Bugün ele alacağım sözcük "İn".

Bu in var ya in, gündemimizin en önemli kısmı oldu.

Döviz fiyatlarının düşmesini istiyorduk ama düşmüyordu.

Çıktı yetkililer ve ne dedi?

"Döviz in" dedi.

Döviz ne oldu? İndi.

Sadece ekonomide mi bu "İn"in sırrı?

Kadına, çocuğa, hayvana şiddetin azalmasını istiyoruz değil milletçe?

Azalıyor muydu peki? Azalmıyordu.

Yine o yetkili ağızlar "Şiddet in" dedi ve şiddet olayları azaldı farkındaysanız.

Şiddete uğrayan kadın haberi yok, erkeğin sertçe severken öldürdüğü kadın haberleri var artık. Çocuğa şiddet de ne mutlu ki "Gelecekte şiddete uğradıklarında kendilerini savunmaları için çocuklara uygulamalı şiddet eğitimi veriliyor"a döndü.

Hayvana şiddet zaten yok denecek kadar azdı ama baktık ki olaylar azdı hemen "Hayvanları tasma esaretinden kurtarmak isteyen sahibi şiddet eğitimi verdi" diye haber yapmaya başladık.

Haaaa, gelelim daha mühim bir konuya.

Teröre.

Teröristler nerede? Dağlarda.

Dağdan ovaya gelmeleri için ne dedi yetkililerimiz?

"Terörist in" dedi.

Teröristler de dağdan indi.

İşte, buna ne diyoruz?

"İn diplomasisi"

İçinizdeki bir kısım muhalefetin bu muhteşem diplomasimize burun kıvırdığını biliyorum. Çoğu da içinden "Ya tutmazsa ne diyeceğiz?" diye alay ediyor.

Dert etmeye gerek yok, onu da çözdüm.

Baktık tutmadı, "Hay bu dövizin", "Hay bu şiddetin", "Hay bu teröristin" deriz.

Not: Bu arada kızı olacak olan bir arkadaşım "Adını ne koyalım?" diye bana sordu.

"Abi, ne koyarsan koy, Tülin adını koyma" dedim ve "Çocuğu her çağırdığında evdeki tüller aşağı iner" diye de açıklamasını yaptım.

Neden bilmiyorum ama şimdi benimle görüşmüyorlar.