"Değerli mineralleri kum satar gibi satıyoruz"
Türkiye’deki cari açığı tek başına kapatabilecek potansiyeldeki bu değerli minerallerin günü kurtarma pahasına ucuz fiyatla satıldığını belirten İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, “Türkiye’nin elinde bor ve toryum gibi önemli mineraller var. Biz bu mineralleri katma değer üretmeden kum gibi, taş gibi satıyoruz. Mineralleri sattığımız ülkeler katma değer ekleyerek bizim sattığımız bor ve toryumu bize 2 bin kat yüksek fiyattan geri satıyor. Bilim insanlarının önünü açarak, sabrederek biz bunu Türkiye içerisinde yapabilmeliyiz. Hükümet şu an günü kurtarma derdinde olduğu için, Türkiye ile ilgili uzun vadeli projeler görmezden geliyor. Bor ve toryum şu anki tüm cari açığımızı cari fazlaya dönüştürecek kadar büyük mali bir potansiyeli var. Yeter ki bu teknolojinin nasıl kullanılabileceğini öğrenelim, bunun üzerine sabırlı bir şekilde gidelim bilim insanlarımıza destek verelim” diye konuştu.
"ELEKTRİKTE YÜZDE 25'LİK BİR KAYIP"
Ülkedeki güneş enerjisi potansiyelinin yeteri kadar kullanılmadığını kaydeden Öztürk “Ürettiğimiz elektriğin 3’te 1’ini oluşturan hidroelektrik santralleri kuraklık ve iklim krizi sebebiyle ürettiğimiz elektrikte yüzde 25’lik bir kayıp yaşadık. Kuzey Avrupa ya da Almanya’dan fazla güneş potansiyelimiz olmasına rağmen onlar kadar yenilenebilir enerji kullanmıyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisinde kurulu güç üzerinden değil ürettiği güç üzerinden değerlendirilmesi gerekiyor çünkü devamlılığı olan enerjiler değil. 365 gün enerji üretebileceğiniz kaynaklar değil. Güneş enerjisi üretiminin önemini topluma yeteri kadar anlatılamadı. Bu sebeplerden dolayı Türkiye’yi büyük bir enerji krizi bekliyor. Bize en büyük yansımasını dışarıdan almak zorunda olduğumuz doğal gaz ve petrolde göreceğiz. Doğal gaz ve petrolü dışarıdan aldığımızda ihracatımızın büyük bir kısmını enerji yutuyor ve cari açığımızın daha da artmasına sebep oluyor."
'BULUNAN DOĞALGAZI ÇIKARACAK GÜÇ YOK'
Akdeniz’de doğal gaz arama faaliyetlerinin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk “Türkiye’nin jeopolitik konumu itibarıyla çoğu doğal gaz boru hattı ülkemizden geçiyor. Biz de bu hatlardan kira bedeli alabiliyoruz. Tüm dünyada enerji alanındaki anlaşmalar uzun solukludur ama 2021 ve 2022 yılında bizim uzun soluklu anlaşmalarımızın çoğu bitti. BOTAŞ yeni sözleşmeleri de ya yapamadı ya da SWAP piyasasında denge oluşmadığı için çok yüksek rakamlara aldık. Bunu bürokrasiye veya şu anki hükümete sorulduğunda “Türkiye’de 2023’te zaten konutlara yetecek kadar kendi doğal gazımızı çıkaracağız. Bu yüzden anlaşmaları yapmadık” şeklinde cevaplayacaklardır. Karadeniz’de bulunan doğal gazı Türkiye’nin tek başına çıkarabilecek bir mali gücü şu an için neredeyse yok. Muhtemelen uluslararası büyük şirketler üzerinden bu çalışmalar yapılıyor.
"GERÇEKÇİ RAKAMLAR KONUŞMAK GEREKİR"
Doğal gazın yer altından çıkarılıp evlerde kullanılabilecek altyapının oluşturulması kolay bir iş değil. Sabredelim ama rakamlarla bunu siyaset için kullanmasınlar. Her seçim döneminde ya Trakya’da petrol bulduk ya Karadeniz’de doğal gaz bulduk. Akdeniz’de de arama yapıyoruz ama her nedense 6 aydır bakımda olan bir arama kurtarma gemimiz var. Uluslararası şirketlerin ve ülkelerin baskısıyla beraber biz aramaları durdurduk. Arama yapmak kesinlikle gerekiyor. Rezerv bulduğunuzda gerçekçi rakamlarla konuşulması lazım. Türkiye’nin menfaatine bir durum olduğunda biz onların yanındayız, fakat bunu siyasi malzeme yapmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.
"ZAM YAPIP, ÜRETİCİDEN İNDİRİM BEKLİYORSUNUZ"
Elektrik ve doğal gaza yapılan zamların üretim maliyetlerini arttıracağını ifade eden Öztürk “Elektrikte %50 ila %125 arasında değişen zam yaptılar fakat AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu bunu açıklarken bir zam yapılmadığını aksine devlet tarafından suspanse edilen miktarın azaltıldığını söyledi. TRT payı kaldırılmasını uzun süre söyledik yapmamalarına rağmen son dönemde kaldırdıklarında büyük bir zam yapacakları için kaldırıldığını söylemiştik. Kullandığımız elektriğin yüzde 32’sini doğal gaz üzerinden üretebiliyoruz. Biz şu an doğal gazda dışa bağımlıyız. Doğal gaz fiyatlarındaki aşırı yükselişin bir şekilde elektrik fiyatlarına yansıması kaçınılmaz. Doğal gazın bir de sanayi üretimine yansıması var. Bu da üretimde ciddi bir maliyet artışına sebep oluyor. Durum böyleyken siz doları 15 gün bile düşürdüğünüz seviyede tutamazken sanayi üretimindeki doğal gaz fiyatlarına zam yapıp üreticiden indirim bekliyorsunuz” dedi.
"SADECE SICAK PARA ELDE EDEBİLMEK İÇİN..."
TBMM Genel Kurulu’nda, bazı limanların işletme sürelerinin ihalesiz olarak uzatılmasını öngören maddenin sıcak para elde etmek için yapıldığını iddia eden Öztürk “Hepimiz Tarih dersini okurken Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış sebeplerinin ana başlıkları içerisinde kapitülasyonları duyduk. Kapitülasyonlar yabancı ülkelere verilen taviz olarak bizlere derslerde anlatıldı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulurken Kabotaj Bayramı adında bir bayram kutlamaya başladı. Kabotaj Kanunu ile birlikte Türkiye’deki limanların ve yolcu taşımacılığının Türk işletmeciler tarafından işletileceğini duyurdu. Limanları tamamen uluslararası şirketlerin eline geçen bir ülkenin bu şekilde ihracatını arttırmasından ziyade daha bağımlı olması anlamı çıkar. Sadece sıcak para elde edebilmek için ve kuru kontrol altına alabilmek için adı koyulmamış bir sömürgecilik ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Ankara/ Caner Altan
Ekonomist Atilla Yeşilada açıkladı! Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike...
Emeklilere son dakika uyarısı! 1000 TL promosyon imkanı
Negatif kalorili gıda diye bir şey var mı?
Pakistan'da yoğun kar yağışı nedeniyle 21 kişi yaşamını yitirdi!
