İYİ Parti farkındalık yaratmak adına etkinlik düzenledi

İYİ Parti farkındalık yaratmak adına etkinlik düzenledi
Özel Ataköy Hastanesi ve Özel Aile Hastanesi'nin katkılarıyla gerçekleştirilen, erken tanının önemine ve Türkiye'nin meme kanseri tablosuna değinilen etkinlikte konuşmacı olarak Meme Cerrahisi Uzmanı Sn. Osman Cem Yılmaz yer aldı.

GÜNBOYU YUSUF KAAN ALBAY

İYİ Parti İstanbul İl yönetiminden ve diğer partilerden de misafirlerin katıldığı etkinlikte, genel olarak erken tanının önemine, kadınların düzenli olarak kontrol yaptırması gerektiğine, Türkiye'nin birçok ülkeye nazaran meme kanseri konusunda iyi durumda olduğuna, bunun nedeninin Atatürk döneminde temelleri atılan sağlık sistemimiz olduğuna değinildi.

Aile hastanesi Memeroloji Uzmanı Osman Cem Yılmaz katılımcılara yönelik yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Hepiniz hoşgeldiniz. Bu konu sohbet şeklinde geçsin istiyorum. Belki biraz tatsız olabilecek konular. Ama aranızda şuan sizler farkında bile değilsiniz ve bu süreçten geçip tedavi almış benim kıymetli ailemin parçaları var. Onlar toplumun normal bireyleri.

toplanti-1.jpg

Belki yıllar önce böyle bir toplantıya katılmış ve bir meslektaşım onları bilgilendirmiştir. O bilgilendirmeden sonra bir şeylerin farkına varıp yol aldılar.

Meme kanseri dendiği zaman aklınıza öyle ölümcül vahşi gidecek kötü gidecek bir sendrom canlanmasın. Ama elbette önlemlerini almazsak, doğru zamanda doğru işleri yapmazsak sonuçları çok olumsuz olabilecek bir hastalık olabilir.

Bununla ilgili bu sabah sağolsun Meral Karadağ kardeşim bizi davet etti. Televizyonda halkı bilgilendirme fırsatımız oldu. Bugünü bilgilendirmeye ayırdım. Her platformda kadınları bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bu fırsatı verdiği için İYİ Parti İlçe örgütüne teşekkürlerimi iletiyorum. Onlarda görüyorum ben bir iyilik hareketi, iyilik hareketinizin yolu açık olsun. İnşallah toplumumuza faydalı güzel işler yaparsınız. Ben Meral Akşener’i de çok severim açıkçası, o kendisi bilmez ama ben Süleyman Demirel’in burslu öğrencisiydim.

toplanti-2.jpg

Ankara’da Yükseliş Koleji onların kolejiydi. O dönemde de siyaset içinde değildik. Hiçbir zaman da olamadım. Ben beceremem siyaseti. Zor bir iştir, ama birilerinin yapması gerekiyor. Mücadele edebilmek için birilerinin siyasette olması gerekiyor. Ben bilim tarafındaydım.

Ama o süreçte ben Süleyman Bey’in Allah rahmet etsin. Toprağı nurlarla dolsun. Çok kıymetliydi. Değişik biriydi. Vizyonu da farklı bir adamdı. Ondan çok şey öğrenmiştim. Bir defa onunla yıllar önce bir karşılaşmamız olmuştu. Kaderde onun resminin önünde bir şey anlatmakta varmış...

Bugün sizlere bazı hikayeler anlatacağım ama bunlar gerçek hayat hikayeleri.

Sizlerin dediği gibi bazılarının gördüğü yaşadığı hikayeleri.
Benim çok kıymetli projelerimde yol arkadaşlarım, çok sevdiğim sanatçı arkadaşlarım var. Başta Mert Fırat olmak üzere...

toplanti-3.jpg

Ellerini On hareketi yapıyorlar biliyor musunuz. Her ayın on’u 10 dakika deniyor, Bu konuyu size en sonunda anlatacağım.

Bazı dizilerde dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum ama böyle bir çok dizide bir kadına meme kanseri teşhisi konuyor. Onun sebebi benim, çünkü o senaryoyu yazan Türkiye’deki önde gelen 2 yazar benim çok kıymetli hastalarım, dostlarım, ailemin bir parçası oldular. Bu hastalık yüzünden onlarla tanıştım. O yüzden onlara da farkındalık için, Her dizinin hemen hemen bir yerinde mutlaka birisi meme kanseri oluyor.

Bana kanserojen deniyor. Yok dedim kanserojenle ilgisi yok, ben toplumu bilinçlendirmek için hangi alanda fırsat varsa, Bu siyasi parti olur, örgüt olur, gazete olur, televizyon olur her alanda varım. Çünkü ben bu hastalığın olumsuz sonuçlarını biliyorum.

