Başlığı görünce inanmadınız değil mi?

Siz ülkemizi küçük görmeye alışık olduğunuzdan, bizim aslında ne kadar gıpta edilen bir ülke olduğumuz gerçeğini göremiyorsunuz.

Bakınız, BBC News Türkçe Twitter sayfasında (@bbcturkce) yayınlanan haber aynen şöyle.

İngiltere''nin ilk çeyrek istihdam verileri:

Eleman aranan iş sayısı ilk kez işsiz sayısını geçti

İşsizlik son 50 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Ben bu haberi okur okumaz kahroldum.

"Vay be" dedim "Güneş''in batmadığı imparatorluk olan koskoca İngiltere bu duruma düşecek ülke miydi?" diye içimden geçirdim ve şu an oradaki halk ne yapıyor diye sormak üzere "Thank you" yerine "Ten ku" diyen Muittin''i aradım.

Muittin boş biri değildir. İngiltere''ye hayatı boyunca gitmemiştir ama büyük büyük dedesinin Bakingım Sarayı''nın arsasının asıl sahibi olduğunu anlatan değerli bir kardeşimdir.

Muittin bana "Ah Burak ah, şu an İngiltere çok kötü, halkı ülkemizi kıskandığı için sinir krizleri geçirmekte. Hasta garantili Londra Devlet Hastanesi Acil girişinin önünde sinir kriz geçirenler var. Hastalanan vatandaşlar için üzülüyorum elbet ama bir taraftan da ülkemle gurur duyuyorum.

Saray da çok üzgün, çok sessiz. Saray binasındaki tek hareketlilik arka arkaya gelen ve çift kat yapraklı mendil taşıyan kamyonlar.

Tüm kraliyet ailesi bu haberden sonra salya sümük ağlamaya başlamışlar ve durmak bilmiyormuş" dedi.

Ben "Durum o kadar ciddi yani, nedir aldığın duyumlar?" diye sordum.

"Sevgili Burak, seninle az mı misket oynadık sokaklarda? Sana çok özel bir duyum söyleyeyim ama kimseyle paylaşma lütfen" dedi

"Kraliyet-Türkiye yaşlı başlı insanlarını ucuz ekmek veya yağ sırasında kuyruğa soktu, arabaları tespih tanesi gibi benzincilerin önüne dizdirdi, bizse hâlâ eleman arayan iş ilanlarını kuyruk yapıyoruz. Adamlar nerelere geldi, biz neredeyiz!- diye açıklama yapacakmış" dedi.

Not1: Muittin''e oynadığımız misketler üstüne söz verdiğim için bu bilgiyi sizinle sesli paylaşmadım, yazıyla paylaştım. Kıymetimi bilin.

Not2: O Bakingım Sarayı var ya, o sarayın isim babası da Muittin''in büyük büyük dedesiymiş aslında.

O arsada saray olmadan önce dedesinin küçük bir gecekondusu varmış. Gecekondunun kapısı çalındığında dedesi çocuklarına -Kapı çalıyor, bakın kim?"- dermiş. "Bakın kim?" sorusu zamanla "Bakingım" olmuş.