Kanal İstanbul "devlet projesi" imiş...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan soruşturma sayesinde bunu da öğrenmiş olduk!
Oysa AKP iktidardan gittiği an rafa kalkacak bir projedir Kanal İstanbul. Garantili hastaneler, garantili köprü ve yollar gibi kamunun değil, sermayenin menfaatini gözeten bir uygulamadır...
Buna rağmen "devlet projesi" olduğu da bir gerçektir. "Devletlerin projesi" desek daha doğru olur sanırım.
ABD'nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni devre dışı bırakıp Karadeniz'e açılma rüyasını bu proje süslüyor...
Birçok Arap ülkesinin kraliyet üyeleri ve küresel çıkar grupları bu proje güzergâhında arazi aldılar...
Kanal İstanbul, bir parti olmaktan çıkıp saadet zincirine dönüşen AKP iktidarının kurduğu yanaşma düzenine büyük bir rant aktarmakla kalmayacak sadece...
Daha şimdiden bölgede satılan arsalarla, Türk milletinin mülkü ve istikbali de satılıyor. Ekonomik, ekolojik, siyasi ve askerî riskler içeren ve her geçen gün yoksullaşan Türk milletinin çıkarına olmayan bir proje Türk Devleti'nin projesi olabilir mi?
Tamamen ABD'nin bölgesel hedeflerine ve kimliksiz rant gruplarının menfaatlerine yarayacak bir proje, ancak devletimize bir dayatma projesi olabilir...
Başka devletlerin Türkiye üzerindeki emelleri "yerli ve millî" diye pazarlanıyor, karşı çıkmak devlet projesini engellemeye giriyor...
AKP'nin sırtındaki küresel ihale olan Büyük Ortadoğu Projesi uğruna yapılanlar da, benzer şekilde pazarlanmadı mı?
FETÖ eliyle TSK'ya kurulan kumpaslar için, "bağırsaklar temizleniyor" denildi mesela. Çözüm Süreci, de "kardeşlik senedi" idi. Sırf BOP uğruna, Esad, Esed'e dönüşmedi mi?
Kanal İstanbul ile bir adaya dönüşecek olan İstanbul, Türkiye ve Trakya'dan kopartılıp Uluslararası Finans Merkezi perdesi altında Uluslararası Komisyon'a verilecek...
Dört yanı Uluslararası Su Yolu olan bir adada Uluslararası bir yönetim hedefleniyor...
Dünya Finans Merkezi görünümlü bir tür serbest bölge...
Hatırlatalım; Sevr Antlaşması'na göre de Anadolu paylaşılırken, İstanbul ise uluslararası bir komisyonun yönetimine veriliyordu.
Yani mesele, tamamen Araplar'dan gelecek para, arsa satışı, rant, rezidans, AVM'ler falan değil... Arkası Atlantik'e çıkan bir emperyalist proje!
Peki Erdoğan, Libya ile yapılan ve Mavi Vatan'ı genişleten anlaşmayı nasıl savunuyordu: Akdeniz'de bize dayatılan Sevr'i yırttık, parçaladık...
Akdeniz'de Sevr'i yırtıp, Kanal İstanbul ile Sevr'i hortlatmak da bir devlet projesi mi?
