Uzun zamandır gündemde olmayan kaset savaşı tekrar gündeme geldi.

İnsanların özel hayatları kimseyi ilgilendirmez.

Adı üstünde, özel.

Sorun, savunduğu değerlerle yaşayışı arasındaki fark.

Eylem ile söylem arasındaki gözle görülür fark ciddi bir çelişki.

Kasetlerde insanlar erkek erkeğe "Doğal gaz sondaj çalışması nasıl yapılır?" diye konuşuyor olabilirler.

Mevsim yaz, hava da sıcak olunca, bu bilimsel tartışmayı çıplak yapmalarında bir kötü niyet düşünmüyorum.

Kadın kadına da yapılabilir bu sohbetler.

"Mercimek köftesindeki mercimeği fırına vermeden önce kaç kez mıncıklamalıydık?" sorusu kadın dünyasının önemli bir tartışma konusu olabilir.

Bir de kadınlı erkekli ortamlar var.

Oradaki kişilerin çıplaklığı, insanların birbirine farklı gözle bakmalarından değil, "Ayşe soyundu, madem kadınlar ve erkekler eşit, ben de soyundum" diyen erkeğe diğer kadının "Madem sen soyundun, benim senden ne eksiğim var? Kadınlar da erkeklerin yaptığı her işi yapabilir" tepkisinden kaynaklanmakta.

Bu tarz kasetlere neden "Aykırı kaset" deniyor bilmiyorum ama ortadaki tek aykırılık, yukarıda da belirttiğim gibi söylem ile eylem arasındaki tezatlıktan kaynaklanmakta.

"En sonki kasette 3 erkeğin hararet basmış anlarındaki sorumlu hararet yani küresel ısınmadır" diye veya "Hepimiz etten kemikten değil, tıbbi anlamda kas ve etten oluşmuşuz. Bu kaset mevzusuna bilimsel bakın" diye yandaşlık yapmaya kalksam da kurtaramayacağımı biliyorum.

Ortalıkta kol gezen kokuşmuşluk, namus söylemi arkasındaki her türlü sapkınlık, eşitlik savunuculuğunun altında yatan cukkacılık adeta haykırıyor.

O yüzden ben "Aykırı kaset" yerine "Haykırı kaset" diyorum.

Duyan var mı?