İYİ Partili Kabukcuoğlu ülkemizdeki babaların sorunlarına tercüman oldu

İYİ Partili Kabukcuoğlu ülkemizdeki babaların sorunlarına tercüman oldu
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu, geride bıraktığımız hafta kutlanan Babalar Günü üzerinden ülkemizin ekonomik sorunlarına göndermede bulundu ve ailelerini geçindirmek üzere hayat kavgası veren babaların sorunlarını dile getirdi.

İYİ PARTİLİ KABUKCUOĞLU ÜLKEMİZDEKİ BABALARIN SORUNLARINA TERCÜMAN OLDU

Kabukcuoğlu yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

"Geçtiğimiz pazar babalar gününü kutladık. Babalar günü her ne kadar alışverişi artırmak amacıyla maddi dünyanın ortaya koyduğu bir gün ise de bizi ilgilendiren tarafı, babalarımızı, babaları anmak, onların fedakarlıklarını saygıyla yâd etmektir. 

Babalar belli bir sorumluluğa sahip insanlardır. Onların bu sorumluluklarını yerine getirebilmeleri için, ortamda yararlanabilecekleri imkanlar, fırsatlar olmalıdır. Bizim beklediğimiz, babalarımızdan beklediğimiz, ya da babaların yapacakları haliyle bir sihirbazlık değildir. Onlar ülkenin imkânlarını kullanaraktan, kendi gayretlerini ortaya koyup evlatlarına, ailelerine, yuvalarına ihtiyacı olan şeyleri getirirler. Babaların, bu sorumluluklarını yerlerine getirecek fırsatları ülke ona veriyor mu? Şöyle bir değerlendirelim ve babalarımız babalık rollerini tam yerine getirebilmek için nelere sahipler gözden geçirelim. 20 yıl önceki babalık mı kolay şimdiki babalık mı kolay? Karar vermek için sizleri şöyle bir zaman içerisinde dolaşmaya davet ediyorum.

Toplumu yüzde 20’lik 5 katmana ayırmak, harcamaların tabiatını daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. İlk yüzde 20’lik grup dışındaki katmanların harcamaları birbirine çok benzerdir. Bir baba 2003 yılında çocuğuna pantolonu 20 TL’ye alırken 2022 de, 7 misli artışla 140 TL’ye, gömleği 12 TL’ye alırken, 9 misli artışla 107 TL’ye, eşofmanı ise 16 TL’ye alırken, 5.5 misli artışla 90 TL’ye almak zorunda kalmıştır. Oysa kişi başına gayrisafi milli hasıla 2002’de 3.688 dolar iken, 2022’de 8597 dolara yükselmiştir. Kişi başına milli gelir sadece 2.5 kat artmıştır. Yine bu dönemde asgari ücret, dolar bazında, sadece 1.6 kez artış gösterdi. 2002’den 2019’a kadar gıda harcamalarında 6, giyimde 6.4, izafi kirada ise 7.8 artış olmuştur. 2003-2022 yılları arasında ise bebek bezi 5.7 kat, bebek maması ise 4.4 kat pahalandı.  

"SON 6 YILDA ÜCRETLİLER YÜZDE 30 FAKİRLEŞTİ"

Peki babalar çocuklarının eğitim giderlerini karşılayabiliyorlar mı? 2003’den 2022’ye yazım-çizim kağıtları 256 kat, çocuk kitapları 8.7 kat, özel ilkokul ücretleri 10.8 kat, özel lise ücretleri 9.5 kat artmıştır. 

Babalar daha doğrusu aileler, bu kadar masraf edince sonuç ne oluyor? Çocukların okudukları okullarımızın dünyadaki durumu nasıl değişmiştir? Örneğin 15 yaşındaki çocuklarımızın yarışa girdiği, OECD ülkesi çocuklarının bilgi derecesini gösteren PISA sınavlarında durum nedir? 2003 yılında bizim çocuklarımız PISA sıralamasında 35. sırada iken 2018 yılında maalesef 40. sıraya düşmüşler. Böylesine bizi dünyanın kıskandığını hükümet ilan ederken, 15 yaşındaki çocuklarımız maalesef daha az başarılıdırlar.

Peki yüksek öğrenimde durumumuz nedir? Üniversitelerimiz dünya sıralamasına girebiliyor mu? 2002 yılında Times HigherEducationRanking''e göre ilk 300''de bizde 6 üniversite vardı. Oysa 2022 yılında THE Ranking''e göre sadece 1 üniversite var.

Babaların 2002''den 2022''ye kadar kazançları dolar olarak 1.6 kez artmışken, masrafların hepsi katbekat artmıştır. Ülkemizin gelir dağılımında alt katmanların milli gelirden aldığı pay nedir? Aylık maaşların yüzde 60 kadarını asgari ücretlilerin teşkil ettiğini düşünürsek, ücretliler 2016 yılında ülke gelirinin yüzde 33 pay alırken, bu pay 2022 yılında yüzde 24''e düşmüştür. Yani son 6 yılda ücretliler yüzde 30 fakirleştiler. 

Son aylarda dar gelirlilerin satın aldığı temel ürünler yüzde 90 yükseldi. Günümüzde baba olmak, aile reisi olmak, çok meşakkatlidir. Bize benzeyen devletler 20 yılda gelirlerini 3-4-5-8 kat artırmışken biz ancak 2.5 kat artırabildik. Genel Başkanımız Sn. Meral Akşener’in söylediği gibi Türkiye fakir değil, fakir olduğuna inandırılan bir ülkedir. 

Yoksulluk her şeyi etkiledi. 2002’de ülkemizde doğurganlık hızı2.38 iken, 2021’de 1.7’ye düşmüştür. Nüfus artışımız hızla düşmektedir.  Bu gidişle ülkemizde bırakın babaların ailelerini geçindirmeyi, Türkiye baba bulamayacaktır. Mevcut hükümet çocuklarımızı nasipsiz bir hale getirmiştir. Vatandaşlarımızı ülkemize küstürmekte adeta devletle arasındaki bağı koparmaya uğraşmaktadır. 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar