Sabahın erken saatleri sayılacak bir vakitteyiz. Otobüs durağında yaklaşık 10 kişiyiz, hepimiz de erkeğiz. Bir de babasının elini tutmuş, daha sonra yaşının 2,5 olduğunu öğrendiğim bir ufaklık var.
Gelen otobüse binecekler bindi. Kalanlar olarak beklemeye devam ediyorduk ki, bir içim su denecek güzellikte bir kadın geldi durağa. Tanımıyordum, duraktaki diğer bekleyenler de tanımıyordu ama kadın hepimize çok samimi, iç ısıtan bir gülücük attı ve karşımıza geçip "Kaç gösteriyorum" dedi.
Lise talebesi olduğunu üzerindeki formadan anladığım genç "En fazla 17" dedi. Kadın şenlikle şuhluk arası bir kahkaha attı ve "Sen geleceğin Kazanova adayısın" dedi. Genç de bir saniye beklemeden "Kazan Ovası'nda oturuyorum zaten" dedi.
Orta yaşlı bir bey "Bu soğuk havada içimizi ısıtacak kadar sıcak bir yaştasınız" diye atıldı. Kadın "Teşekkür ederim, sizden önce kimse bana bunu dememişti. İnanır mısınız, benim ateşim az önce yazılı belgelere işlendi" dedi.
2,5 yaşındaki o ufaklık da "Biy, biy" dedi. Kadın ufaklığın yanağını severken, babası "Hanımefendi, oğlum hep kendinden küçük bayanlardan hoşlanır. Kendisi 2,5 yaşında ve çok samimi olarak ifade ediyorum ki annesine sizin kadar şirin yaklaşmadı şimdiye dek. Keşke annesi olsaydınız. Oğlum gibi ben de bunu isterdim ve hatta istiyorum, şimdi istiyorum" dedi. Kadın verilen mesajı almış şekilde "Oğlunuzun annesine çekmediği belli oluyor" dedi.
Durakta bekleyenlerin en yaşlısı olan amca "Siz afet-i devransınız, yaşları unutturacak kadar genç ve takvim yapraklarını savuracak kadar safsınız" dedi. Kadın "Tecrübelerinizi konuşturmayı çok güzel beceriyorsunuz" dedi. Amca "Bu yaşıma rağmen halen becerikliliğimden bir şey kaybetmemek en büyük kazancım hanımefendi" dedi.
İş kıyafeti ile durakta bekleyen emekçi kardeşimiz "Belediye bünyesinde temizlik personeliyim. Sizi bulacağımı bilsem koca koca çöp dağlarını tek başıma temizletecek kadar genç bir yaştasınız bence" dedi. Kadın iltifattan memnun bir şekilde "Şu tertemiz cümleniz tüm kirleri temizledi" dedi.
"Ben bir iş insanıyım. Özel aracımı bekliyorum. İsterseniz yaş konusunu arabamda holdingime doğru giderken konuşalım" dedi duraktaki en zengin görünümlü adam. Kadın da "Arabanız kilometrede ne yakıyor?" diye sordu, hiçbirimiz ne amaçla sorduğunu anlamasak da…
Ben de "Çok genç gösteriyorsunuz. O kadar genç ki gençlik bile yanınızda yaşlı kalır" dedim. Kadın "Kafanızda saç yok ama ağzınız laf yapmaya devam ediyor" dedi.
Hepimiz kadının ağzına bakıp, şartlanmış gibi "Kaç yaşındasınız?" dedik.
Kadın da "Gösteriyorum" dedi, bizdeki heyecan tepe noktasındaydı. Çantasından son gelen ve 697 lira olan elektrik faturasını gösterdi. "Ben size kaç gösteriyorum derken, kaçın göstereceğim anlamında dedim ama hiçbiriniz kaçmadınız. Ödeyin bakalım faturamı" dedi.
Lise talebesi "Eğitim şart!" diye çığlık atarak, orta yaşlı olan "Azmak bana göre değil!" diyerek, baba ağlamaya başlayan bebeğini kucağına alıp "Affet bizi karıcığım!" diye bağırarak, emekçi kardeş "Temizlik imandan gelir" diye slogan atarak, iş insanı da "İflas ettim, iflas" diye ağlayarak uzaklaştı duraktan. Amcayı da en son Kelime-i Şehadet getirirken hatırlıyorum.
Not: Gözümü açtığımda Acil'de 2. ünite serumu alıyordum. Toplu taşımadan soğudum yeminle!