Görmüş olduğunuz fotoğrafları çeken Allah rahmet eylesin çok kıymetli bir dostum. Fotoğraf sanatçısı Aykut Cömert çekmişti. Aykut’la biz tanıştığımızda bundan yıllar önce bu projeleri başlattığımızda Aykut bana söylememişti ama ‘malign mekanım’ yani berhemden kaynaklanan bir kanser hastasıydı ve oldukça ileri bir evrede yakalandığı için kendisini kaybettik. 

toplanti-4.jpg

Kendisi rahmetli olmadan önce ziyaret ettiğimde Şöyle bir şey söylemişti çok zarif ve naif bir insandı. Bana ‘Cem hayatta hiç pişmanlık duymadan keyifle yaptığım projelerden bir tanesi senin projelerinde. Çünkü ben iki liralık güneşten korunmak için alınması gereken kremi kullanmadığım için kimse bana anlatmadığı için bu hastalığa yakalandım.’ demişti. 
'Ben' dedi 'iki liralık bir krem yüzünden bu haldeyim.'
O yüzden onu rahmetle minnetle anıyorum. Onun da vasiyeti üzerine bu toplantıları yapıyorum. Nereden çağırsalar koşa koşa gidip toplantılara katılıyorum ve anlatıyorum. Çünkü ben de birikmiş İstanbul'da sadece yaklaşık 12 bin tane yaşanmış hikaye var.

Aslında ben Almanya'da öğretim üyesiyim. Türkiye’de şimdilik Suadiye’deki merkezimize geçtik. Karşıda Anadolu yakasında merkez açtık. 12 bin meme kanserli kadının takibini yapıyorum. Her birinin eksiği ihtiyacı tasası üzerime vazife bilmişim. O hikayelerin hepsi birikti. Ve o hikayelerin altında sonrasında kötü şeyler olmasın diye sizleri bilinçlendirmek amacıyla buradayım.

Hikayem de başlayayım, Farkındalık ile ilgili en can alıcı olanlardan bir tanesi Meslektaşım Dr. Jerri Nielsen...


Onu telefonundan araştırmak isteyen olursa Jerri Nielsen diye yazabilirler Türkçeye çevrilmiş kitabını da bulursunuz ve kendisiyle ilgili çekilmiş filmini bulursunuz.

toplanti-5.jpg

Dünyada kendi kendine meme kanseri teşhisi koyup, Kendi kendine ameliyat edip Kemoterapi veren dünya tarihindeki ilk kadın.

Güney kutbunda kaldığı dönemler yanındakiler hep yardımcı tek doktor kendisi. Oradaki insanların sağlığından sorumlu olan doktor. Ve altı ay boyunca orada kış olduğunda Ne uçak inebiliyor ne helikopter inebiliyor, Dünyayla irtibatı kesinlikle yok Jerri Nielsen topluma bir vasiyeti var. Şöyle bir şey söylemişti. 

‘Sizler bizim mesajlarımız olarak topluma şu mesajı vermelisiniz. Bir kadın isterse mamografi cihazı olsun ya da olmasın, Yanındaki imkanlar ne kadar kısıtlı olursa olsun. Bir kadın doğum yapabilen analık vasfına sahip olan bir varlık. Kendisinin de hastalıktan bir şekilde kurtarabilir. Ama bunu bir kadın isterse olur.’

Allah rahmet eylesin çok uzun yıllar yaşadı Ve sağlıklı yaşadı filmi izlemenizi tavsiye ederim. Kendi kendini nasıl ameliyat ettiğini orada görürsünüz Çok da başı görüntüler değil korkmayın ama Jerri Nielsen’in verdiği bu mesaj bizim için önemli. Çünkü biz bilim insan olarak şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz. 

Bahçelievler’de kaç tane hastane var bilen var mı?  Bahçelievler nüfusuna hizmet veren minimum 12, 13  tane mamografi cihazı var. Pandemi öncesi 2019 yılında ortalama mamografi cihazı giren günlük dört kişi.
Yani Bahçelievler gibi güzide İstanbul’un en gelişmiş bölgelerinden biri Avrupa yakasında hem varlıklı, sizler gibi kültürü yüksek insanlar, Güzide hanımefendi ve beyfendilerin yaşadığı İlçede kadınlar bu cihaza İlgi duymuyorlar bizim en büyük sorunumuz da bu. 

toplanti-6.jpg

Kadının bir şikayeti varsa mamografiye tercih ediyor. Sağlık Bakanlığının ketemleri var.  Kanser erken teşhis ve eğitim merkezleri .

Ketem’lerde de kullanım oranına baktığınız da tabi ki Pandemi dolayısıyla işler biraz gevşek ve daha çok covidle ilgili taramalar yapıyorlar.  Ama Pandemi öncesinde rakamlara baktığımızda da, Mamografi ile ilgili kadınlarımızı iteklemek gerekiyor. 

toplanti-7.jpgtoplanti-8.jpgtoplanti-9.jpgtoplanti-10.jpg

toplanti-12.jpgtoplanti-13.jpgtopmanti-11.jpg

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar