Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum'un, eski eşi Prenses Haya ile arasındaki vesayet davasının hükümlerinin kamuya açıklanmasına yaptığı itiraz reddedildi. Bu kararla beraber İngiltere Yüksek Mahkemesi, Emir hakkında daha önce aldığı hükmü yayınladı.
Dubai Emiri'nin "mahkemeye karşı açık ve dürüst olmadığı" sonucuna varan hakim, El Maktum'un 2 kızının kaçırılması ve zorla evlendirilmesinden sorumlu olduğuna hükmetti.
KIZLARINI ZORLA DUBAİ'YE GÖTÜREREK HAPSETTİ
Hükme göre, kızlarından Şemse, 2000 yılında ailenin İngiltere'deki mülkünden kaçtı. Ancak daha sonra Emir'in ajanları tarafından yakalanan Şemse, bir sakinleştirici enjekte edilerek esaret altında tutulduğu Dubai'ye zorla geri götürüldü.
Diğer kızı Latife ise 2002 ve 2018 yıllarında başarısızlıkla sonuçlanan 2 kaçma girişiminde bulundu. İlkinden sonra babası tarafından Dubai'de 3 yıl hapsedildi. Deniz yoluyla yaptığı ikinci denemede ise Hindistan açıklarında yakalanarak zorla Dubai'ye götürüldü ve ev hapsine alındı. Hakim, Latife'nin yayınladığı videoda dile getirdiği işkenceye varan ciddi fiziksel istismar iddialarının güvenilir olduğuna da hükmetti.
Kararda, Emir'in "bu 2 genç kadının özgürlüklerinden yoksun bırakıldığı bir rejimi sürdürmeye devam ettiği" değerlendirmesi yapıldı.
EŞİNİ TEHDİT ETTİ, YASTIĞIN ALTINA SİLAH BIRAKTIRDI
Emir'in eşi Prenses Haya'nın önceleri Şemşe ve Latife'nin güvende olduğuna inandığı ancak 2019'da şüphelenmeye başladığı ve endişelerini dile getirdiği ifade edildi.
Bunun üzerine Emir'in ajanları tarafından korkutulduğu, yastığının altına güvenlik mekanizması devre dışı bırakılmış şekilde 2 kez silah yerleştirildiği belirtildi. Prenses Haya'nın ayrıca evinin bahçesine inen bir helikopterle uzak bir çöl hapishanesine götürülmekle tehdit edildiği vurgulandı.
Hakim, "babanın 2018'in sonundan itibaren anneye gözdağı vermeyi ve onu korkutmayı amaçlayan bir şekilde hareket ettiğine ve başkalarını da onun adına böyle yapmaya teşvik ettiğine" karar verdi.
Hüküm, insan hakları savunucuları tarafından memnuniyetle karşılandı.
