1995 yılında, Bosna ve Ruanda gibi bölgelerde süren çatışmaları sona erdirmek için kurulan Brüksel merkezli Uluslararası Kriz Grubu'nun (ICG) Ortadoğu Proje Direktörü Heiko Wimmen, Türkiye'de yeni bir 'çözüm süreci' olması gerektiğini söyledi.
Uluslararası Kriz Grubu, Türkiye'deki 'çözüm süreci'ne 2011 ve 2014'te yayınladığı iki raporla destek vermişti.
RS FM'de yayınlanan "Atilla Güner'le Akşam Postası" programından Uğur Koçbaş'a konuşan Wimmen ile yapılan röportaj şöyle:
- Siz barış süreci sırasında iki kritik rapor yayınlayarak sürece destek vermiştiniz. Şimdi yeni bir sürece ihtiyaç olduğuna dair açıklamalarınızı okuyoruz. Neden şimdi? Buna dair sinyaller mi alıyorsunuz?
Biz dünyada çatışmaların sonlanması için çalışan bir kuruluşuz. Daha önce Türkiye’deki barış sürecine iki tarafla da temaslar kurarak destek verdik. Şimdi de çözümün ancak masada görüşmelerle olabileceğini düşünüyoruz. Bunun için iki tarafla temas halindeyiz. PKK ve YPG ile de konuşuyoruz. Yeni bir süreç başlaması için gönüllü olduklarını söyleyebilirim. Kuzey Suriye sorununu çözmek için de tek yol bu. Mesele ilk hamleyi kimin yapacağında.
- Sizce yeni bir süreç başlamasının şartı ne olacak? PKK silah bırakmadığı sürece Türkiye bu tür bir müzakerenin asla mümkün olmayacağını belirtiyor.
PKK’nın deklare edilmemiş bir eylemsizlik içinde olduğunu biliyoruz. Yeni bir süreç için tam bir ateşkese hazır olduklarını da söyleyebilirim.
- Peki siz Ankara ile de temasta mısınız?
Uluslararası Kriz Grubu çatışmaların her iki tarafıyla da temas halinde olmayı arzu eder. Şanslıyız ki Türkiye için de bu durum geçerli. Evet daha önceki süreçte de temas kurmuştuk. Şimdi de Ankara’dan Türk yetkililerle temastayız.
- Güvenli bölgenin bu sürece nasıl bir etkisi olur?
Güvenli bölge Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden kaynaklanan bazı kaygılarına olumlu etki edebilir. Ancak uzun vadede bu çatışmanın ortadan kalkmasına bir fayda sağlamaz, sadece zaman kazandırır.
