Sayın Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, göreve geldikten kısa süre sonra verdiği bir demeçte "Afrika''nın kuzeyinde olmasa da güneyinde, içlerde çok ciddi manada bakir alanlar var" dedi.

Ben Afrika''yı bilmem.

Afrika denince aklıma hep gözümü kapattığımda gördüğüm siyah renk gelir.

Ama endişe buyurmayınız, bu yazımı gözüm açık bir şekilde yazıyorum.

"Ülkemizde toprak mı kalmadı, bakir alan mı yok da Afrika''da tarım yapacaksınız?" diyen cahillere tokat gibi bir cevabım olacak.

"Yok kardeş yok, bizde toprak var ama bakir değil. Bakir olanlar da Afrika''daki gibi ciddi manada değil"

Ve gelelim bunun ispatına.

İspatından ziyade, topraklarımızın bakir olmamasının faillerini açıklayacağım şimdi.

Gördüğünüz yerde hesap sorun, yakalarına yapışın.

İşte ilk fail…

Karıncalar!

Ha bire yuva yaparlar, yuvadan toprak üstüne çıkarlar, oradan topladıklarını tekrar toprağın altındaki yuvalarına taşırlar.

Diğer toprağımızın ırz düşmanı da her türlü böcekler…

Yahu toprak üstü neyinize yetmedi ki altına giriyorsunuz?

Yaşayın işte toprağın üstünde.

Neden korkuyorsunuz?

Açlıktan mı, soğuktan mı?

Biz de açız ama sizin gibi gözümüzü toprağın altına dikmedik.

Velev ki bahaneniz soğuk, be ey salaklar, size de mi fatura geliyor ki korkuyorsunuz soğuktan?

İşte sizin bu "Toprak altı mı daha iyi, üstü mü?" çelişkiniz yüzünden, bu "Yazın toprak üstünde yazlıkta yaşarız, kışın kışlığımıza döneriz" görgüsüzlüğünüz yüzünden, toprağın bir altına bir üstüne gire çıka toprağın bekâretini mahvettiniz.

Siz var ya siz, istisnasız söylüyorum hepiniz, tüm börtü böcek, topunuz toprağın ırz düşmanısınız, hepiniz toprağımızın kaybolan bekâretinden eşit oranda sorumlusunuz.

Son olarak "Ciddi mana" kısmına da vurgu yapmak isterim.

Toprağın bekâretini mahveden bu karınca ve her türlü böceğin kendi aralarında konuşurken gülmelerine sinir oluyorum.

Biraz ciddi olun, ciddi!