Meral Akşener'den Erdoğan'a: Beğenmediğin o Cumhuriyet, bir medeniyet öyküsüdür

Meral Akşener'den Erdoğan'a: Beğenmediğin o Cumhuriyet, bir medeniyet öyküsüdür
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversite açılışında yaptığı konuşmaya tepki gösteren Meral Akşener, "Beğenmediğin o Cumhuriyet, bir medeniyet öyküsüdür" ifadesini kullandı.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üniversite açılışında yaptığı konuşmaya tepki gösteren Meral Akşener, "Beğenmediğin o Cumhuriyet, bir medeniyet öyküsüdür" ifadesini kullandı.

Akşener'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

"AZERBAYCAN VAR OLSUN"

O, artık bir melek. Büz o yüzü daha önce Hocalı’da görmüştük. Biz yine kendi yaramızla, kendi derdimiz ile, kendi acımızla baş başayız. 

Yalancılar, zalimler vicdansızlar duysun diye söylüyoruz ki, Tanrı Türk’e yar olsun, Azerbaycan var olsun. Ermenistan’a silah veren Rusya’nın ateşkes masası kurmasından daha saçma bir şey olamaz. Sayın Erdoğan’ın dediği gibi Minsk üçlüsü Ermenistan’a destek veriyor. Bu konu, parti kongrelerinde konuşmakla geçiştirilecek bir konu değildir. 

"OYNAMADIKLARI DEĞER KALMADI" 

Kurulacak masalarda Türkiye’nin Azerbaycan'ın yanında yer almak zorundadır. Türkiye, güçlü ve sağlam durmak zorundadır. Ancak bu iktidarda bunu gerçekleştirecek bir vizyonu yok. Şahsi ikballerini korumak için her şeyi mübah görmek için, oynamadıkları hiçbir değer kalmadı. 

Anayasayı korumakla görevli Anayasa Mahkemesi sistemli bir şekilde tartışmaya açıldı. İçişleri Bakanı sataştı, küçük ortak koroya katıldı, Erdoğan’da her zaman yapığı gibi Meclis adım atarsa biz de gereğini yaparız dedi. 

"AYM YERİNE TABLETSİZ ÖĞRENCİLERİ TARTIŞALIM"

Anayasa Mahkemeleri medeni dünyada demokrasilerin vazgeçilmez kurumlarıdır. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Türkiye’nin temel taşlarıyla oynamaktan vazgeçin. Biliyoruz çekilmeyecekler ama biz iktidar olunca o eller çekilecek. Anayasa Mahkemesi’ni tartışacağımıza gelin halktan saklanan kovid 19 verilerini tartışalım, şiddet gören, öldürülen kadınlarımızı; tacize çocuklarımızı tartışalım. 8 liraya yükselen doları, işsiz gençleri tartışalım. 

83 milyon vatandaşımızın yeniden nasıl adalete güveneceğini tartışalım. Ama siz bunları tartışmak istemezsiniz. Sizin derdiniz memleketin sorunlarıyla uğraşmak istemezsiniz. Sizi mutsuz eden Anayasa Mahkemesi değil hukukun ve adaletin kendisidir. 

Yiğit olun, dürüst olun deyin ki ben tek adam düzeni istiyorum hukuk yok adalet yok. Çadır düzenini tartışalım. Arkadan dolanmayı birilerini kullanmayı bırakın. Bir yandan burası kabile düzeni yok diyeceksiniz, diğer yandan küçük ortağınıza Anayasa Mahkemesi’ni istemezük dedirteceksiniz. 

Devlet yönetenler siyasette, yargıda, ekonomide adil olmalıdır. Aksi halde milletin hakkını çiğnetirsiniz. TMSF, 1 milyon bile ödeyemeyen şirkete 1 milyar 324 milyon liralık işi ihalesiz veriyor. 

Sonra ne oluyor? Çapının çok üzerindeki firma işi yapamıyor. Bu firmanın ceza ödemesini beklersiniz ama çok beklersiniz. Bu firma devletin hazinesinden 45 milyon lira tazminat alıyor. Ekmek bulamayan vatandaşa askıda ekmeği bile düzgün yapamıyorlar. Hem ekonomi uçuyor deyip hem aksıda ekmek kampanyası başlatıyorsanız birileri yalan söylüyor demektir. 

