Kamu hastanelerinde 4/d statüsünde tabi işçiler sağlık çalışanı değil mi?

Kamu hastanelerinde 4/d statüsünde tabi işçiler sağlık çalışanı değil mi?
Ne bitmek biliyor Sağlık Bakanlığına bağlı Kamu Hastanelerinde 4/d statüsünde çalışan işçilerin sorunları ve sıkıntıları, ne de muhatap buluna biliniyor sıkıntıları anlatacak, çözüme kavuşturacak.

Mehmet Akif CENKCİ / İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Uzmanı

Daha öncelerde defalarca belirtmiştim bir gece gelen kadronun uygulamada ve devamında yaşanabilecek muhtemel sıkıntılarını, yaz yaz bitmiyor taşeronda çalışmakta iken kadro alanların almaz olaydık bu kadroyu dedikleri yakarışlarını. 

Yakup Çağlayan’dan bahsetmek istiyorum sizlere bu yazımda. Yakup İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde klinik destek personeli olarak görev yapan onlarca 4/d’ li işçilerden yalnızca biri.

Yakup’un aynı hastanede hemşire olarak görev yapan eşinin tayini Sinop’a  çıktı ve 20 aylık ve 4 aylık yavrularını da alarak Yakup Çağlayan’ı İstanbul’da bırakmak zorunda kalarak, Sinop’a gitti.

4/d statüsünde çalışanların geçici görevlendirme harici tayin ve nakil hakları olmadığından dolayı Yakup yaklaşık 9 aydır eşinden ve evlatlarından ayrı.

Kuruma yapmış olduğu tayin başvuruları reddedilince her ne kadar idari mahkemede yargı yoluna başvursa da uzun yargılama süreci baba ve ailesinin kavuşmasına, sarılmasına engel olmaktadır. İşte tam da bu nokta da artık işten ayrılıp, ailesine kavuşmak tek çare ancak Yakup Çağlayan yaklaşık 6 yıldır çalıştığı hastanede meğerse sağlık çalışanıymış.

İş sözleşmesini haklı nedenle feshetme talebi maalesef Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 54718026 numaralı genelgesine takıldı. Genelgede özetle ‘‘Pandemi süreci kapsamında, bu kararın alınmasını müteakip 3 ay boyunca, kamu ve özel sektöre ait sağlık kurum ve kuruluşlarınca görevli bulunan/çalışmakta olan hiçbir sağlık personelinin ikinci bir duyuruya kadar görevlerinden/işlerinden ayrılmasına izin verilmemesi kararlaştırılmıştır’’ denilmektedir.

Sağlık personeli/çalışanı olması gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmek isteyen ve bu talebini içeren dilekçeyi hastane evrak kayıt birime teslim etmek istemesine rağmen başlarda bu talebi karşılanmamış, daha sonrasında ise dilekçe hakkını kullanmak istemekte ısrarcı olmasıyla hastane yönetimi tenezzül edip dilekçeyi evrak kayıttan geçirip, talebin genelgeye göre uygun olmadığına dair yazı vermiştir. 

Ek ödeme ve döner sermaye ödemeleri konusunda Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanı olarak nitelendirmediği klinik destek personelleri, temizlik personelleri, veri giriş personelleri ve tıbbi sekreterler, özel güvenlik görevlileri işten ayrılma konusunda ise sağlık çalışanı/personeli olarak sıfatlandırılmıştır.

Klinik destek personeli dediğimiz bu arkadaşlar hastane servislerinde ve yoğun bakım ünitelerinde hekim ve hemşirelere yardım eden yardımcı sağlık personeli olarak görev yapan sağlık emekçileridir.

Küresel bir sorun olan Koronavirüs (Covit-19) Pandemisi ülkemizde de ne yazık ki görülmüş ve birçok hastane ise Pandemi Hastanesi olarak Sağlık Bakanlığınca ilan edilmiştir. Ülkece zor bir dönemden geçtiğimiz bu süreçte sağlık çalışanlarının işten ayrılma taleplerinin kabul edilmemesi anlaşılır ve doğru olandır. Ancak hekim ve hemşirelerle aynı riski taşıyan, vatanı ve milleti için görevlerini ifa etmekten hiçbir tereddüt yaşamayan tüm sağlık çalışanlarının döner sermaye ve ek ödemelerden faydalanmasını sağlamak vicdani sorumluluktur. Ailesine kavuşturarak Nakil ve tayini gerçekleştirilerek ailesine kavuşturulup, Korona virüs hastalarına hizmet etmesi sağlanabilir.

4/d statüsünde zor şartlarda görev yapan bu sağlık emekçilerinin asgari ücret ile çalıştığını belki de çoğu kimse bilmiyordur. Ve bu emekçilerin 2019 yılı başından beridir ücretlerinden kesinti yapılmış olup, yüzdelik fark dilimleri de ödenmemektedir.

Hatırlayacaksınızdır, geçtiğimiz haftalarda İstanbul Maltepe’de bulunan Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Korona virüs şüphesiyle karantina altındaki annesini görmek isteyen kişi tarafından güvenlik görevlileri bıçaklı saldırıya uğramış ve görevliler ağır yaralanmıştı.

Şimdi sormak isterim asgari ücretle çalışan bu güvenlik görevlileri ek ödeme, döner sermaye ve performans ödemesi hak etmiyorlar mı?

Hastalarla görevleri icabı yakın temasta olan, endişe ve korku içerisinde dahi olsa Türk Milleti için görev yapmaktan çekinmeyen klinik destek elemanları da mı hak etmiyorlar?

Bu arkadaşlar alkışı da hak ediyorlar, en önemlisi alın terlerinin karşılığını da almayı hak ediyorlar.

Bizlere düşen tüm sağlık çalışanlarına bugün değil her zaman gereken saygı ve kolaylığı göstermek, devleti yönetenlerin ise emeklerinin karşılığını vermektir.

Ekonomik ve sosyal yönden refah içerisinde olan sağlık çalışanlarının vereceği hizmet elbette ki daha verimli olacaktır, bu insanlara Türk Milleti ve Devleti olarak bu güveni vermek zorundayız. 

1-1.jpg1-2.jpg2-1.jpg2-2-001.jpg

koruyucu-kiyafetle-yakup-caglayan.jpg

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar