzerine almadı.
Sergen hoca maçtan sonra şunları söyledi:
"Artık böyle basına gelip konuşmak zor gelmeye başladı. Aynı şeyleri söylemek, çeşitli bahaneler üretmek... Camiamızdan sonuçtan dolayı özür diliyoruz. Bundan önceki maçların sorumluluğunu ben alıyorum. Ancak bu maçın sorumluluğunu ben almıyorum. İsteksizlik, çaba göstermemek, kötü mücadele. Bunların sorumluluğunu ben almıyorum. Son gol önemli değil. İkinci gol önemli değil. İlk goller bireysel hatalardan oluyor hep zaten. Hata olmadan gol de olmaz ama bizi üzen durum, daha önceki maçlarda istek, arzu vardı. Çevirebileceğimiz maçlar da oldu. Bu maç kelimelerin tükendiği maç. Biz sağlamız, iyi antrenmanlar yapıyoruz, oyuncuları her türlü desteklemeye çalışıyoruz ama bizim psikolojimiz bozuldu. Buraya gelip konuşmak zor geliyor. Aynı bahaneleri, aynı hikayeleri anlatmak kolay iş değil bizim için de."
*
Burada ortaya şu sonuç çıkıyor; Oyuncu grubu oynamıyor. En azından bir bölümü oynamıyor.
Dün Josef ve sonradan oyuna giren Can dışında mücadele eden yok denecek kadar az.
Atiba ve Larin milli takımlarında oynadıkları için onları bu konuya dahil etmek haksızlık olabilir.
Ancak mesele Sergen hocaya yüklenmekse, ona başka yerlerden yüklenin o da size yanıtını versin.
Beşiktaş takımı elbette başarıları hedefleyen bir camiadır. Ancak başarı için de adam harcamamalıdır. Son yıllarda endüstriyel futbolun kurbanı olmuş beyinlerin 'başarı' hastalığı nedeniyle çok fazla isim kaybettik. Kimisi kendi tercihiydi kimisi değildi. Ama başarıyı sadece günü birlik sonuçlara indirgeyen, Beşiktaş geleneklerinden kopmuş beyinlerle de mücadele edelim.
Sergen hocayı yedirmeyeceğiz elbette...
Çocukluğunda hiç şampiyonluk görmeden armanın peşinde tutkuyla gitmiş bir nesil olarak Ali Rıza Sergen Yalçın'ı bu takıma getiren iradeyiz.
Gelenek nedir bilmeyen, şampiyonluklarda ortaya çıkmış başarı çığırtkanlarına da, şovmen eski başkanlara da taviz vermeyelim.
İlkeden taviz intihardır.