"HAYALLER DOĞALGAZLA ZENGİN OLMUŞ TÜRKİYE, GERÇEKLER ASKIDA EMEK KAMPANYASI" 

Artık yalanlar dikiş tutmuyor. Biliyorsunuz sayın Erdoğan hep sıkıştığında yalanlarını saklar. Geminin güvertesine çıkıp 85 milyar metreküplük yeni doğalgazı açıkladı. Biz 1 metreküplük gazı bile sevinçle karşılarız ama sıktı be kardeşim. Bir yandan gaz bulduk diye caka satıyorsunuz, diğer yandan vatandaşın kullandığı gaza zam yapıyorsunuz. 

Türkiye'nin gençler için plan ve programa ihtiyacı var. Ama bunları umursamayan iktidar kaynaklarını eşe dosta saçmaya devam ediyorum. Geçtiğimiz cumartesi 2021 yılı bütçesi Meclis’e sunuldu. Bu bütçe milletten en kopuk bütçe. Bu bütçede işsizin, emeklinin feryadına çare yok. 

Uzaktan eğitim en çok dar gelirli ailelerimizin evlatlarını vurdu. Bir yanda her türlü teknolojik imkanları olan ailelerin çocukları, diğer yanda hiçbir imkanı olmayan ailelerin çocukları. Ey sayın Erdoğan, bu cumhuriyet olmasaydı sen de o sarayda sefa süremezdin. 

Öğrenme uçurumu daha da derinleşti. Bir zamanlar meşhur FATİH projesi vardı. Milyarlarca lira çöpe atıldı. FATİH projesinden geriye çekmecelerde çürüyen tabletler ve ceplerini dolduran yandaşlar kaldı. Varlık içinde yaşayıp yokluğu görmeyenler unutmayın ki bu vurdumduymazlıkla bir neslin geleceğini karartıyorsunuz. Olan yine dar gelirli vatandaşa, aziz öğretmenlere oldu. 

İyi bir eğitimin anahtarı işini iyi yapmış kutsal öğretmenlerdir. AKP, öğretmenlere 3600 ek gösterge sözü verdi ama yerine getirmedi. El üstünde tutmaları gerekirken inatla mağdur edilen öğretmenler var. 

"KENDİNE GEL SAYIN ERDOĞAN"

Değerli milletvekilleri; Sayın Erdoğan’ın sıkıştığı anlardaki bir başka alışkanlığı da, Cumhuriyet’e ve kurucu değerlerimize saldırmaktır. 

Cumartesi günkü müjde yetmemiş olacak ki;  Kendisi dün de, bir üniversite açılışında yaptığı konuşmada, Makamını ve sahip olduğu her şeyi borçlu olduğu Cumhuriyetimize, laf etmeden duramadı. 

Eğitim sisteminden bahsederken dedi ki; "En çarpığından batı taklitçiliği Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır." 

Neymiş; Cumhuriyet, bu çarpık batıcı anlayışı, faşist yöntemlerle dayatmış… Kendine gel Sayın Erdoğan!

Beğenmediğin o Cumhuriyet, dünyanın alkışladığı bir kalkınma hamlesi, bir medeniyet öyküsüdür. Elbette eksikleri vardır, ama böyle bir tarifi hak edecek kadar basit bir iş değildir.  

Hele; Cumhuriyet’in eğitim hamlesine söz söylemek, senin gibi, 18 yıllık iktidarı boyunca, bakan üstüne bakan atayıp, defalarca eğitim sistemiyle oynamasına rağmen, hala bir yol bulamayan birinin, haddi de değildir, hakkı da değildir. 

Kalkmış, yıkılmış bir ülkeden, Türkiye Cumhuriyeti’ni doğurmuş iradeye saygısızlık ediyorsun. Ayıptır ayıp! 

Aziz milletim; Cumhuriyetin eğitim anlayışına laf ederken, oturup hiç düşünmüyorlar, “Biz ne yaptık, neyi yapamadık?” demiyorlar. Apartmanlarda üniversiteler açtırmayı, büyük eğitim hamlesi diye pazarlayan bir zihniyetin, Covid-19 sürecindeki performansı bu muhasebenin yapılmadığının en büyük göstergesi. 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar